hoşgeldinizz :) tekrar benn bfgkdjgjk neyse umarım beğenirsiniz bu bölüm biraz fazla reyhan olacak. umarım beğenirsiniz
iyi okumalar..
"Ülkümüz göklerde dalgalanan sancak, Allah'ın huzurunda eğiliriz ancak!"
YAZARDAN..
haber bozkurt ailesine ulaşmıştı.. aile bir kez daha yıkılmıştı, bir kez daha hayal kırıklığına uğramıştı. Fatma hanım yere çökmüş ağlıyordu, Fırat bey eşini teselli etmeye çalışıyordu. reyhan duyar duymaz odasına koştu ve yorganın içine girdi. bunu gören Ayaz hemen reyhanın odasına gitti ve yatağının yanına oturdu, oda reyhanın hıçkırıklarıyla dolmuştu. Ayazın sanki kalbi ağrımıştı, yorganı açtı ve reyhanı kucağına alıp oturdu. " bebeğim?, yapma ne olursun ağlama güzelim. hem Emir abim şuan senin ağladığını duysaydı üzülmez miydi?. ağlama güzelim, hem Emir abim gelene kadar benle idare et canım" dediğinde reyhan " banane! bırak beni!! ist-istemiyorum ben seni ya!! b-ben Emir abimi istiyorum!! tamam mı? sıkıldım artık ben!!" Ayazın kalbi acıyordu, biliyordu ki Emir abisi olmayınca bu kadar huysuz oluyordu reyhan. biliyordu ki reyhan daha fazla bu kadar sakin kalmaz. Reyhan'ın saçından öpüp " abim yapma böyle he? sana masal okuyayım mı? veya Emir abimin söylediği şarkı veya türkü söyleyeyim he? ister misin??" demesiyle Reyhan'ın abisinin kucağından atlayıp yere inmesi bir oldu. " İSTEMİYORUM!!! BEN EMİR ABİMİ İSTİYORUM!! sen onun gibi olamazsın ki! olmaz tamam mı?!! abimi istiyorum ben. EMİR ABİM DEĞİLSİN SEN?!! BEN B-BEN KAHRAMANIMI, PRENSİMİ, ABİMİ, 2. BABAMI İSTİYORUMM!!" deyip yere çöktü ve ağlamaya devam etti.
Ayaz hemen reyhanı kucağına aldı ve sakinleştirmek için sırtını sıvazladı. sonra aklına Emir abisinin gitmeden önce söylediği ' Teşkilat Türküsü' geldi. reyhanı belki sakinleştirir veya biraz da Emir abisinin yokluğunu azaltır belki diye söylemeye başladı..
Yaşasın ırkımız
Çine bedel kırkımız
Söylenir türkümüz
Çağlardan çağlara Yaşasın ırkımız
Çine bedel kırkımız
Söylenir türkümüz
Çağlardan çağlara Yürü, yürü, yürü, yürü, yürü
Yolumuz uzun
Dağları bürü bürü
Düşmanların kahrolsun Koş yürü, yürü, yürü, yürü
Yolumuz uzun
Gökbörü börü börü
Düşmanların kahrolsun.. şimdi siz diyeceksiniz ki ne alaka? hemen söyleyeyim Emir abisi reyhana bunu gitmeden önce söylediği için bu türkü, marş reyhan için çok değerliydi. hatta bazen gece uyumak için kendi kendine mırıldanıyordu. şimdi Ayaz abisi söylediği zaman hem biraz sakinleşmiş hem de daha çok ağlamıştı..UMAY ÖZTÜRK'TEN..
gözüme gelen beyaz ışık ile gözümü tekrar kapattım, çok rahatsız ediciydi. hafif kıpırdanınca hissettiğim ağrıyla yüzümü buruşturdum. zar zor gözümü açıp kendime baktım, siyah isler kaybolmuş, yaralarımın oralarında da yara bandı gibi şeyler vardı. sonra gözlerim koluma kaydı, kolumda serum vardı. diğer koluma bakınca çok şaşırdım. tam o sırada odaya doktor girdi " Umay hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" sorusunu " ç-çok ağrım var. koluma ne oldu??" diye cevapladım ve doktora bir soru yönelttim. doktor susunca sinirlenmeye başlamıştım. " NE OLDU KOLUMA SÖYLESENE LAN?!!!" dedim. " Umay hanım öncelikle sakin olun. atlarken kolunuzun üstüne düşmüşsünüz, başka bir yere de çarpmış sanırım kolunuz. biraz incitmişsiniz.. üzgünüm ama bir ay görevinize ara vermeniz gerekiyor, serumunuza da hemşire gelip ağrı kesici katar." demesiyle kan beynime sıçramıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY & EMİR
Actionbir tarafta herkesin sen asker olamazsın dediği bir kız. peki ya ne oldu? asker oldu.. asker oldu ve o sen asker olamazsın diyen çoğu kişiyi yemin törenine bile çağırdı.. bu kız kim mi? umay.. UMAY ÖZTÜRK! bir tarafta da türk askeri, teröristler...