6.BÖLÜM-EŞYALAR?!

705 40 88
                                    

kitabıma yeni gelen kişiler, yeni takipçilerim mavi kalp ahalisine ve UMAY&EMİR ailesine de hoş geldinizz 💙💙💙💙🐺🐺🐺😇 neyse başlayalım bence yeni bölüme geçelim bu arada Efsun ve Ayazı çoğu kişi birbirine yakıştırmış veya shiplemiş ama benim aklımda karakterleri yaparken öyle bir şey yoktu. Neden böyle oldu ya? mskdkmdns neyse aklımda olmayan şeyi aklıma soktunuz yani..

Ayrıca bu bölümde Efsundan da yazacağım..

iyi okumalar..

"Biz babamızdan miras kalan iki yüz metre kare arsayı kardeşler arasında paylaşırken bile kavga ediyoruz. Siz kimsiniz?! Sizin gibi itlere toprak mı veririz?! 🐺🐺🐺💪"

EMİR'DEN..

Umay ve kardeşi bir de Ayaz odadan çıktığında gülümseyerek yanımda kıpırdanarak uyanan meleğime baktım. Ayaz gibi yemyeşil olan gözlerini açıp bana "Kahramanım, günaydın.." dediğinde gülümseyerek anlını öptüm. "Günaydın meleğim.. Lavaboya uzanabiliyorsun değil mi? yardım etmek isterdim ama halimi görüyorsun.." dedim.

Gülümseyip, ayağa kalktı ve eliyle yedi işareti yaparak " Ben yedi yaşındayım abi bu yüzden yüzümü kendim yıkayabiliyorum." dediğinde güldüm o kadar tatlı duruyordu ki. "Bir şey demedim meleğim hadi git.." dedim. Lavaboya girip kapıyı kaparken gülümsedim, gerçekten bir ay içinde çok büyümüştü. Çok hızlı büyüyordu ve ben buna dayanamıyordum çünkü ilerde sevgilisi olabilir ve bu düşünce beni fazla geriyordu. Meleğimi biriyle paylaşmak.. benim kıyamadığım meleğimi biriyle paylaşmak çok kötü bir duyguydu. Ama Allahtan daha çok fazla yıl var.

Bir süre sonra lavabodan çıktığında yemekler gelmişti. Yanıma gelip otururken "Ben yedireyim mi abim?" diye tatlı tatlı sorduğunda güldüm. Daha kendi yemeğini zor yiyordu ama bana yemek yedirmek istiyordu. Aslında şuan bir kolum ve bir bacağım sarılı olmasaydı ve dikişlerim olmasaydı gıdıklayarak öperdim ama yapacak bir şey yoktu.. "Yok meleğim, ben yerim." dedim. 

Yarım saat sonra yemekler bitmişti. Hatta  bir hanımefendi  gelip almıştı bile. Birden bana dönerek "Abii bir şey soracağım?" diye sorunca ona döndüm. "Efendim meleğim?" diye şaşkınlıkla cevap verdim.

"Abii Umay abla ile senin aranda bir şey mi var?" dediği zaman kaşlarım çatılarak Reyhan'a baktım. "Abim saçmalama, Sadece ufak bir mevzu var ki sen biliyorsun.." dediğinde kahkaha atmaya başladı. "Abii, Umay ablanın üstüne fazla gelme ama ya ben çok sevdim onu.." dediği zaman "bak sennn!" deyip boynunu öperken kıkırdıyordu.

UMAY'DAN..

Şuan odada bulunan herkes kahvaltı etmişti. Bugün burada olan son günüm hele şükür. Yani eve geçeceğim hala görevime dönemiyorum ne yazık ki. Tam Efsun ile eve gidecektik ki aklıma gelen şey ile Efsun'a döndüm. "Efsun! senin bugün okulun var! benim yanımda ne işin var senin! hemen hastaneden çıkıyorsun ve okula gidiyorsun geç kalmaman için yarım saatin var!!" diye bağırdığımda gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı.

" Nee?! abla iyi misin sen?! okul iki saat uzağımda benim ve ayrıca taksiyle gidersem yaklaşık dört saat sürer. Off!" diye söylendiğinde " O zaman tabanlara kuvvet Efsun! şöyle düşün Suçlu biri kaçıyor ve senin onu yakalaman lazım!" dediğimde kafasını salladı. Odadaki lavaboya gidip üniformasını giyindi ama saçını açmıştı. Neden öyle dediğimi açıklamam gerekirse Efsun böyle düşünürse daha da hızlı koşardı. Yani onun bünyesi bu şekilde daha hızlı çalışıyor. Kapıdan çıkarken arkasından Ayaz da çıkmıştı. O neden çıktı hiçbir fikrim yok ama herhalde onun da dersi var.

Ben zaten üstümü giyinmiştim, tam çıkıyordum ki "Nakliyeciler mi gelecek?" Emir komutanımın sorusuyla ona doğru dönüp " Evet" dedim ve kapıdan çıktım. Hastaneden çıktığımda etrafıma bakındığımda gülmeye başladım. Efsun çoktan buradan uzaklaşmıştı. Eee kardeşimi tanıyorum sonuçta. Taksi görmemle hızla durdurdum ve adresi söyledim.

UMAY & EMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin