9.Bölüm-Dikkatli Olun!

452 30 58
                                    

Bölüme sadece otuz oy istemiştim ama gelmedi. Olsun şimdiden büyük bir aileyiz ve aramıza yeni eklenenler var hoş geldiniz!!! Hepinize verdiğiniz oylar ve yaptığınız yorumlar için teşekkür ederim mavi kalplerim. İlham perilerim benim bir süre bu kitap için gitmişti ama dayanamayıp bölüm yazdım. Sanırım bu bölüm için ilham perilerim geldi nxjkzjnxckd Her neyse, umarım beğeniyorsunuzdur her şey için teşekkür ederim ve bu kitabın finali kesinlikle olacak yani bırakacağım bir kitap değil ama ilham perilerim gidip, geliyor üzgünüm. Bir de ayaz ile Efsun'un dış görünüşlerinden bahsettim mi bilmiyorum? ama bu bölüm bahsediceğim.😍💙💙💙💙🤭🤭😌

"Türk bayrağındaki kırmızı rengin; Şehitlerin kanı olduğunu öğrendiğimden beri bakış açım değişti🐺🐺🐺"

EFSUN ÖZTÜRK'DEN...

Paragraf çözerken kapım çalınınca onay verdim. Ablamla kaldığım için ondan başkası gelemezdi bu yüzden de kafamı kaldırmadım. Saçlarım okşanınca kafamı kaldırdım, ablam yanıma sandalye çekmişti. "Efsun? Bak ablam böyle yapma. Buçuk ay kadar kaldığını biliyorum ama kendini soyutluyorsun dışarıdan. Hadi kalk azıcık dışarı çık." Gözlerim dolu dolu ablama bakıyordum. Onun yaptığı şeyleri annem yapması gerekirken ablam yapıyordu, bir de o kadar işinin içinde beni düşünüyordu. Bu aralar fazla düşünceliydi sebebini bana anlatmıyordu ama sanki sinirli gibiydi. 

Hıçkırırken kollarımı boynuna doladım o da aynı şekilde belime sarıldı. Aynı zamanda saçlarımı okşuyordu çok dolmuştum. Ben fazla ağlayan bir tip değildim ama artık yoruluyordum, olmuyordu. Testlerde baya hata yapıyordum üstüne çalıştığım mekik ve şınavda da daha yüze gelmeden tıkanıyordum. Bu aralar koşarken de tıkanıyordum sebebini bilmiyorum.. 

"Ablam.. Neden ağlıyorsun? Çalışmak istiyorsan.." Hızla hıçkırarak sözünü kestim. "Abla, olmuyor! Şu kağıtlara bak hala geçen ayda ne kadar fazla yanlış yapıyorsam, şimdide aynıyım. Koşarken tıkanmaya başladım Abla! Azıcık hareket ediyorum ve tıkanıyorum. Ben eskiden böyle değildim.." Saçlarımı okşarken eli bir anda durdu. Yavaşça beni kendinden ayırdı, kaşlarını çatarak yüzümü inceledi. Elleriyle göz yaşımı silince yanağımı öptü.

"Ablacım..Üzülme tamam mı diyeceğim şeyden sonra? Efsun, sen.. Sen astım hastası olabilirsin. Korkarım astım hastasıysan farklı bir hayalin için çalışman gerek." Astım hastası olacağımı sanmıyordum. Ablamı rahatlatmak amacıyla doktora gidecektim ama ya astım hastasıysam? O zaman da korkarım ki iç mimarlığa yönelirdim. Fakat bir anda elinden hayallerin kayıp düşünce insan bir garip oluyor. Küçüklükten beri ablama imrenirdim, hayal kurardım ama şimdi küçücük bir ihtimal de olsa hayallerim elimden kayıp gidiyordu.

Test kitaplarının kapaklarını kapattım ablamı kırmayıp dışarı çıkacaktım. Biraz para verince gülerek yanaklarını öptüm, dikkatli olmam gerektiği hakkında uyarınca kafamı salladım. Çok hafif göbeğimin gözükeceği bir tişört giydim, altına da yüksek bel pantolon. Saçlarımı topladım ve dışarı çıktım.

Bir kafede oturup çikolata pasta yerken kapı açıldı. İçeri Ayaz gıcığının girmesiyle kaşlarımı çattım, sarı saçları hafif gözüne düşüyordu, yeşil gözleri daha da belirginleşmişti fakat sadece fazlasıyla gıcık olmuştu. Karşımdaki sandalyenin çekildiğinde kafamı kaldırdım Ayaz pisliğiydi. 'Hayırdır?' manasında kafamı sallayınca güldü ve yerine yerleşti. Umursamadan omuz silkerek önümdeki çikolatalı pastayı yemeye devam ettim sorun şu ki yemekten çok didikliyordum. Bir anda Ayaz konuşunca irkildim.

"Asıl sana hayırdır Efsun? Ben buraya oturacağım ve sen bana bağırmayacaksın, uğraşmayacaksın. Ateşin mi var senin? Veya canını sıkan bir şey mi var? Gerçi sen öyle bir şey olsa bana saydırırdın." Dudağımın bir kenarını kıvırdım, omuz silkmemle ateşim var mı diye elini alnıma koydu, diğer elini de kendi alnına koydu. Bir süre sonra 'Cık!' diye bir ses çıkardı. Önüne frambuazlı pasta gelmesiyle şaşırdım, frambuazlı pasta ha? Fakat pastayı yemedi ve paket yaptırdı, onun yerine kahve söyledi. 

UMAY & EMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin