Bonjourr! Je suis venu :)
Kucak dolusu sevgiler. Satır arası yorumlar...
🌊
Ellerimi ceketimin cebine iyice sıkıştırırken hızla yoluma devam ettim. Soğuk her uvuzuma temas ederken bu kalabalık arasından sıyrılmayı amaçlıyordum.
Telefonumun melankolik sesi kulağımı doldurduğunda istemeden de olsa ellerimi harekete geçirmiş ve telefonu kulağıma yaslamıştım. "Alo!, kızım nerdesin? burası iyice kalabalıklaştı" annemin telaşlı sesine karşın mahçup bir şekilde " az kaldı yoldayım" dedim.
" tamam acele et" konuşma fırsatı tanımadan telefonu suratıma kapamıştı. Kar yağışı hızını ayırırken tadını çıkaramayacak olmam canımı sıkmıştı. Restorantın olduğu sokağa vardığımda tebessüm etmiştim. İçeriye giriş yaptığımda oldukça kalabalık oluşu aceleyle persolen kısmına yönelmeme sebebiyet vermişti.
🌿
Saatler birbirini ardında bırakırken müşterilerle ilgilenmiş, temizlik yapmıştım. Soluklanmak adına kendimi sandalyeye attım. Telefonuma göz atarken " Son dakika haberi; Ankara ilimizde meydana gelen olayların sonucu şüphelere göre suçluların ekip olduğu kanaatine varıldı. Henüz suçlular yakalanmadı"
Son zamanlar da ürkütücü olaylar gerçekleşiyordu. Bunu yapanların kalabalık bir ekip olduğu farkedilmiş her tarafta aramalar başlatılmıştı. Bu konu hakkında daha fazla kafamı yormadım. " hadi alya sen eve geç, babanda eve varmak üzeredir ben restorantı kapatıp geleyim" dedi annem. Üzerimi değiştirdim atkıma iyice sarınırken " ben çıktım" diyerek içeri seslendim. " dikkat et" kendimi restoranttan dışarı atmıştım.
Evimiz oldukça yakındı 10-15 dakika yürüme mesafesindeydi, hava kış ayları olduğundan erkenden kararmıştı adımlarımı daha da hızlandırdım bu düşünceyle başıma bir tehlike gelmeden eve varmak istiyorum.
Tam ara sokaktan çıkacakken önümden kalabalık bir grup koşturarak geçtiler. Hepsi siyah giyinmişlerdi anlam veremedim evime gitmek için onların olduğu düzargâhta ilerlemem gerekiyordu. Dua ederek o yöne döndüğümde hep birlikte toplanmışlardı, kaşlarım derinden çatılırken oldukça şaşırmıştım. O an kafama birşey dank etti bunlar son zamanlarda meydana gelen olaylardan sorumlu olan gruptu. Hızla ardıma döndüğümde "hey!, burada birisi var" işittiğim tok sesle tabana kuvvet diyerek koşmaya başladım. Arkamda adım sesleri duymadığımda rahatlarken bir anda önümde birinin belirmesiyle adeta korkudan altıma yapacaktım.
"Bizimle geliyorsun" beyin fonksiyonlarım dururken kalakaldım.
🌿
Hala olanları algılamazken kendimi koruma iç güdüsüyle diz kapağımı karşımda ki çocuğun özel bölgesine geçirecekken yapacağım hamleyi anlamış ve demir gibi elleriyle beni engellemişti.
" hareketlerine dikkat et aksi takdirde canı yanan sen olursun" dedi sert bir şekilde. Sonrasında kolumdan tutulmuş can havliyle koştuğum yolu adımlamıştık. "ne oluyor?" dedi gruptan olan bir başka çocuk onlara göz attığımda oldukça korkutucuydular.
Allah'ım böyle birşeyin içine nasıl düşmüştüm, bu nasıl bir şanstı. "Bizi gördü bizimle gelmeli" kolumdan tutan çocuğun söyledikleriyle "bakın ben birşey görmedim. Bırakın beni gideyim" söylediklerim yalan değildi böyle bir korku yaşamışken ne yapabilirdim ki elimde kanıt bile yoktu.
"Riske atamayız bizimle geliyorsun" şu kolumu tutanın beni götürmekle alıp veremediği neydi? "Bakın! ben sizinle bir yere gelmiyorum, sizi gördüğüm falan yok hem kimsiniz ki siz, sizi görmemden bu kadar korktunuz" bilmemezlikten gelmek şuan benim yapacağım en iyi şeydi kurtulmalıydım. " kes sesini" gür sesle daha itiraz edemeden gözlerim bağlanmıştı. Bir araça bindirildiğimi hissettim aramızda diyalog olmadan ittirerek yön veriyordu bana.
🌿
Benim varlığımdan ötürüdür mü bilinmez kendileride konuşmadılar. Yolumuz bitmek bilmezken "nereye götürüyorsunuz beni?" soluklandım "dağın başında değiliz hak var hukuk var! beni bırakın" dedim. Birkaç kez aynı şeyleri tekrarlarken cevap alamadım. "Hadi bakalım iniyoruz" diyerek tekrar itmişti.
Yine kolumdan tutulurken diz kapağına tekme attım. Gözlerimi açarak koşmaya çalışıyordum, aniden yere çakılırken gözlerimi sonunda açabilmiştim. Tam yeniden kalkacakken omzuma baskı uygulanmıştı. "Seni ahmak kız" diyerek homurdandı Lanet olsun!
Hani bazen kalakalırız ya 'ne olmuştu?', 'nasıl olmuştu?' diye sorarız kendimize sanki olanları saniye saniye yaşıyan biz değilmişiz gibi. Bu insanı boşluğa iten ve dumura uğratan bir durumdur. Toparlanmamız zaman alır şuanda bende bir şoktaydım.
Ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Çünkü ne olduğu hakkında bilgim de yoktu. Aniden alıkoyulmuş ve bir odaya tıkılmıştım. Neden burada olmamın sebebiyle ilgili yürüttüğüm fikirlerim vardı ama başıma ne geleceğini kestiremiyordum.
Hızla kafamda yanan ampülle odayı kontröl edip kamera var mı diye bakındım. Dolap arkasına bile bakmıştım, telefonumu çıkarıp babamı aradığımda "bu numara kullanılmamaktadır" kaşlarımı çatıp tekrar denedim, "aradığınız numara kullanılmaktadır" olmadı. Annemi aradım yine olmadı sinirim bozulduğunda saçmaladığımı anlayıp polisi aradım o bile olmadı.
"Bu nasıl olur aklım almıyor? nasıl birşeyin içindeyim?" kendi kendime sorguladığımda gözlerim sulandı.
"ne oldu pek bir üzgünsün" alaylı sesle yerimden sıçradım. "ananı" oysa ki kapı sesi duymadım, "argoda kullanıyoruz bak sen" hala benimle dalga geçmesi bozulan sinirimi iyice germişti. "Beyefendi birşey görmedim diyorum!, beni burada tutamazsınız" dedim.Onunda kaşları çatıldı "yeter!,yürü" emrederek yine sürüklendim. Getirildiğim yer bir odanın aksine adeta bir mahsendi. Ee zincirleyin tam olsun (!) Bu seferde kolunu ısırıp bunlada yetinmeyip beline tekme atarak yere düşürdüm. Bir köle gibi emirlerle yaşamayacaktım ölmek daha iyiydi belirsizlikten, amma velakin yine önümde belirmişti. "in misin cin misiniz beyefendi?" hafif gülümser gibi olsada iterek kapıyı kitlemiş "Bir süre burada misafirimizsin. Kaçmayı deneme buradan biz istemediğimiz süreçe çıkış yoktur" dedi. Daha sonra çıkıp gitmişti, ne güzel misafirperverlik.
🌿
Kapının önüne bir adam bırakılmış saatlerce buradaydım. Telefonum bende ama kimseyi arayamıyordum. Ne yapmalıydım kahretsin ki aklımda bir plan oluşmamıştı. Anahtarı alıp buradan çıkabilirdim fakat nereye, nasıl gidecektim? Ne diye buraya getirilmiştim onu da henüz tam olarak anlamamıştım Başlı başına saçma durumun ortasındayım.
"Al yemeğin, bu arada boşuna plan yapma buradan çıkış yok" dedi gardiyan herif. Ne demişti o plan yapma zihnimimi okuyor bu adam. Daha çok duvara sindim durum daha korkutucu bir hal aldı. Ağlamak istiyorum, buradan kurtulmak istiyorum. Allah'ım sen yardımcı ol bana!
Buraya getirildiğim andan beri yemek yememiştim. Sessizce durmayı bırakıp ayağa kalktım. "Lavaboya gitmem lazım" dedim. " tutamaz mısın?" dedi şüpheyle " tutabilsem söylemezdim" onaylarak kapıyı açtı ve kolumdan sürükleyerek üst kata çıkardı. Dikkatle etrafa bakıyordum.
Artık kaçış vaktiydi.
(:
Evett ilk bölüm sizinleee!
İçime sindi benim umarım sizin de beklentinizi karşılamışımdır.
À bientôt :)
DY'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDAÇ
FantasyTam ara sokaktan çıkacakken önümden kalabalık bir grup koşturarak geçtiler. Hepsi siyah giyinmişlerdi. Anlam veremedim akşam akşam onlarla denk düşmek istemezdim ama evime gitmek için onların olduğu düzargâhta ilerlemem gerekiyordu. Dua ederek o yö...