Bu bölüm oceifterumi tarafından yazılmıştır.
☆.。.:*・°☆.。.:*・°☆.。.:*・°☆.。.:*
Araba evin bahçesinden giriş yaptığında, Hoshi her gördüğü şeyle küçük hayret mırıltıları bırakıyordu ortaya.Bu mırıltılar sonunda Ayhan ve Emre'den garip bakışlar alsa da,Renas'dan daha güzel bakışlar kazanıyordu.
Renas her mimiği dikiz aynasından takip etmeye çalıştığından,arada bir savrulmalar yine yaşadılar yol boyunca ama sağ salim gelebilmişlerdi.
Araba durduğunda herkes yavaş yavaş inerken en hızlı inen Hoshi olmuştu. Bahçenin ortasında, gözlerini kocaman açmış, sonrasında da hayranlık barındıran sesiyle konuşmuştu.
"Ohaa! B-burası çook güzeel!" Sonlara doğru heyecanla ellerini çırpmıştı.Emre ve Ayhan kaçar adımlarla eve doğru yürüdüğünde,Hoshi hâlâ önündeki harika binayı inceliyordu.
Ev çok güzeldi!Bembeyaz duvarları vardı. Çok beyaz ve çok büyüktü.Çocuk,burada kaybolabileceğini bile düşünmüştü.
İncelemesine devam ederken arkaya doğru açılan bir yer görmüştü.Oraya da gitmek istiyordu! Çok merak ediyordu. Heyecanlı bir şekilde, gördüğünden beri onu izleyen adama doğru yanaştı ve sesindeki mutluluğu gizlemeden konuşmaya başladı.
"Ah, şey.Arkada gözüken bir yer daha var. Oraya da bakabilir miyiz lütfen?Eminim orasıda çok güzeldir! Olur muuu?"Renas gerçekten şaşırıyordu.
Sokağın ortasında bulduğu bu şey,çok güzeldi.Kibardı ve biraz da saftı...Ve garip şeyler söyleyip duruyordu...Sanırım deliydi.
Eğer ki deliyse bile, Dünya'daki en muhteşem deli olabilirdi.Ona,içini ısıtan bakışlar gönderen çocuğa cevap vermişti bir süre sonra.
"Yürü Allah'ın zırdelisi."
Hoshi yine bilmediği kelimeler duymuştu. Sarışın çocuğun, gösterdiği yere doğru yürürken aynı zamanda 'zırdeli' kelimesinin ne anlama geldiğini hatırlamaya çalışıyordu.Deli ne demek biliyordu ama zırdelinin ne olduğunu hiç duymamıştı ki!
"Zırdeli ne demek?"Yanında yürüyen bedene sorduğu sorudan sonra yine o bakışlardan kazanmıştı.Bu dünyalılar sürekli ona bakıp duruyorlardı.Hâlbuki o gayet normal davranmaya çalışıyordu.
Sırf şaşırmasınlar diye nesneleri hareket ettirmiyordu mesela.Daha ne yapsaydı!?
Renas, derin bir nefes verip konuşmaya başladı."Sen işte amınakoyayım.Ne her şeyi sorup duruyorsun.Google mıyım ben lan?"
Sarışın artık sinirlenmişti.Neden bu çocuk her şeyi sorup duruyordu?Uzaktan sözlüğe benzemiyorlardı ona göre.
Hoshi yine o kelimeyi duymuştu. 'Amınakoyayım' cidden ne demekti? Herkes onu söyleyip duruyordu ve yanındaki adam, neden onun zırdeli olduğunu düşünüyordu?
İsminin Hoshi Nova olduğunu söylemişti. Neden ona ismiyle hitap etmiyordu ki?Üzülerek yüzünü düşürdüğünde, dudaklarını da yavaşça dişlemeye başlamıştı.Renas, yanındakinin üzüldüğünü gördüğüne yutkundu.İlk defa onu üzgün görüyordu ve bu da kendi yüzünden olmuştu.Suçluluk duygusu içini kaplarken bir yandan da şaşırarak 'noluyor amk' diyordu içinden.
Renas kimse için suçluluk falan duymazdı. Umursamazın tekiydi.Peki bu suçluluk nereden gelmişti durup dururken şimdi?
Boğazını temizlediğinde tam konuşucaktı ki küçük bir çığlık duymuştu.Çığlığın sahibine baktığında,hayran gözlerle havuza baktığını gördü.
Hoshi koşarak elini havuza değdirdiğinde biraz yüksek sesle konuşmaya daldı."Denizi nasıl buraya getirdiniz!?"
Renas yine dalga geçtiğini düşünecekti ama çocuğun yüzündeki ifadeyle çok ciddi olduğunu fark etti. Bu çocuk madem böyleydi o da ona göre oynayacaktı. Üzülmesini istemiyordu.
"O deniz değil Sıtar tırrek.Havuz.Yapay deniz gibi düşünebilirsin." Hoshi üzüntülü bir ifadeyle anladığına dahil mırıltılar çıkarmıştı.Artık daha kısık çıkan sesiyle konuşmaya başladı."Özür dilerim. Bir daha soru sormayacağım."
Renas kendini sikmek istiyordu.Kesinlikle bu çocuğu bir daha terslememeliydi.Bu hüznün nedeni olamazdı.Bu değişik, her zaman gülmeli ve tatlı tatlı konuşup sorular sormalıydı.
Derin bir nefes aldı.Kafası yerde olan çocuğun çenesinin altından tuttu ve kendisine bakmasını sağladı.Gözleri mor irislerle kesiştiğinde kendinden beklenmeyen bir anlayışla konuşmaya başladı."Soru sorabilirsin tamam mı?Hepsini cevaplayacağım bundan sonra.Anlaştık mı?"
Hoshi duyduğu şeyle hemen heyecanlanmıştı.Bir de şey,sarışın çocuğun elleri çok sıcaktı.Gülümsemeye başlamışken, inanamayarak sormuştu."Gerçekten mi?"
Renas, yine kendinden beklenmeyen anlayışlı bir gülümsemeyle kafasını salladı onaylarcasına.Hoshi o kadar mutlu olmuştu ki karşısındaki bedene çok sarılmak istiyordu ama bu dünyalılar arasında ayıp mıydı?Bilmiyordu.
Belki kaba bir hareket sayılırdı.Yanlış bir şey yapıp sarışını sinirlendirmek istemiyordu.Renas bu yakınlığın tadını çıkartıyorken bir ses duyuldu.
"HADİ AMINAKOYAYIM NEREDESİNİZ? ÖLDÜM LAN AÇLIKTAN."
Bu ses tabi ki Ayhan'a aitti.Renas elini tuttuğu çeneden çekmişti ve sabır diliyordu bıkkın bir ifadeyle.Hoshi bu duruma kıkırdamıştı.
Heyecanlıydı.Günde bilmem kaç kere duyduğu bu kelimeyi sarışına soracaktı! 'Amınakoyayım' ne demek sonunda öğrenecekti! Hevesle önden giden adamın arkasından ilerlemeye başladı.
Bugün, çok güzel şeyler öğreniyordu!!!
☆.。.:*・°☆.。.:*・°☆.。.:*・°☆.。.:*
Renas sen yanmışsın oğlum...
SİZLERİ SEVİYORUZ ☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVKALBEŞER (BxHERMAFRODİT)
Fantasy[ASKIDA] Bu kitabı okumak için lazım olan seyler; 1-50 kuruşunuz olması. 2-Uzaylı olmanız. 3-Bekleyin...Hala bu maddeleri okuyor musunuz? Bir uzaylının...Evet gerçek bir uzaylının,zengin kekosu ile tanışması nasıl olabilirdi? Hayır amına koyayım...