9.Bölüm

179 44 61
                                    

Tenefüste yanıma geleceğini söylemesine rağmen öğle arasına kadar hiçbir tenefüste yanıma gelmemişti Kyungsoo.

Onu kırmış mıydım bilmiyorum ki muhtemelen öyleydi, yanına gitme yüzü de bulamamıştım kendimde. Saatlerdir içim içimi yiyiyordu.

Dahyun sıramın yanından geçerken bir anda durup bana döndü. "Kantine gelmiyor musun?"

Şaşırmıştım ama belli etmemeye çalıştım. "Belki sonra gelirim."

"Sen bilirsin." diyip gitti.

Birkaç dakika bekledikten sonra daha fazla bekleyemedim ve gözlüğümü sınıfta bırakma detayını atlamadan hızla sınıftan çıktım.

Kyungsoo'nun sınıfının önüne geldiğimde o da içeriden bir arkadaşıyla çıktı. Neydi bu çocuğun adı ya?

Baekhyun. Hatırladım.

Beni görünce gülümsedi. "Ben de senin yanına geliyordum."

Rahatlamayla karışık bir nefes verirken gülümsedim.

Bana kırgın değildi yani. Gerçekten çok çok rahatladım.

"Yenge sen de pek bir güzelmişsin aslında ya."

Yenge? Ben?

Baekhyun diye hatırladığım arkadaşın bana laf atmasıyla utanmıştım. Ben güzel falan değilim ki sadece çirkinliğim kızlar sayesinde görünmüyor şu an. Belli belirsiz bir teşekkür mırıldandım.

Baekhyun bu kez Kyungsoo'ya dönüp yine konuştu. "İlk başta gülmüştüm sana ama haklıymışsın."

Ben ne demek istediğini anlamamıştım ama Kyungsoo, Baekhyun'a tekme savurdu. Baekhyun da kaçtı ama uzaklaşmadan geriye, benim tam önüme geldi. Geldiği gibi koluna Kyungsoo tarafından bir yumruk yedi. Canı acıdığı yüzünden belli olmasına rağmen kahkahalarla gülüyordu.

"Sen gidecek misin artık?" Kyungsoo'nun imayla, sinirli bir şekilde söylemişti. Baekhyun'un buna karşılık söylediği şeyle çıldırmıştı.

"Yoo, daha yengeye yavşamalarım bitmedi."

Kyungsoo, Baekhyun'u ciddi ciddi dövmeye başladı o an. Daha önce birilerine vurduğunu görmüştüm ama ilk defa bu kadar yakından şahit oluyordum.

Kyungsoo onu bıraktıktan sonra, yüzüm ne biçim şekil aldıysa artık, bunu gören  Baekhyun gülerek konuştu. "Bu hep böyle vahşidir yenge, ama senin korkmana gerek yok."

"Defol git artık!" Kyungsoo bağırırken tekrar Baekhyun'u hırpalamaya başladı. Baekhyun ise kahkaha atmaya devam ediyordu.

Bir şekilde Kyungsoo'nun elinden kaçan Baekhyun, ondan biraz uzaklaştıktan sonra sırıtarak konuştu. "Seni sinir ettiğime göre gidebilirim." Sonra bana döndü. "Yengeciğim saygılar."

Bir kahkaha attım. Geçirdiğim birkaç dakika çok komikti gerçekten.

Kyungsoo arkasından ağzının içinde bir şeyler mırıldandıktan sonra bana döndü. Bana bakınca bakışları yumuşamıştı ve biraz gülümsedi. "Hadi gidelim biz de."

"Gidelim."

Birlikte yürümeye başladık. Elimi tutmamıştı. Bekledim ama tutmadı. Neden tutmadı ki bana kırgın olduğu için mi? Of. Bunu anlayabilmek için ben onun elini tuttum.

Önce birleşmiş ellerimize, sonra yüzüme bakarak gülümsedi ve elimi daha sıkı kavradı. Onu mutlu etmiştim, kendim de mutlu olmuştum. Tabi benim mutluluğum kantin katına gelene kadar sürdü.

Someone Like Me | Nayeon × KyungsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin