Someone Like Me | Nayeon × Kyungsoo

4.Bölüm

İnsan içine karışmak adına yeniden kantinde yemek yemeye başlamıştım. Yavaş yavaş yemeğimi yerken masamda bir hareketlenme oldu. Bir değil ikiymiş.

Park Chanyeol ve Do Kyungsoo...

Kantinde...

Benim masamda...

Sınıfıma gelemediniz mi? Ya da mesaj atabilirdiniz numaramı boşuna mı verdim sana Kyungsoo? Off herkes gerçekten buraya bakıyordu. Hiç abartmıyorum.

"Söyleyeceğimiz yerleri ayarlayalım diye geldik." dedi Chanyeol direkt olarak. Sanki zorla gelmiş gibiydi. Çocuk da haklı yani neden benimle konuşuyorken görülmek istesin?

Onlara bakamıyordum. Henüz bitmemiş yemeğimle oynarken kısık bir sesle konuştum. "Ben çok söylemek istemiyorum."

"Neden?" Kyungsoo oldukça meraklı bir tonda atlarcasına sormuştu.

Bu şekilde atlayınca yüzüne bakma ihtiyacı hissettim. Zorla gözlerimi ona çevirdikten sonra cevapladım. "Daha önce tek başıma sahne aldım zaten gerek yok."

"Olur mu öyle şey üçümüzün sahnesi bu!" sesi biraz yüksek çıkınca Chanyeol, 'ne bağırıyorsun?' dercesine baktı Kyungsoo'ya. Kyungsoo da ona gözlerini kısaıp bakarak yanıt verdi. Kendi aralarında anlaştılar yani, fazlalıktım şu an.

Telepatik yolla yaptıkları iletişim bittiğinde Chanyeol bana döndü ve sadece şunu söyledi. "Kyungsoo doğru söylüyor."

Benim anlayamadığım diyaloglarında Kyungsoo kendini desteklemesini istemiş olmalıydı.

"Size eşlik ederim bazı yerlerde." dedim. Uzatırsam oturmaya devam edeceklerdi. Ne kadar kısa sürede giderlerse o kadar iyi benim için.

Kyungsoo elindeki kağıdı masanın üzerinden bana doğru uzatırken sert sayılabilecek bir tonla konuştu. "Ben ayarladım zaten beğendiyseniz böyle olacak."

Bana verdiği yeri görünce gözlerimi devirdim. Yemin ederim dalga geçiyor benimle. Şarkının anlamı insanın kendini sevmesiyle alakalı bile değil bana saçma sapan göndermeler yapıyor.

'Cause if you like the way you look that much oh baby, you should go and love yourself'

Eğw eğw.

Bir de önce Chanyeol'e vermiş burayı sonradan değiştirmiş. Bana sürekli love yourself dedirterek kendimi sevdirtecek aklı sıra. Yürü git önce bir şarkının anlamına bak. Bu şarkıyla mı seveceğim kendimi? İnsan gidip gerçekten kendini sevmekle alakalı bir şarkı bulur illaki bana kendimi sevdirteceksen. Aptal

Bir de tek solo partım burası. Şarkı geneline bakınca anlam kendini sevmeye bile çıkmıyordu evet, ama sadece 'you should go and love yourself' diyecek olmam bile beni çıldırtabilirdi. Sevmiyorum kendimi kardeşim niye bu kadar taktın?

"Tamam benim için sıkıntı yok." dedim dümdüz bir tonla. Benden sonra Chanyeol de baktı. O da kabul etmişti Kyungsoo'nun dağıtımını. Bu konuyu iyice konuşup sonuca vardırmamızdan sonra kalkıp gittiler. Giderken gülümsemişti bir de. Beni ne kadar gıcık ettiğinin farkında değil.

Sınıfa dönerken önümde 3 tane kız yürüyordu. Kantinde dik dik bakmışlardı bana. Bu yüzden dinleme ihtiyacı hissettim. Tahmin ettiğim gibi benim hakkımda konuşuyorlardı.

"Şok oldum ikisi birden oraya oturunca."

"Ben de. Kıza ne gösterdiler acaba? Aşırı merak ettim."

"Evet ya ben de merak ettim onu."

"Üçü birden kağıttan bir şeye baktıklarına göre arkadaşlar heralde ne bileyim garip yine de."