"Dahyun, bana gelebilir misiniz yardımınız lazım." sabahın köründe kalkıp Dahyun uyuyor mudur uyanık mıdır diye düşünmeden aramıştım onu. Neyse ki sesi uykulu gelmiyordu.
"Sen aramasan da gelecektik zaten seni süslemeden ilk randevunuza asla çıkamazsın." diyip güldü. "Evinin konumunu at."
Kabul etmesi, hatta kendi isteğiyle geleceklerini söylemesi beni çok rahatlatmıştı. Telefonu kapattıktan sonra konumu atıp beklemeye başladım.
Çok kısa süre içerisinde geldiler. Ben sadece Sana ve Dahyun'u, belki artı olarak Mina ve Jeongyeon'u beklerken, kızların hepsi gelmişti.
Yedisini birden görünce gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Çok komik bir sıfata bürünmüş olmalıyım ki hepsi kahkaha atarak geçti içeri.
Salonu bulup yerleştiklerinde Jeongyeon sözü aldı. "Dahyun kuaför, Sana makyöz, Mina da asistan biliyorsun zaten. Tzuyu de stilistliğini yapmaya geldi. Onlar gelince Chaeyoung, Momo ve ben de gelelim dedik ayıp olmamıştır umarım sana."
"Hayır, hayır tabiki ne ayıbı, hepinizi beklemiyordum sadece o yüzden şaşırdım." diyerek kendimi açıkladım.
"Bir şeyler içmek ister misiniz?" nezaketten sordum aslında içmelerini istemiyordum hemen beni hazırlasalar daha iyi olurdu.
Dahyun kimsenin kabul etmemesi için herkesten önce "İçmeyiz." diye atladı. Yarattığı garip ortamı bozmak için de hemen çantasına gömüldü ve kendi düzleştiricisini çıkardı ve sırıttı. "Anneminki eski demiştin o yüzden benimkini getirdim."
"Bugün saçlarımı düzleştirmek istemiyorum." dememle şaşırdılar. Kıvırcık saçlarımdan nefret ettiğimi biliyorlardı. "Kyungsoo kıvırcık seviyor o yüzden bugün böyle bırakmak istiyorum ama sadece bırakınca kabarıyor. Kabarmadan kıvırcık kalmasını istiyorum. Yapabiliriz değil mi?"
Kuaförüm Dahyun bu isteğimi onaylarcasına kafa sallarken herkesin asistanı Mina konuştu. "O zaman sen git saçını yıka ya da duş falan al. Biz de kıyafetlerini falan ayarlayalım."
Kızlara odamı gösterdikten sonra aşırı hızlı bir duş aldım. Eski bir şeyleri üzerime geçirdikten sonra kafamda kocaman bir havluyla odama geldim. Odamın her köşesine dağılmış olan 5 kız, içeri girdiğim an haykırdı. Çok komik görünüyor olmalıydım.
Neden 5 kişi var burada? 7 kişi olmaları lazımdı.
"Dahyun nerede? ve Sana?" dediğim gibi ikisinin de arkamdan sesi gelmişti ve hızlıca odaya girip önüme geçtiler.
"Bunu almaya gitmiştim." dedi Dahyun elindeki sprey gibi şeyi havaya kaldırarak bana gösterdi.
"O ne?" dedim saf saf.
Güldü. "Bu, saçını kabartmadan kıvırcık yapacak şey işte."
Ben çok cahil bir insanım gerçekten keşke biraz kişisel bakım ürünleri hakkında bilgim olsa.
Kıyafetlerimi giydikten sonra ortalarına oturttular beni ve uzunca bir süre yüzüme gözüme bir şeyler yaptılar.
Kişisel bakımla ilgili hiçbir şey bilmediğim gibi, kıyafet konusunda da sıfır noktasında olduğum için biraz burun kıvırmışlardı kıyafetlerime. Başta Tzuyu olmak üzere, hepsi stil ikonu gibi gezdiği için beğenmemeleri normaldi.
Tzuyu ve Momo tişörtümün omuz detayları hakkında uzunca bir süre çekişme yaşasa da Dahyun'un araya girerek 'Kyungsoo omuzlarını açık görsün, omuzları güzel.' diyip kahkahaları eşliğinde Tzuyu'yi savunmasıyla, omuzları açık beyaz bir tişört ve sıradan bir kot pantolonla hayatımın ilk randevusuna gidiyordum işte. Güzel olmuştum ama. Dahyun'un kafama sürdüğü şey her neyse saçlarım güzel görünüyordu. İlk defa onları kıvırcık görmekten nefret etmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Someone Like Me | Nayeon × Kyungsoo
Fiksi Penggemar"Benim gibi birisini sevdiğin için teşekkür ederim." "Senin gibi birisi... Yani, beni sadece sesiyle büyüleyen, duyduğu onca şeye rağmen güçlü kalabilen, başkaları daha az güzel bulsa da benim dünyamdaki her haliyle güzel olan tek insan... Benim gib...