Ryana saat 07:30 sularında elinde tarak yirmi dakikadır aynı pozisyonda aynanın karşısındaydı . Saçına nasıl şekil vermesi gerektiğini düşünüyordu. Bugün güzel olması gerektiğini söyleyen gizemli bir fısıltı vardı içinde ve altıncı hissine daima güvenirdi .
uzun bir kafa karışıklığının ardından en sonunda gireceği sınavı hesaba katarak tepesinde düzgün bir topuz yaptı. Bunu bir kerede yapmanın memnuniyetle kapının hemen arkasında duran siyah çantasını sırtına geçirdi. Masanın üstündeki siyah gözlüklerini de alıp sabaha kadar ders çalışmanın yorgunluğunu ve ağırlığını taşıyan çökmüş göz altlarını gizledi.
Hantal adımlarla merdivenleri inip annesinin hazır olduğunu bir milyon kere haber verdiği kahvaltı masasına oturdu. Daha ilk anda ortamdaki gergin havayı hissetsede ağzını açmamış çenesini bayıldığı çöreklerden biriyle oyalamaya başlamıştı.
Ondan bir yaş büyük olan kız kardeşi Adriana sarı saçlarını öfkeyle geriye atıp elindeki çatalı sesli şekilde tabağına bıraktı. Ve dilindekileri kusmaya başladı.
"böyle bişey yaptığına inanamıyorum anne. Adam potansiyel bir manyak olabilir. "
Otuz yedi yaşında güzelliğini hala koruyan kadın, sabırla masanın diğer ucunda oturan kızına baktı. Aralarında birer yaş olan üç çocuğunun en büyükleri olduğu için altı aylık ilişkisini önce ona açıklamayı uygun görmüştü. Bunu üçünün tepkisinide aynı anda karşılaşmamak için yapmıştı ancak söyleyeli üç gün olmasına rağmen kızının tepkisi hala çok sertti.
"daha fazla devam etme. Kardeşlerine bunu benim açıklamam daha uygun olur " Adriana öfkeyle dudaklarını yalayıp başını olumsuz anlamda iki yana salladı
"lütfen yorulma "
Öfkeli bakışlarını önce erkek kardeşine çevirdi.
"sevgili kardeşim" deyip başını diğer tarafında oturan Ryana ya çevirdi ve güneş gözlüklü haline takılmadan devam etti "üstün zekalı (!) diğer kardeşim. Biricik annemiz altı aydır tanıdığı bir herifle evlenmeye karar vermiş"
Warren elindeki taze sıkılmış portakal suyunu, bir kenara bırakıp cevap vermesini bekleyerek annesine baktı. Kadın sıkıntıyla alnını ovaladı. Bu konuşmayı kafasında zilyon defa yapmasına rağmen tam olarak ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Gözünü fazlasıyla hassas olan Ryana ya çevirdi. Hiçbir şey yokmuş gibi kahvaltısına devam eden görüntüsüyle karşılaşınca biraz daha olsa rahatlayarak diğer çocuklarına döndü. Elinden geldiğince nazik ve ikna edici olmaya çabalıyordu. İhanetle biten bir evliliğin ardından kırılmış bir kadınlık gururu ve üç çocuğuyla kalmasının ardından yıllar geçmişti. Aylar önce David le yeniden doğmuştu sanki. Bir erkeğin sıcak dokunuşuna ve ilgiye olan açlığını çocuklarına açıklayamasa da bu evlilik için herşeyi yapmaya hazırdı.
"bak biz birbirimizi yeterince tanıdık. Evlilik kararı alabilecek olgunluktayım tanrı aşkına otuz yedi yaşındayım"
"ve bize söz hakkı bile tanımıyorsun öyle mi? Beklentin ne? çenemizi kapatıp nedimeliğini falan yapmamızı bekliyorsun! "
"elbette düşünceniz benim için çok önemli" deyip 'lütfen daha fazla sorun çıkarma' dercesine baktı kızına ancak Adriana nın susmaya niyeti yoktu. Konuşmanın istediği kıvama gelmesinin memnuyetiyle hafifçe gülümsedi.
"madem öyle diyorsun, ben bu evliliği yapmana karşıyım. Şiddetle! " deyip kollarını bağladı ve erkek kardeşine baktı.
Warren tek kaşını havaya kaldırıp Adriana ya konuşmasının hoşuna gitmediğini belli eden bir bakış attı.