Küçük çocuk minik ayaklarıyla olabildiğince hızlı koşmaya başladı. Korumalarını kaytarmıştı. Nefes nefese okulun önünde durunca, hemen girdi. Sınıfının nerede olduğunu biliyordu, hafızası güçlüydü. Sınıfın kapısının önüne geldiğinde, derin nefes alıp kapıyı boyuna göre tıkladı. Gir sesini duyunca, kolunu uzatıp sınıfa girdi
Öğretmen: Adrian? Hoş geldin. Gelmeyeceğini sanıyordum
Küçük çocuk bir şey demedi. Öğretmeni Clara gülümseyerek,
Clara: Imm tamam seni nereye oturtalım
Öğretmen sınıfta göz gezdirirken, gülümsedi ve
Clara: Imm sen Max'in yanında otur, hadi
Sarı saçlı küçük çocuk, öğretmeninin gösterdiği yere geçip oturmuştu. İlk defa okula geliyordu ve bu onu tedirgin ve mutlu ediyordu. O hep evde eğitim görmüş, evde mükemmel olmaya çalışıyordu. Çünkü o bir Agreste idi. Daha 6 yaşında olmasına rağmen resmen her konuyu biliyordu.
Clara: Tamam. Bu gün sizle toplama işlemini öğrenicez. Önceden duyan var mı?
Küçük çocuk etrafına bakıp, heyecanla elini kaldırdı
Adrian: Ben!
Herkes ona bakarken öğretmeni gülümsüyordu.
Clara: Peki, tahtadakini çözmek ister misin?
Küçük çocuk başını salladığında, sırasında tedirgin bir şekilde, tahtaya doğru ilerledi. Eline tebeşiri alıp tahtadaki işlemi çözdü. Kolaydı onun için ama şuan bu işlemi çözmemek herkes gibi bilmemek isterdi..
&&&&&&&&&&&
Zil çalmış, çocuklar öğle arasındaydı. Küçük Adrian ise çantasından kitap alıp bahçeye çıkmaya karar verdi. Zaten herkesin dikkatini ve kıskanç bakışlarını üzerine çekmişti. En iyisi fazla ortalarda dolaşmamalıydı. Bir banka oturup, kitabında kaldığı sayfayı ayıran ayracı çıkartıp, kitabın çok bükülmemesine özen göstererek okumaya başladı. (Tamam bu ben)
O kitabını okurken ona doğru yaklaşan, 3 kişi vardı. Bankın önüne geldiklerinde küçük çocuk, bakışlarını onların ayakkabılarından yüzlerine baktı. Hafızasını kontrol ettiğinde, bu 3 kişiyi sınıfta görmüştü. Onlara anlamaz gözlerle bakarken,
?: Ne o sınıfın en zeki çocuğu mu olucaksın?
?: Ha bu mu imkansız!
Genç çocuk onlara süslen bir şeklide bakarken, esmer tenli çocuk onun kitabını alıp yere fırlattı. Sarışın çocuğun gözleri açılırken diğer çocuk ise, ayağıyla kitabı ezmişti.
?: Aa Max ne yapıyorsun? Yazık oldu..
Dedi dudaklarını büzerek, buğday tenli çocuk
Adrian: Ne istiyorsunuz benden?
Max: Aa senin ailen yok değil mi? Yoksa onlar gelirdi seni bırakmaya
Adrian'ın gözleri dolarken, ayağı kalkmıştı. Tam gidecekken, buğday tenli çocuk onu itip, düşmesini sağlamıştı. Tam bir şey daha yapacakken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bir AGRESTE'sin
Fanfiction"Hadi gülümse... Ne olur... Ama denizlerdeki dalgalar gibi, mevsimlerin çiçekleriyle, güneş'in ay'a verdiği ışıkla değil, benimle gülümse Meleğim.. Sadece senin gülümsemenle olan o hızlı kalp atışımla... Kalbimde " •Karanlık Ve Aydınlığın Hikayesi• ...