ADRİAN
Bunu ben yapmıştım... Ve şuan neden böyle bir duygu içerisindeyim. Ne yapıyorsa yapsın. Evet.
Michael: E hadi Marinette'in saçını yapın!
Michael'ın seslenmesiyle, gözlerimi kaçırıp, koltuğa oturdum
&&&&&&&&&&&
Michael: Tamam Marinette, biraz sağa. Hım ayağın önde dursun ve... Harika! Bu sondu 2-3 güne dergi hazır olur!
Michael'ın Marinette'in yanına gelip,
Michael: Gerçekten çok teşekkürler! Melek gibi yetiştin yardımımıza!
Marinette: Hiç önemli değil. Fazla bir şey yaptığımıda sanmıyorum
Michael: Çokta mütevazi. Ehh hadi siz ne yapacaksanız yapın, epey yoruldun. Biz hallederiz gerisini
Marinette kafasını sallamış ve üstünü değiştirmek için gitmişti. Bende hemen fotoğraf makinesinin olduğu yere gittim. Etrafıma baktığımda herkes işiyle oyalanıyordu. Hemen elime alıp, şu kırmızı gösterişli olan fotoğrafı aramaya başladım. Biraz uğraştıktan sonra bulmuştum. Onla çekilen bütün fotoğrafları silince, boğazımı temizleyip makineyi yerine koydum. Yani çok açıktı... Ve bir Agreste'e hiç yakışmaz! Ihım evet
Marinette: Adrian
Adrian: Ha ehem hazırsan çıkalım hadi.
Kafasını salladığında, yanına gelip elini tuttum. Ben karşıya bakarken şu kalbim yine yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Biz çıkışa ilerlerken karşıma asistanım çıkıp
Asistan: Efendim, bakmanız gereken bir kaç dosya var
Ne zamandırda elime dosya almadım. Ben odama ilerlerken, Marinette bana,
Marinette: Benim gelmeme gerek yok. Sen bak ben eve giderim
Ona bakmadan yürümeye devam ederken
Adrian: Gözümün önünden ayrılmayacaktın!
Onun sinirli bir nefes verdiğini duyduğumda, odaya varmıştık. Kapıyı açıp içeri girdim ve koltuğa oturdum. Ben dosyalara bakarken, Marinette'te koltukta oturmuştu. Çok yoruldu ama belli etmemeye çalışıyor. Dosyaları olabildiğince hızlı inceledim ve imzaladım. Marinette bana bakarken
Marinette: Bitti mi?
Adrian: Evet.
Dışarı çıkıp, arabaya binmiştik. Eve geldiğimizde, Marinette yukarı çıkmıştı bende onun peşinden çıktım. Odaya girdiğimde, giyinme odasına girmişti. Bende giyinme odama girip kıyafetlerimi değiştirip, siyah kazak, siyah pantolon giymiştim. Çıktığımda Marinette kabanını giyiyordu
Adrian: Dinlensen daha iyi olur.
Marinette: Beni düşünmene gerek yok
Adrian: Sadece hasta olup başıma iş çıkarmanı istemiyorum!
Bunu dememle bana döndü ve dolmuş gözlerle gözlerime bakmaya başladı. Ben ne dedim böyle? Bu çok kötü
Marinette: Senin için, bir yük olduğumu bilmiyordum. Merak etme sana yük olmamaya çalışacağım!
Hızla kapıyı çarpıp gitmişti... O zaman dünyanın en pişman adamı olmuştum. Her gün gülümsemesini özlerken, ona yük olduğumu düşündürmem... Ölümle eş değerdi..
YAZARDAN (Olaylar olaylarr)
Genç hanım büyük evden dışarı çıkarken yanaklarından yaşlar süzülüyordu. Evet hatalı sanıyordu kendini, ama bu sözler kalbinin isyan çıkarmasını sağlamıştı. Göz yaşlarını silip, bir taxiye bindi ve buluşma yerine ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bir AGRESTE'sin
Fanfiction"Hadi gülümse... Ne olur... Ama denizlerdeki dalgalar gibi, mevsimlerin çiçekleriyle, güneş'in ay'a verdiği ışıkla değil, benimle gülümse Meleğim.. Sadece senin gülümsemenle olan o hızlı kalp atışımla... Kalbimde " •Karanlık Ve Aydınlığın Hikayesi• ...