"Hadi gülümse... Ne olur... Ama denizlerdeki dalgalar gibi, mevsimlerin çiçekleriyle, güneş'in ay'a verdiği ışıkla değil, benimle gülümse Meleğim.. Sadece senin gülümsemenle olan o hızlı kalp atışımla... Kalbimde "
•Karanlık Ve Aydınlığın Hikayesi•
...
Evde herkes alelacele koşuşturuyorlardı. Hiç tanımadığım ahreyeten istemediğim bir evlilik yapıcaktım ahhh ben bunu hakedicek ne yaptım kim bilir neyin nesi bu gün eve gelicekler 3 gün sonrada evlenicem ne kadar basit dilde ne kadar. Aşağıdan annem
Sabine: Kızıım hedi misafirlerimiz geldii
Dedi son kez aynada kendime baktım bu elbiseyi çok severek almıştım ama şimdi hiç istemediğim bir evlilik için giyiyorum (multi medya) açık saçlarım önüme koyarak aşağıya indim
Merdivenlerden inerken sarı saçlı bir genç buraya doğru baktı yeşil gözleri saçlarıyla çok uyumluydu bu adamla mı evlendiricekler beni? Annemin bana bakarak kafasını sallaması hoşgeldiniz de demek oluyordu hafif bir gülümsemeyle
Marinette: Hoş geldiniz dedim mavi gözlü ve yanındaki çocuğa çok benzeyen kız gülümseyerek
Cloe: Hoşbulduk sen ne kadarda güzelsin böyle
Yanaklarımın kızardığını hissettim uff hep böyle oluyor ona gülümseyerek karşılık verdiğimde babam bizi yemek odasına geçmemiz için yönlerdirmişti. Hep beraber yemek masasına oturduğumuzda ortamda derin bir sessizlik vardı. Bu sessizliği babam bozdu
Tom: Adrian, şirket işleri nasıl gidiyor?
Adını Adrian olduğunu öğrendiğim çocuk sert sesiyle
Adrian: Güzel gidiyor efendim biraz yorucu sadece dedi ondan sonra sohbette adı Gabriel diye öğrendiğim adamla babam anlamadığım konulardan konuşmaya başladılar tabi bende yremeğe bakıyordum yiyemiyordum çünkü yemekte bezelye vardı benim bezelyeye alerjim vardı yeni gelen çalışan bunu bilmiyordu heralde o yüzden sadece yemeğe bakıyordum. annem durumu anlamış olucakki
Sabine: Ahh senin bezelyeye alerjin vardı değil mi? dur sana başka yemek yapsınlar birtanem
Mrinette: Gerek yok anne o kadar aç değilim zaten boşuna yorma kızı
Gabriel: Aslında siz yemeklerinizi dışarıda yiyebilirsiniz hem tanışmış olursunuz hm?
Tom: Evet bencede güzel bir fikir
Hayır hayır! tanımadığım bir insanla yemeğe çıkamam ben
Marinette: Eee ş-şey...
Sabine: Hadi kızııımm
Ne yapıcam ben şuan donmuş bir vaziyette ne yapıcağımı düşündüm Adrianın tabağına baktığımda o da fazla yememişti şimdi kesinlikle gitmemiz gerekiyordu
&&&&&&&&&&
Arabada ikimizden de çıt çıkmıyordu bense kafamı cama yaslamış nasıl buralara geldiğimi düşünüyordum ki araba durdu sanırım gelmiştik arabadan indiğimizde normal bir restrona geldiğimizi gördüm içeri girdiğimizde bütün herkes bize bakmaya baladı uff dikkat çekmekten nefret ederim garson bize bir masa gösterdiğinde oraya oturduk siparişlerimizi verdikten sonra Adrian ser ve duygusuz sesiyle
Adrian: Tasarımcılık okumuşsun neden hiç medyaya çıkmadın? dedi soğuk ve bir okadarda duygusuz sesiyle bunu yapmayı nasıl başarıyor?
Marinette: Ben Amerika'da okuduğum için basında uzak durdum beni fazla tanıyanda olmadı olmasınıda istemem zaten
Kafasını sallayarak garsonun getirdiği yemeği yemeye başladı bende önüme dönüp sipariş ettiğim yemeği yemeye başladım. Yemeklerimiz bittikten sonra arabaya doğru ilerledik ve arabaya bindik.
Adrian: Üç gün sonra evlenicekmişiz gerçek bir evlilik olmicak. Basın bu evliliğin çok üstünde durucak eminim. Eğer birisi bişey sorarsa nişanlıydık evlenicez veya evlendiysek evlendik de.
Dedi ve arabayı sürmeye başladı neden bukadar soğuk acaba soğuk değil resmen buz buz neyse beni ilgilendirmez eve geldiğimizde arabadan indik kapıyı çaldığımızda çalışan kapıyı açtı ve oturma odasına geçtik
