2.0

437 42 40
                                    


"Eğlenceli olacaaak!!"

Heyecanla yerimde zıplarken bir yandan da organizatörümüzün ofisine doğru ilerliyorduk. Nedense bu sahte nişan planlatma işi çok hoşuma gitmişti. Belki de bir gün gerçeğini asla göremeyeceğimi düşündüğümden, en azından sahtesi olsun da o heyecanı tadayım demiş olabilirdim.

Taehyung ile sabaha kadar oturup detaylıca planlar yapmıştık işin geldiği gece. Tekrardan söylüyorum, fazlasıyla eğleniyordum.

"Nari- ay pardon Naeyon diyecektim. İsim işlerini hep karıştırıyorum ya...Her neyse işte fazla abartmıyor musun?" diye sordu Jungkook. Nam-ı diğer sahte nişanlım "Taebaek"in en yakın arkadaşı aynı zamanda sağdıcı Jungkook. Değiştirdiğimiz ismi ile ise Jaeyeol.

"Jaeyeolcuğum ne abartıyor olabilirim sence? NİŞANLANIYORUMMM!!" Başta bağırarak bunu söylediğime şaşırmış iki çift göz bana bakarken, ardından ileriden bize doğru gelen sevgili avımız organizatör beyin bize doğru yaklaştığını görünce bağırmamın sebebini anlamış bir yüz ifadesine büründüler.

"Lütfen ama, hanımefendinin en önemli günlerinden biri. Tabii ki de abartmıyor! Ahahaha. Siz Taebaek ve Nayeon çifti olmalısınız sanırım. Hoş geldiniz. Buyrun geçin lütfen içeriye." dedi organizatör beyefendi. İşine aşık olduğu konuşmasından, hareketlerinden ve gözlerinden belli oluyordu.

Belki de eşinden boşanıp işi ile evlenmeliydi. Acaba böyle bir şeyin legal olduğu ülke var mıydı? Mesela İngiltere'de ağaçla evlenen bir kadın vardı. Hindistan'da bir köpek ile, Fransa'da eyfel kulesi ile, birkaç ülkede de kendisiyle evlenenlerin haberlerini okumuştum. Hatta bir Korelinin yastıkla evlendiğini de biliyordum ama işiyle evlenmek? Bence neden olmasındı.

"Ahahaha! Değil mi ama? Evet, ben Nayeon ve bu da nişanlım Taebaek. Memnun olduk." dedim gülümseyerek. Adam da bana karşılık olarak zaten gülümsediği ağzını daha da genişleterek "Geçin geçin, durmayın ayakta. İçecek bir şeyler ister misiniz? Kahve, çay? Durun hepsinden alalım istediğinizi içersiniz."

"Yok yok sağ olun gerçekten gerek yo-" Taehyung'un sözünün yarıda kesilmesinin sebebi organizatörün telefonla sekreteri arayıp 4 çay, 4 kahve, 4 su ve 4 meyve suyu istemesiydi. Gönlü mü zengindi, müşteri memnuniyetine fazlasıyla önem mi veriyordu yoksa şov yapmayı mı seviyordu tam çözememiştim.

Odaya geçip oturduğumuzda Jungkook'a bakarak "Siz...? Sağdıç olmalısınız sanırım?" dedi. Bilgili ve işinde tecrübeli olduğu belliydi.

"Evet, aynen öyleyim." dedi Jungkook gergin ve ses tonuyla rahatsız olduğunu belli eder bir şekilde.

Jungkook. Umarım düzgün durursun yoksa adam bir şeyler sezer Jungkook. Nolur role gir kafanı kıracağım Jungkook.

Adam Jungkook'un ses tonunu fark etmiş olacak ki hafiften sebebini anlamayan ve bozulmuş bir ifadeye büründü ancak birkaç saniye bile geçmeden eski gülümseyen haline geri döndü. Abicim nolur biraz normal dur, alışık değilim bu kadar gülücüğe ben. Herkes pişmiş kelle gibi sırıtıyor şu an korku filmi gibi ortam yemin ediyorum.

"O zaman daha fazla beklemeden başlayalım. En basit ve temel sorudan başlıyorum. Kırda mı, salonda mı, yoksa farklı bir mekanda mı istiyorsunuz nişanı?"

"Kırda!"
"Salonda!"

Taehyung ile aynı anda konuştuğumuzda, adam bu duruma alışıkmışçasına bir ifadeyle dikleşti. "Uyumsuz istekler. Yaygındır. Merak etmeyin orta noktayı bulacağız."
Ve defterine not almaya başladı.

"Taebaek, kaç kere konuştuk bunu seninle. Salon olacak diyorum ve dedim de zaten. Kırda çıkacak sorunları sana daha ne kadar anlatmam gerekiyor?"

sazan.avi || jjk {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin