sazan.avi || jjk {✓}

2.2

Jungkook'un ağzından

Ağaçların üstündeki ışıkların sağlamlığını kontrol ederek bu işi de halletmiştim. Masanın üstündeki yiyecekler, tam da Nari'nin en sevdikleriydi. Açacağım afişin ipi de halihazırda elimde duruyordu. Başka ne vardı? Sanırım hiçbir şey.
Planladığımız her şey tamamdı. Geriye bir tek Nari'yi getirmek kalmıştı ki o iş Jimin ile Taehyung hyungdaydı.

Vakit yaklaştıkça heyecanlı bir şekilde bulunduğum konumda kıpırdanmaya başladım. Sonunda arkalardan gelen Nari'nin "ULAN NAPCAZ ORMANDA SAÇIM BAŞIM OT OLACAK ŞİMDİ NEREYE GETİRDİNİZ LAN BENİ HANİ İŞE GİDİYODUK NAPCAZ BİZ BURDA KANDIRDINIZ MI BENİ HA YOKSA BURAYA BIRAKIP TERK Mİ EDECEKSİNİZ KEDİ KÖPEK DE DEĞİLİM Kİ EVİN YOLUNU GERİ BULAYIM AY KURDA KUŞA YEM OLCAM İMDAAAA-" sesi kesilip boğuklaşınca ve ardından Jimin'in "bi sus be bi sus ne zırvalıyorsun yine" dediğini duyunca muhtemelen Jimin'in, Nari'nin ağzını kapatmış olduğunu tahmin ettim.  Yoksa etraf çığlıklarla dolu olacaktı.

İleride bana haber vermek için önden hızlıca yürüyen Taehyung'u görünce bir an heyecandan elim ayağım dolamıştı. Umarım başarırdım ve bu cadaloz kızla barışırdık.

Gece olduğu için her yer karanlıktı aslında. Taehyung'u görebilmem bir mucizeydi ama neyse ki akıl edip fosforlu bir tişört giymişti ki onu fark etmiştim.

Şu anda daire şeklinde ağaçlarla çevrili bir alandaydım, arkada Nari'nin favori yiyeceklerinin bulunduğu bir masa, Nari'ye sunacağım bir afiş, ayrıca ağaçları süsleyen küçük ışıklar vardı. Ve bunlar esnasında arkada onun en sevdiği şarkılardan oluşturduğum playlist çalacaktı.

Nari'nin geldiğini anlamam için hafifçe öksüren Taehyung'u duyduğum an led lambaları yaktım. Tek elimde zambaklar ile beklerken diğer elim ile afişin ipini çekerek açılmasını sağladım. Tam o anda müziği başlatan Taehyung sayesinde de planın giriş kısmının başarılı olduğunu söyleyebilirdim.

Nari önce şaşkınlıkla etrafına baktı. Ardından arkada yazan afişe gözleri kaydı ve kocaman bir kahkaha patlattı. "BEN BİR DAVARIM MI YAZIYOR ORDA?"

Hafifçe gülümsedim ve elimdeki zambaklar ile yaklaştım. "Nari, biraz konuşalım mı lütfen? Beni affetmen için her şeyi yaparım şu saatten sonra zaten."

Nari başta beni görüp yüzünü ekşitmişti ki bu canımı çok yakmıştı. Hatta kalbimde sıkışma hissetmiştim. Bu kız sebebini bilmediğim bir şekilde tek bir mimiği ile bile bana çok farklı hissiyatlar yaşatabiliyordu.

"Yine mi sen?  Ben de sonunda beyaz atlı prensimle karşılaştım falan sandım. Konuşmak istediğimi sanmıyorum. İyi günler." Arkasını dönüp gidecekken seslendim: "DUR! Bak belki beyaz atlı prens olmayabilirim ama at olabilirim senin için. Ayrıca beyaz atlı prensin niye davar olsun Nari? Neyse sorgulamayacağım."

Dediğime hafifçe gülümsedi ama fark etmemem için hemen arkasını döndü. Fakat yemezdi, bi kere görmüştüm o yüzündeki yumuşamayı.

"Lütfen, karşılıklı konuşup anlaşalım. Bak, sana senin kadar güzel olmasalar da seni getirdim." diye uzattım zambakları.

Nari bana dönerek elimdeki zambakları aldı. Soğuk bir ses tonu yapmak istercesine "Teşekkürler, şu ana kadar kimse benim için böyle ince düşünmemişti." dedi ama sesinden duygulandığı da belliydi.

"Evet Nari, öncelikle şunu belirtmek isterim ki ben gerçekten bir davarım. Neden o an bu işi yaparken o kadar profesyonel olmayan bir biçimde davrandığımı inan aklım almadı. Sadece... bilemiyorum.... içimden geldi? Taehyung ile öyle bir ilişkiniz olmadığını elbette biliyorum ama işte...Neyse bana bunları açıklattırma lütfen zira benim için zor. Daha kendime bile açıklamadım çünkü. Ne olduğunu bilmiyorum."