ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ
1. Jackson.
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon***
Sakamoçi sınıftaki öğrencileri kısa bir süre inceledikten sonra sözlerine devam etti. "Neden yasaklı bölgeler var, diye düşünenleriniz için hemen açıklıyayım. Adadaki herkes farklı bir noktada toplanırsa oyun ilerlemez. Bu yüzden sizi harekete geçirmek zorundayız. Ayrıca bu sayede hareket edebileceğiniz alanlarda giderek azalacak. Ne demek istediğimi anladınız mı?"
Sakamoçi'nin bunu oyun olarak görmesine şaşırmamak gerekirdi. Bu tam bir saçmalıktı. Kimseden ses çıkmamıştı ama herkes kuralları anlamış gibi görünüyordu.
"Pekâlâ, bu aynı zamanda bir binaya saklanmanızın hiçbir işe yaramayacağı anlamına geliyor. Kazdığınız derin bir çukurun içine girseniz bile bilgisayar yerinizi tespit edecektir. Ah, bu arada istediğiniz binaya girebilirsiniz ama içerdeki telefonları kullanamazsınız. Ailenizle hiçbir şekilde iletişim kuramayacaksınız. Burada tek başınıza mücadele etmek zorundasınız. Ama hayatın kendisi de tek kişilik bir oyun zaten. Şimdi, daha önce de söylediğim gibi bu oyuna herhangi bir yasaklı bölge olmadan başlayacaksınız ama tek bir istisnayla, o da içinde bulunduğumuz bu okul. Siz okuldan ayrıldıktan yirmi dakika sonra burası yasak bölge ilan edilecek. Bu yüzden önce bu bölgeyi terk edin lütfen. Yasaklanan bölgeden en az iki yüz metre uzaklaşmış olmanız gerekiyor. Anlaşıldı mı? Her anonsumda son altı saat içinde ölen kişilerin isimlerini de okuyacağım. Anonslar düzenli olarak her altı saatte bir yapılacak ama hayatta kalan son kişiyle de bu şekilde iletişim kuracağım. Ah... bir şey daha var. Oyunda bir zaman limiti de var. İyi dinleyin. Bir zaman limitinden bahsediyorum. Program sırasında çok sayıda öğrenci hayatını kaybeder ama yirmi dört saat içinde hiç ölen olmazsa süreniz doldu demektir. Böyle bir durumda..."
Jennie, Sakamoçi'nin sonraki sözlerini biliyordu.
"Bilgisayar kalan öğrenci sayısına bakmaksızın tasmaların hepsini birden havaya uçuracak. Yani oyunun kazananı olmayacak."
Tahmininde bir kez daha haklı çıkmıştı.
Sakamoçi'nin susmasıyla birlikte sınıf derin bir sessizliğe büründü. İçeride hâlâ Hanbin'in kanından yayılan ağır koku vardı. Henüz kimse şaşkınlığından sıyrılamamıştı. Korkuyorlardı ama içinde bulundukları durum, yani bir ölüm oyununa dâhil edilmek üzere olmaları, algı sınırlarının çok ötesindeydi.
Sakamoçi onların zihninden geçenler okumuş gibi ellerini çırptı. "Evet, size tüm can sıkıcı detayları ilettim. Şimdi söyleyeceğim çok daha önemli bir şey var. Bu bir tür nasihat sayılır. Aranızda sınıf arkadaşlarını asla öldürmeyeceğini düşünenler olabilir. Ama başkalarının bunu yapmak isteyeceğini sakın aklınızdan çıkarmayın."
Jennie ona, 'saçmalıyorsun' diye haykırmak istedi ama sadece birkaç dakika önce arkadaşına fısıldadığı için öldürülen Yuna'yı hatırlayarak çenesini tuttu.
Sınıf az önceki sessizliğini hâlâ korusa da Jennie içeride aniden bir şeylerin değiştiğini biliyordu.
Herkes bakışlarını etrafta dolaştırıp diğerlerinin solgun yüzünü incelemeye başlamıştı. Göz göze gelenler bakışlarını huzursuzca Sakamoçi'ye çeviriyordu. Bütün bunlar sadece birkaç saniye içinde oluyordu ama yüz ifadeleri hep aynıydı; oyuna katılmaya daha şimdiden hevesli olanları ayırt etmeye çalışan şüpheli ve gergin yüzler. Sadece Lisa ve Jisoo gibi birkaç öğrenci sakin kalabilmeyi başarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battle Royals |JenLisa|
FanfictionPUGB Mobile ve Açlık Oyunları'nın ilham kaynağı olan Battle Royels'in uyarlmasıdır. Varoluş ile vicdanın mücadelesi: Bir adaya hapsedilmiş 42 öğrenci. Şiddet dolu, kâbus gibi bir oyun. Onlarca silah, psikolojik bir savaş ve tek bir kazanan... *** "...