ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ
1. Jackson
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon***
Dizlerine sarılmış bir halde karanlıkta oturan Yerim tir tir titriyordu. Adanın en kalabalık yerleşim bölgesi olan doğu kıyısının biraz dışında kalan bir evdeydi. İstese evdeki ışıkları yakabilirdi ama bunu yapmaya cesaret edememişti. Pencereden sızan ay ışığı, altında saklandığı masaya dek ulaşmıyordu. İçerisi zifiri karanlık sayılırdı bu yüzden kolundaki saate bakmamıştı ama yaklaşık iki saattir burada oturuyor olmalıydı. Büyük ihtimalle saat sabahın dördüydü. Uzaklardan havai fişeğe benzer, zayıf bir ses duymasının üzerinden bir saat geçmiş miydi? Hayır, Yerim bu sesin gerçekte ne olduğunu düşünmek dahi istemiyordu.
Sınıftan ayrıldıktan sonra nereye gittiğini bilmeden hızla oradan kaçmış ve kendini bu meskûn bölgede bulmuştu. Buraya geldiğinde aklından geçen ilk şey henüz çok az öğrencinin dışarı çıktığı olmuştu. O okuldan ayrılan altıncı öğrenciydi. Ondan önce sadece beş öğrenci dışarı çıkmıştı. Bu bölgede yaklaşık elli altmış tane ev olduğuna göre dışardaki öğrencilerden biriyle karşılaşma ihtimali sıfıra yakındı. Girdiği evin kapısını kilitleyip burayı kendine ayırırsa en azından tekrar yerinden kıpırdaması gerekene dek güvende olurdu. Yasak bölgelerden birinde kaldığı takdirde boynundaki tasma patlayacaktı ama bu konuda yapabileceği herhangi bir şey yoktu. Sakamoçi onu çıkarmaya kalkışırsa tasamanın kendiliğinden patlayacağını söylemişti. Bu durumda Yerim'in yapması gereken en önemli şey Sakamoçi'nin yasak bölgelerle ilgili duyurularını sıkı sıkı takip etmekti.
Yerim bunları düşünerek etrafdaki evlerden birine girmeye çalışmıştı ama denediği ilk evin kapısı kilitliydi. İkincisininde öyle. Üçüncüsünün arka bahçesine geçip yerde bulduğu bir taşın yardımıyla penceresini kırmıştı. Evden içeri girmişti. Kırılan pencereyi kapamaya çalışması faydasızdı. Bu yüzden kan ter içinde kalarak dış kapıyı kapatmıştı. Kapı kapanır kapanmaz içerisi zifiri karanlığa gömülmüştü. Her şeye rağmen el fenerini çıkarmayı başarıp içerisini incelemişti. Bulduğu iki balık oltasını dış kapıyı sıkıştırmak için kullanmıştı.
Şimdi mutfak masasının altında oturuyordu. İnsanları öldürmesi imkânsızdı. Ama ya... bu bölge oyun sona erene dek yasak bölge ilan edilmezse... belkide hayatta kalabilirdi.
Yine de... Yerim titremeye devam ederek içinde bulundukları durumu etraflıca gözden geçirdi. Bu berbat bir şey. Elbette oyun kurallarına göre herkes birbirinin düşmanı yani kimseye güvenemezsin. Ama oyunun sonunda kazanan kişi kendisi bile olsa diğer herkes ölecekti; sadece arkadaşları Miniju ve Moonbyul değil, onu düşündüğü her defasında kalbinin kanatlandığını hissettiği Lalisa da.
Yerim, Lisa'nın en çok duruşunu severdi; her zaman kendisinsen emin, kararlı ve dik duruşu. Hükümet karşıtı olduğunu her zaman belli eden eylemleri ve karşısındakine göre değişen davranışlarıyla her zaman Yerim'in dikkati çekmişti. Lisa sınıftakilerle pek muhattap olmasada arkadaş çevresinin yanında oldukça eğlenceli bir kızdı. Çünkü Yerim ne zaman Lisa'yı gizlice izlese yanındakilerin Lisa'nın söyledikleriyle nasıl güldüklerini görebiliyordu. Soğuk bakışları insanın içine işlese bile, onun kötü biri olmadığını biliyordu. Jennie gibi Diktatör'e olan nefretini rock müzik çalarak masumca belirtmek yerine, insanlara sert bir tutum sergilerdi. Ama yine de Lisa'nın birine durduk yere karıştığını hiç görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battle Royals |JenLisa|
FanfictionPUGB Mobile ve Açlık Oyunları'nın ilham kaynağı olan Battle Royels'in uyarlmasıdır. Varoluş ile vicdanın mücadelesi: Bir adaya hapsedilmiş 42 öğrenci. Şiddet dolu, kâbus gibi bir oyun. Onlarca silah, psikolojik bir savaş ve tek bir kazanan... *** "...