Battle Royals |JenLisa|

Yüksek Ses

ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ

1. Jackson
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon

****

"Nasıl yani? Nerede?" diye sordu Jennie sesini yükselterek. Lisa'yla göz göze geldiler. "Nerede? Onu nerede gördün?"

Jungkook çenesiyle doğu yönünü işaret etti. "Dün gece. Okulun batısında. Bir evin içinde bir şeyler arıyor gibiydi. Elinde bir silah vardı ve sanırım o da beni fark etti."

"Neden ona seslenmedin?" diye sordu Jennie azarlar gibi.

Lisa, Jennie ve Jungkook'un arasına girmeden sessizce onları dinledi.

Jungkook şaşkınlık dolu gözlerle ona baktı. "Ne demek istiyorsun?"

"Haydi ama, Jisoo sınıfta yerime oturmamda yardımcı oldu. Yuna, konuştuğu için ölürken Jisoo yardım etmek için böyle bir risk aldı. Bunu görmedin mi? Üstelik..."

Jungkook onun bir sonraki sözlerinin ne olduğunu tahmin etmişti. "Jisoo iyi bir insan. Evet çapkın olduğunu bende biliyorum ama onun dışında onun ne kadar iyi kalpli bir insan olduğunu herkes biliyor."

Doğru tahmin etmişti.

"Bunu yaptı diye ona inanmamı mı bekliyorsun? Hayatta olmaz. Üstelik bunu yaparak hepimizi güvenilir biri olduğuna ikna etmeye çalışmış da olabilir. Daha sonra bizden kurtulmak gibi bir planı varsa bu epeyce işine yarayacaktır."

Jennie sesini daha da yükselterek, "Bu çok saçma!" dedi. "Ne kadar da kötümsersin. Jisoo asla böyle bir insan değildir. O..."

Jungkook sessiz bir hareketle iki elini birden öne doğru uzatınca sustu. Jungkook haklıydı. Böyle bir durumda sesini yükseltmesi hiç de iyi bir fikir sayılmazdı. Hatta berbat bir fikirdi.

"Bana böyle yüklenme." dedi Jungkook. "Ben Jisoo'yu tanımıyorum. Daha önce de söylediğim gibi bu oyunun ana kuralı herkesten şüphelenmek, kimseye güvenmemektir. En çok da zeki olanlardan şüphe duymalısın. Üstelik Jisoo'ya bana katılmasını teklif etseydim büyük ihtimalle bu davetimi reddedecekti."

Jennie bir şeyler söyleyecek oldu ama sonra tuttuğu nefesini bıraktı ve bundan vazgeçti. Jungkook haklıydı. İşin aslı onun kendisine ve Lisa'ya güvenmiş olması bile tuhaftı. Gerçi bunu 'harika bir çift' oldukları için yaptığını söylemişti.

"Tamam o zaman." Jennie sözlerine devam etmeden önce biraz duraksadı. "En azından Jisoo'yu gördüğün yere gidelim. Ona kesinlikle güvenebiliriz. Bu konuda sana güvence verebilirim. Jisoo'nun iyi bir fikir ortaya koyacağından eminim. O..."

Jungkook bir kez daha onun sözünü kesti. "Jisoo söylediğin kadar akıllıysa sence hâlâ onu gördüğüm yerde midir?"

Haklıydı.

Jennie içini çekti. Uzun, derin bir nefes almıştı. Lisa, Jennie'nin üzgün yüzünü görünce kaşlarını çattı.

"Hey." dedi Lisa araya girerek. "Jisoo gibilerle irtibat kurabilmemizin bir yolu var mı Jungkook?"