Son İstek; Onu Koru!

395 48 183
                                    

ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ

1. Jackson.
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon

***

Ayaktaki öğrencilerin çoğu ses etmeden yerlerine geçtiler. Sınıfın diğer tarafında bekleyen karizma yoksunu asker, Hayaşida'nın cesedini taşıyan torbayı sınıfın köşesine doğru sürükledikten sonra kürsünün önünde duran öbür askerlerin yanına gitti. Sakamoçi de kürsünün arkasındaki yerine döndü.

Sınıf bir kez daha sessizliğe bürümüştü ama bu sessizlik kısa bir süre sonra arka taraflardan duyulan bir inleme ve hemen arkasından da zemine çarpan ıslak kusmuk sesiyle sona erdi. Jennie kusmuğun kokusunu alabiliyordu.

"Hepiniz beni dinleyin. Gördüğünüz üzere Bay Hayaşida, Program için kendi sınıfının seçilmiş olmasına şiddetle karşı çıktı." dedi Sakamoçi başını kaşıyarak. "Her şey çok ani gelişti ve olanlar için üzgünüz."

Sınıf tekrar sessizleşti. Artık herkes bunun gerçek olduğunu biliyordu. Ortada ne bir yanlışlık ne de tatsız bir şaka vardı. Birbirlerini öldürmeye zorlanacaklardı.

Jennie çaresizce düşüncelerini toparlamaya çalıştı. İçinde bulundukları olağanüstü durum onu serseme çevirmişti. Bu dehşet gösterisinin en önemli parçası olan Bay Hayaşida'nın cesedi başını döndürüyordu.

Buradan kaçmalıydı. Ama nasıl? Pekâlâ... Önce Hanbin...Jisoo ve Kai ile bir araya gelicekti...Peki ama Program ne şekilde yürütülüyordu? O güne dek bununla ilgili hiçbir detay duyurulmamıştı. Öğrencilere birbirlerini öldürmeleri için silahlar verilirdi. Sadece bu kadarı biliniyordu. Peki, birbirleriyle konuşmalarına izin var mıydı? Hükümet oyunu ne şekilde takip ediyordu?

"Ben...ben..." Bu ses Jennie'nin düşüncelerini böldü. Başını kaldırıp gözlerini açtı.

Hanbin sandalyesinde yarı ayağa kalkmış, Sakamoçi'ye bakıyordu; belli ki sözlerini devam edip etmemekte kararsızdı. Dudaklarından dökülen kelimelere hâkim olmakta güçlük çekiyormuş gibi bir hali vardı. Jennie gerildiğini hissetti. Sakın onları kızdırma, Hanbin!

"Evet?" dedi Sakamoçi. "Ne var? Bana her şeyi sorabilirsin."

Bunları söyledikten sonra yüzüne dostça bir gülümseme yerleştirdi ve Hanbin de bir kukla gibi sözlerine devam etti. "Benim...ailem yok. Burada olduğumu kime haber verdiniz?"

"Ah ha," dedi Sakamoçi başını sallayarak "İçinizden birinin bir hayır kurumundan geldiğini hatırlıyorum. Ancak onun bir kız olduğunu sanıyordum. Hatta okulun raporuna göre onun 'tehlikeli düşünceleri' olduğunu söylüyorlardı...Jennie'ydi ismi galiba"

"Jennie benim!" dedi Jennie sesini yükseltip araya girerek. Sakamoçi önce ona, sonra tekrar Hanbin'e baktı. Şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamamış gibi görünen Hanbin de dönüp Jennie'ye baktı.

"Ah, doğru ya. Çok özür dilerim. Bir kişi daha vardı. O halde sen Hanbin olmamlısın. Sizin için yetiştiğiniz kurumun müdüresiyle görüştüm. Evet...çok hoş bir bayandı." dedi Sakamoçi ve sırıttı. Yüzündeki gülümseme neşeliydi ama rahatsız edici bir tarafıda vardı.

Battle Royals |JenLisa|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin