Battle Royals |JenLisa|

Varsayımlar

ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ

1. Jackson
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon

***

Lisa derin bir nefes alıp sağ elini Jennie'nin belinden uzaklaştırıp çenesini okşadı. Bu hâliyle oldukça ciddi ve soğuk görünüyordu. "Sadece bir şey anlamak istedim." Jennie, titrek bir nefes alıp konuşmasını bekledi. "Seni vurmayacaklarını düşünüyordum. Eğer vurmak isteselerdi; sen ayağa kalkar kalmaz zaten seni vururlardı. Bunun nedeni, sanırım potansiyelindi. Hanbin'i gözden çıkarabilirlerdi çünkü o oldukça sessiz ve sakin bir tip. Böyle bir oyunda atılgan olamazdı. Ancak sen ya da ben gibiler 'hükümet karşıtı' olanlar, katil olma potansiyeli en yüksek olanlarız. Bu oyun bir şekilde ilerlemeliyidi. İşte bu yüzden senin önüne geçtim. Emin olmak istedim. Ve tahmin ettiğim gibi oldu. Zaten Yuna'yı da hemen gözden çıkarmaları bunu kanıtlar nitelikteydi."

Vay! Zekice. Ama...sadece bu kadar mı?

"Sadece bu yüzden mi?" Dudaklarından çıkan şeyle, Jennie gözlerini yumup dilini ısırdı. Bunu neden sormuştu ki? Başka ne duymak istiyordu? Aslında içten içe ne duymak istediğini biliyordu ama bunu kendisine kabul ettirmek kolay değildi.

"Evet, sadece bu kadar." Lisa'nın başka bir şey söylemek ister gibi bir hâli vardı ancak Jennie daha fazla üstelemedi. İkiside sessizce durdu. Ancak bu sessizlik Jennie sayesinde uzun sürmedi. "Jackson gibi birisinin hayatta kalmak için başkalarını öldürebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Kuralları biliyorum ama bu oyuna katılabilecek birilerinin olduğunu düşünmemiştim"

"Bu konuda yanılıyorsun." dedi Lisa.

"Ne?" Jennie, Lisa'nın ay ışığının altında güçlükle seçilen yüzüne baktı.

"Jackson her zaman ürkek ve çekingen biriydi. Büyük ihtimalle korkmuştu. Böyle bir şeye kalkışmasının sebebi bu olmalı. Bu oyunda kimin düşmanın olacağını bilemezsin. Jackson da diğer herkesin onun peşine düştüğüne inanmış olabilir. Bence gerçekten korkuyordu. Bir şeyler yapmazsa... öldürüleceğini düşünmüş olmalı."

Jennie bacaklarını kaydırıp Lisa'nın kucağında daha rahat bir şekilde oturduğunda biraz ürkmüştü. Ne zaman harektetse Lisa'nın 'Kıpırdama!' uyarısını işitmek zorunda kalıyordu. 

Korkuya kapılan öğrencilerin birbirlerini öldürmeye çalışabileceğini o da akıl etmişti ama aynı zamanda bu öğrencilerin bir yerlere saklanmayı tercih edebileceğini de düşünmüştü. Yine de neredeyse çıldıracak kadar korkuyorlarsa elbette ilk adımı kendileri atıp diğerlerini öldürmeye başlayabilirlerdi.

Bir süre sessiz kaldılar. Derken Jennie'nin aklına bir fikir geldi. "Hey, sence ikimizi bir arada görseydi yine bize saldırır mıydı? Bu bizim oyuna dâhil olmadığımızı göstermez miydi?"

Lisa derin bir nefes alıp Jennie'nin belini daha sıkı kavrayıp çenesini Jennie'nin başkına yasladı. "Belki." Jennie titrek bir nefes alıp daha az hareket etmeye çalıştı.

Jennie düşünmeye başladı. Eğer Jackson, Lisa'nın söylediği gibi bu işi şüphelerinin heyecanına kapılarak yapmışsa...

Jennie birilerinin oyuna dâhil olabileceğini ilk kez Jackson o oku kendisine attığında fark etmişti. Oradan kaçmasının sebebi de buydu. Ama belki de yanılıyordu. Birbirlerini nasıl öldürebilirlerdi? Bu korkunç bir düşünceydi. Bu durumda Jackson'u durdurmak için yapılması gerekenler şöyle dursun, en başta kaçmak yerine orada kalıp diğerlerini beklemesi gerekmez miydi?