Battle Royals |JenLisa|

Seçilmiş Sınıf

ŞİROİVA LİSESİ, 4-B SINIF ÖĞRENCİ LİSTESİ

1. Jackson.
2. Miniju
3. Sehun
4. Sana
5. Taemin
6. Yerim
7. Jin
8. İrene
9. Jungkook
10. Miyeon
11. Taehyung
12. Eunha
13. Hanbin
14. Nancy
15. Solar
16. Suho
17. J-hope
18. Mina
19. Yoongi
20. Hwasa
21. Jongin (Kai)
22. Momo
23. Rosé
24. Wendy
25. Daehyun
26. Tzuyu
27. Namjoon
28. Somi
29. Jennie
30. Lalisa
31. Felix
32. Ryujin
33. Jimin
34. Yoona
35. Hyunjin
36. Yuna
37. Jisoo
38. Joy
39. Bambam
40. Moonbyul
41. Seulgi
42. Nayeon

***

Jennie bir an bir sınıfta olduklarını düşündü.

Elbette burası 4-B'nin her zamanki sınıfı değildi ama içeride bir kürsü ile yıpranmış bir kara tahta vardı ve sol taraftaki uzun sehpanın üzerinde büyük bir televizyon duruyordu. Sınıfa, çelik borulara yapıştırılmış kontrplaklardan oluşan sandalye ve sıralar dizilmişti. Jennie'nin oturduğu sıranın köşesine bir kalemle hükümet karşıtı bir yazı kazınmıştı: "Diktatör, üniformalı kadınlardan hoşlanıyor." Jennie sadece birkaç dakika önce -en azından o bu şekilde hissediyordu- birlikte otobüs yolculuğu yaptığı kırk bir arkadaşının içerideki sıralarda oturduğunu fark etti. Dikkat çeken tek şey içerdeki bütün öğrencilerin -ya sıraların üzerine yayılmış ya da sandalyelerde kaykılmış bir halde- uyuyor olmasıydı.

Jennie dikkat edince buranın tıpkı Şiroiva Lise'sindeki oturma düzeniyle aynı olduğuydu. Hemen yanındaki sıradan oturan Hanbin'e kaydı gözleri, uyuyordu. Aslında onun dışındaki herkes uyuyordu. Bu sınıfın ona neden tuhaf geldiğinide yavaş yavaş anlamaya başlamıştı. Kai'nin arkasındaki pencereler kara tahtaya benzeyen bir şeyle kaplıydı. Bunlar çelik levha mıydı? Camlar kapalı olduğu için saatin kaç olduğunu anlamak imkansızdı.

Jennie kolundaki saate baktı. Biri gösteriyordu. Peki ama gece bir mi yoksa öğlen bir mi? Saatin tarih kısmında "22/ Perşembe" yazıyordu. Yani birileri saatin ayarıyla oynamadıysa kendini tuhaf bir şekilde sersemelmiş hissetmesinin üzerinden ya üç ya da on beş saat geçmişti. Pekâlâ, durumun böyle olduğunu varsayalım, diye geçirdi içinden, yine de...

Sınıf arkadaşlarına baktı.

Birden bir şeylerin canını sıktığını hissetti. Elbette içinde bulundukları durum fazlasıyla tuhaftı. Ama onu özellikle rahatsız eden başka bir şey vardı.

Jennie bunun ne olduğunu hemen anladı. Sırasının üzerine yüzkoyun yığılıp kalmış Lisa'nın yakasının hemen üstünde boynuna sıkıca bağlanmış, gümüş renkli, metal bir kelepçe vardı. Çatılmış kaşlarıyla sınıftakilerin boynuna bakmaya başlamıştı. Jisoo ve Kai'nin boynunda da aynı kelepçeden vardı.

Korkuyla Hanbin'e döndüğünde yakasındaki düğmeleri sonuna kadar iliklediği için zar zor belli olan kelepçeyle hemen kendi boynuna dokundu. Boynunda sert ve soğuk bir şey olduğunu hissetti. Onun boynunada da aynı kelepçeden takılmış olmalıydı.

Jennie kelepçeyi çekiştirmek istedi ama boynunu öyle sıkı sarıyordu ki  yerinden bile oynamamıştı. Kelepçenin boynundaki varlığını fark ettiği an kendini boğulacakmış gibi hissetmeye başlamıştı. Çelik tasmalar! Lanet olasıcalar, birer köpekmişiz gibi boynunuza çelik tasma takmışlar!

Jennie bir süre daha kelepçeyle uğraştı ama sonra bundan vazgeçti. Onun yerine okul gezisinde neler yaşandığını düşündü. Spor çantasının ayaklarının dibinde durduğunu fark etti. Bir önceki gece çantasının içine gelişigüzel bir şekilde kıyafet, havlu, gezi notları için bir defter ve bir burbon şişesi atmıştı. Sınıftaki diğer herkesin çantasıda ayaklarının dibinde duruyordu.