Bölüm 2 "Arda"

3.8K 261 200
                                    

 

Arda

  "Bilgisayar mühendisliği bölümü öğrencileri bu yıl yapılacak sınav sonuçlarına her bölümden bir öğrenci yurt dışında iş imkanı kazanacak. Sınavlar önümüzdeki ay iyi çalışın"

  Bölüm hocası duyurusunu yaptıktan sonra eşyalarını toplayıp sınıftan ayrıldı.

  "Bu bizim için mükemmel bir fırsat"

  "Bilgisayar bölümünden giden tabi ki de ben olacağım. Sen de biliyorsun ki bu sınıfın en zeki ikinci öğrencisi benim"

  "Sen de söylüyorsun ikinciliktesin" dedi arkadaşının omzuna vurarak. "Her bölümden sadece bir kişi gidiyormuş"

  "Tanrım benim yerime bir zenciyi götürmeyecekler herhalde"

  Sinirle çantamı alıp sınıftan çıktım. O piç kurusu ne hakla beni aşağılamıştı? Tamam yirmi yıldır aynı şeyle uğraşıyordum. Ama yine de sadece dış görünüşüm için insanların beni aşağılaması sinir bozucuydu. Ama ben yapacağımı biliyordum.

  Boş banklardan birine oturdum. Çantamdaki bilgisayarımı çıkarıp dizlerimin üzerine aldım. O pisliğin işi bitmişti.

  "Aman tanrım burada neler varmış böyle?" diye mırıldandım. Kesinlikle çok iyi malzemeler vardı.

  'Herkese gönder' e basıp yerinden kalktım . Burada işim bitmişti.

  "Şunu gördün mü?" diyen kızlar kendi aralarında kıkırdayarak konuşuyorlardı. "Bu gerçekten Kaan mı?"

  Kendimle gurur duyarak part-time çalıştığım işime doğru yola koyuldum. Bugün de birilerinin dersini vermiştim. Dışarıda klasik bir sonbahar havası vardı. Ötmeyen kuş sesleri, gelmeyen baharın habercisiydi.

  Bu arada ben Arda. Ailemde tek bir siyahi olmadığı halde ender bir şekilde ben siyahi doğmuşum. Doktorun demesine göre bu milyarda bir görülen nadir bir olaymış. Annem bunun bir mucize olduğunu düşünür. Babam ise beyaz bir aileye siyah olarak geldiğim için uğursuzluk getireceğimi düşünür. Batıl inanç saçmalıklarına bana inanandığından daha fazla inanıyordu.

  Beş yıl önce yaşadığım olaydan sonra onlardan taşınmam gerekmişti. Şimdi ise ev arkadaşımla birlikte yaşıyorum.

  O trajedik olay aklıma gelince düşüncelerimde sıyrılıp iş yerime girdim. Burası çok satan bir pizzacı dükkanıydı. Böyle bir yerde neden çalıştığımı sormayın. Çünkü tek sebebi kurye olmam. Motor kullanmak garip bir şekilde özgür hissettiriyordu.

  Çantamı kilitli küçük dolabıma koyup üzerimi değiştirdim.

  "Bugün çok fazla sipariş var. Bir an önce dağıtıma çıksan iyi olur." Uzattığı paketleri alıp motor servisi kutusuna yerleştirdim.

  Elindeki küçük kağıda bir şeyler karalayıp bana uzattı. "Adres burada yazılı. Teslimatı yaptıktan sonra en kısa sürede burada ol"

  Kask taktığım başımı hafifçe sallayıp motora atladım. "Hadi bakalım" dedim kendi kendime. "Bugün kendi rekorunu kıracaksın"

  Motoru çalıştırıp günün ilk siparişlerini dağıtmaya koyuldum. Boş sokaklarda hızlıca ilerleyip ilk adresime ulaştığımda yalnızca yirmi dakika geçmişti.

  "Yeni bir rekor" dedim kendi kendime. Ama daha iyisini yapabileceğime inanıyordum.

  Pizzayı teslim ettikten sonra diğer siparişler için tekrar yola koyuldum. İkinci sipariş on beş dakika, üçüncü sipariş on üç dakika, dördüncü sipariş on bir dakika.

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin