Bölüm:75 "Bir Ay Sonra"

522 46 125
                                    

  Yks'ye girenler için bu bölüm. Biraz olsun stres atabilmeniz için.

Sanırım Berk'in ölümüne üzülen tek ben değilmişim. Bazı okurlar Berk'ten nefret ediyor. Ama o soyadı yüzünden insanların ve özellikle de Arya'nin acı çekmesini istemeyen ve abisini kurtarmak için piskopat bir doktoru yangın tüpüyle kafatasını patlatan bir karakter. Onun için çok üzgünüm. Bu bölümü yazarken bazı yerlerde gözlerim doldu. Gerçekten duygusal olarak ağır bir bölümdü. Size keyifli ağlamalar. Yani okumalar...

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın ^^

Bölüm:75 " Bir Ay sonra"

Her aşk ikinci bir şansı hak ederken biz ilk şansı bile kazanamadık. Biz yanlızca umutsuz biten bir aşk hikayesiydik.

Yazar'dan

"Girebilir miyim?" Barış cevap alamayacağını bilse de yine de kapıyı tıklamayı tercih etti.

İçeriden ses gelmeyince elindeki tepsiyle odaya girdi. O berbat gecenin üzerinden tam bir ay geçmişti. Cansu bir hafta yoğun bakımda kalıp sonra taburcu edilmişti. Şimdi ise kendi evinde kalıyordu.

Barış tepsiyi sehpanın üzerine bıraktı. Cansu abisinin ve annesinin ölümünden beri bu odadan çıkmamıştı. Barış artık ciddi bir şekilde endişe duyuyordu. Bu yüzden birkaç gün önce bir psikologla görüşmüştü.

Piskolog, Cansu'nun bir çeşit travma yaşadığından şüphelendiğini söylemişti. Aynı anda iki kişiyi kaybetmek genç kızın sağlıksız psikolojisine hiç iyi gelmemişti. Üstelik odada hapsedildiği süreçte bu durumu daha berbat hale getirmişti. Genç kız birkaç kişinin ölümüne şahit olmuş ve boğulmuştu. Normal bir insanın bu şartlarda tamamen aklını sıyırmış olması gerekiyordu.

Barış da tam olarak bundan korkuyordu. Cansu güçlü bir kızdı. Fakat yaşadığı şeyler çok ciddi travmalara neden olabilirdi. Belki de Cansu gerçekten de travmaya yaşıyordu.

"Yemeğini getirdim" dedi gülümsemeye çalışarak.

Cansu tepki vermedi. Yatağın üzerinde arkası dönük bir şekilde uzanıyordu.

Barış eğilip yatağa oturdu. Tek elini genç kızın omzuna koydu.

"Günlerdir doğru düzgün hiçbir şey yemedin" dedi üzgün sesini gizlemeye çalışarak. "Sadece birkaç kaşık yemeyi dene?"

Cansu cevap vermedi. Uyumuyordu. Fakat aklı çok başka yerdeydi. Serkan'ı bir arkadaş olarak çok sevmişti. Onun ilgili ve saygılı karakteri hoşuna gitmişti. Fakat şimdi onun abisi olduğunu bilmek canını hiç olmadığı kadar yakıyordu. Üstelik ona hiç kavuşamamışken...

Annesi ise onun kanayan yarasıydı. Bu zamana kadar annesinin kötü bir kadın olduğunu düşünmüştü. Fakat şimdi her şeyi onu korumak için olduğunu biliyordu. Onu da en çok bu yaralıyordu. Annesine hep öfkeyle yaklaşmıştı. Ondan öylesine nefret etmişti ki onun gerçek niyetini fark edememişti. Şimdi ise onu tamamen kaybetmişti. O artık gerçekten de kimsesizdi.

Barış genç kızı kendine doğru çevirdi. Onun uyumadığını biliyordu.

Cansu gözünden düşen bir damla yaşı hızlıca sildi. Canı çok yanıyordu. Geçer sanmıştı. Zaman her şeyin ilacıdır sanmıştı. Fakat geçmiyordu. İçindeki boşluk hissi ve acı hiç geçmiyordu.

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin