"Evet artık olayların başına geldik. Tüm karakterlerimiz toplandı. Ne yaşayacaklarını sizin kadar ben de merak ediyorum. Neyse sizi çok tutmayacağım. Yukarıya şu aralar sıkça dinlediğim bir şarkıyı bırakıyorum. Keyifli okumalar. .....
Bölüm:6"Yapılacak tek şey"
"Şimdi ne yapacağız? "
Cansu
"Lanet olsun bağırmayı kes"
Elimi uzatıp susması ve kendine gelmesi için onu sarstım. Ama gözlerini yerdeki cesetten ayırmadan çığlık atmaya devam etti. Bileklerinden tutup daha sert sarstığımda nihayet bağırmayı kesmişti.
"Bu......bu" diye kekeledi ama doğru dürüst konuşamıyordu. "Ceset...."
"Evet tebrikler bu bir ceset" dedim bileğinden tutup birkaç adım geriye götürerek. "Bir milyon dolar kazandınız"
"Biz....nasıl?" Kurduğu daha doğrusu kurmaya çalıştığı cümleler dudaklarından anlamsız kelimeler olarak dışarıya çıkıyordu. Benimle yaşıt gözükmesine rağmen karşımda küçük bir çocuk varmış gibi hissettim.
"Bak...." dedim mantıklı ve onu kendine getirmeye çalışacak bir ses tonu kullanarak. "Biz buraya hiç gelmedik ve sen beni burada hiç görmedin. Anladın mı?"
"Sen mi yaptın?" Titreyen dudaklarının arasından zorlukla çıkmıştı.
"Saçmalama "
"Ama kolun...." Elini kolumdaki kesiğe götürdü. Burdan bakılınca ne düşündüğünü anlamak zor değildi. İtiraz etmek için dudaklarımı aralamıştım ki ikimizinde arkamıza dönmemiz neden olan bir ses duyduk.
"Aman tanrım, siz....."
Karanlık geceyle kamufle olan yüzü dehşet içinde bize bakıyordu. Yarım saniyelik bakışmanın ardından telefonuna uzandı.
"Dur" diye bağırarak ona doğru koştum. Ama o 155'i tuşlamayı başarmıştı bile. Telefonu kulağına götürüp konuşmaya başladı.
"Bir ihbarda bulunacaktım......"
"Lanet olsun kapat şu telefonu" Uzun boyunun verdiği avantajla telefonu yukarıda tutmayı başardı. Ama benim kim olduğumdan haberi bile yoktu. Ona kim olduğumu gösterecektim.
Tek ayağımla dizlerine vurup yere düşmesini sağladım. Hattın diğer ucundan sesler yükseliyordu. Bu beklenmeyen darbeyle telefon elinden fırladı ve ıslak sert zemine çarpıp parçalara ayrıldı.
"Seni........"
"Gençler...." ses az önce tüm sokağı inleten kıza aitti. İkimizde başımızı ona çevirdik.
"Ne var?"
"Sanırım bir sorunumuz var" diyerek aramızdaki bir noktayı işaret etti. O tarafa döndüğümde bu gecenin daha ne kadar berbat olacağını hayal etmeye başladım.
Adımlarını yavaşça bu tarafa yöneltti. Yerde yatan bir adet zenci ve hemen başında dikilen ben, arkamda kanlar içinde yatan bir ceset ve titreyen bir adet ezikle kusursuz bir tablo oluşturmuştuk.
***
"Bu gerçek mi?" dedi uzun bir süre cesete baktıktan sonra.
"Hayır cansız manken" dedim alaycı bir tonda. "Şurada da kameralar var. Korku filmi çekiyoruz. Figüranık için şuradaki kıza başvurabilirsin"
"Dalga mı geçiyorsun ?" Bunu ciddi ciddi soruyor muydu?
"Herkese sataşmayı kesecek misin?" diye bağırdı zenci. "İki saniye sus da ne yapacağımızı kesinleştirelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KABUSUN ORTASINDA (Tamamlandı)
RandomBeş farklı kişi...beş farklı hayat... Birbirinden farklı beş kişi. Onları bir araya getiren kimliği belirsiz bir ceset. Cansu, Arda, Arya , Barış ve Savaş... Başta basit bir katil arayışı onların sorunlu hayatlarına sızıyor. Geçmişleri gün yüz...
