Bölüm: 9 "Görev 1"

1.6K 174 163
                                    

Bölüm:9 "Görev 1"

"297 numaralı oda"

Cansu

  Kolumdaki Barış'a kısa bir bakış atıp yürümeye başladım. Dün eve gittikten sonra kolumdaki kesiğe pansuman yapmıştım. Canım yanmasına rağmen kullandığım yara bandı ve pansuman yarayı görünmez kılmıştı.

  Bu sabah ise iş aramıştım. Ama bulabildiğim tek iş reklam broşürü dağıtmaktı. Bunu asla yapamazdım. Bu prensiplerime aykırıydı.

"İki kişilik oda lütfen" diyen Barış'ın sesi düşüncelerimin toz bulutu olup havaya karışmasına yol açtı. Beyaz gömleğinin altına giydiği siyah etekle ve yaptığı topuzla gayet resmi olan kadın gülümseyerek arkasına döndü. Üzerinde oda numaraları olan anahtarlardan birini alıp bize uzattı.

  "Buyrun"

  "Teşekkürler" diyen Barış , kadının uzattığı anahtarı aldı. Oda numarasına baktığımda 297 numaralı oda olduğunu gördüm. 297....

  "Neden burdayız?" dedim anneme bakarak.

  "Birazdan anlarsın" dedi ve beni sürüklemeye devam etti. Minik bedenim o ne tarafa yöneltse o tarafa gidiyordu. Durduğumuzda karşımdaki kahverengi kapıya baktım. 297.....

  "Sabaha kadar orada beklemeyi mi düşünüyorsun?"

  Barış'ın alaycı sesi kulaklarımı doldurunca üzerinde 297 yazan beyaz kapıya bakmayı kesip peşinden odaya girdim ve kapıyı kapattım.

  Geldiğimiz otel fazla tanınmış olmasa da gayet temiz ve düzenli gözüküyordu. Odalar da ufak bir banyo, yatak odası ve iki kişlik iki koltuk tek kişilik bir koltuk ve orta boyutlarda televizyonu olan salon oluşturuyordu.

  "Otele girdik" dedi Barış telefondaki Arda'ya.

  "Evet" dedi ve karşı tarafı dinlemeye devam etti.

  "Anladım" dedikten sonra telefonu kapattı bana döndü. "Birazdan başlayacağız"

  Başımı sallamakla yetinip çantamda ki kıyafetlere uzandım. Siyah bir sweat ve aynı renk pantolonu alıp banyoya ilerledim. Plan iki kısımdan oluşyordu. İlk kısmı bu gece halledicektik. İkinci kısım ise yarın hallolucaktı.

  Elimdekileri üzerime geçirip aynadan görüntüme baktım. Dolabımın en diplerinde bulduğum ve  en son lisede giydiğim sweat hala o günkü gibi duruyordu. Fiziğimin  neredeyse tamamını örten siyah kumaş üzerimde torba gibi duruyordu. Yüzümü ekşittim. Daha güzel şeyler giyebilirdim.

  Oflayarak saçlarımı toplayıp siyah şapkayı başıma geçirdim. Kapüşonumu kapatıp siyah maskelerden birini de taktığımda tanınmam imkansız hale gelmişti.

  Görüntüme bakmayı kesip salona ilerledim. Benden bir farkı olmayan Barış'la iki gölgeden farksız gözüküyorduk. 

  "Arya ve Savaş geldiler" dedi bana kısa bir bakış atıp ayaklanırken. "Hadi gidelim"

  "Anne istemiyorum. Lütfen gitme...."

  Başımı sallayarak içimde susturamadığım sesleri yok saymaya çalıştım. Bir an önce burdan gitmek istiyordum.

  "Sen iyi misin?"

  "Hiç olmadığım kadar" dedim sahte gülüşümü takınarak. Ardından onu beklemeden koridora çıktım.

  Dar ama uzun koridorda kimseye görünmeden ilerlemek oldukça zordu. Her an biri görebilirdi.

  "Kayıt odası burada" dedim kayıt odası olduğu yazan tabelalı kapının önünde dikilerek. "Ardayı ara"

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin