Bölüm:84 " Alev

450 53 25
                                    

    Bu bölüm biraz kısa ama diğer kitapla birlikte yazdığım için vaktim olmuyor. Ama bu finalden önce son bölüm.  Çünkü katil ortaya çıktı. Kitabın asıl amacı ortaya çıktı. İki yıllık serüven bir bölüm sonra bitiyor.

   Çok farklı karakterler var. Yani alışılmışın dışında. Hepsi tamamen masum değil. En masum sankilarimiz bile. Kitabın da kapağında yazdığı gibi hiçbir şey göründüğü gibi değil...

   Bu arada hala yeni kitabı okumayan varsa çok şey kaçırıyor. En az bu kitap kadar heycanlı ve sürükleyici olacak. Destekleriniz için şimdiden teşekkürler...

   Oy ve yorumları unutmayın...

Bölüm: 84 " Yanmak"

"Seni de bu tehlikenin içinde yakmaktan korkuyorum. Ve şimdi o tehlikenin içinde yanıyordu..."

Cansu

"Siz de garip bir koku alıyor musunuz?"

"Evet. Son on iki saattir çürümüş et kokusu alıyorum" dedi Arda yüzünü ekşiterek.

"On iki saat boyunca aynı kokuyu alamazsın" dedi Arya, Arda'ya dönerek. "Sürekli aynı kokuya maruz kalırsan burun bir süre sonra kokuyu algılamayı durdurur"

"Burnumun direği kırıldı" dedi Arda yüzünü buruşturarak. "Nasıl alamayacağım?"

Evet Selin'in cesedi gerçekten berbat kokuyordu. Kokuya alışmamıza rağmen kokudan her an kusabilirdim. Fakat kast ettiğim koku farklıydı.

"Hayır bu koku farklı" dedi Savaş. Başını yana çevirip kokunun ne olduğunu anlamaya çalıştı "Sanki..."

"YANIK KOKUSU!" diye bağırdım. Evet bu yanık kokusuydu. Sanki çok yakınımızda bir yer yanıyordu. Yada...

"Dışarısı yanıyor" diye bağırdı Arya. Ağlamaktan şişen gözleri kocaman olmuş küçük pencereden dışarıya bakıyordu.

İşte şimdi işimiz bitmişti...

Yazar'dan

Barlas Tansı geriye doğru yaslanıp derin bir nefes verdi. O şerefsiz öldürmediği için derin bir pişmanlık duyuyordu. Yaptığı şey o adamı her iki dünyada da cehenneme hapsetmekti. Fakat yine de nefes alıyor oluşu canını sıkıyordu.

Elini ceketinin cebine atıp uzun zamandır orada duran fotoğrafı çıkardı. Bu fotoğraf birkaç ay önce Cansu'yu gizlice çektiği bir fotoğraftı. Genç kızın eskiden sarı olan saçları rüzgarda dalgalanmıştı. Yüzünde Barlas Tansı'nın kalbini ısıtacak bir gülümseme vardı.

"Onu unutamıyorsun..." Çağan Tansı abisinin yanına oturdu. Onun Cansu'ya karşı duyduğu aşkın ne denli büyük olduğunu görebiliyordu. Barlas Tansı ona zarar vermemek için genç kızın ondan nefret etmesine izin vermişti.

"Neden uyumadın?" Fotoğrafı ters çevirip kalbinin hizzasındaki cebine yerleştirdi.

"Uyku tutmadı" dedi Çağan esneyerek. "Sen iyi misin?"

Barlas Tansı duruşunu dikleştirerek eski sert duruşunu aldı. Ne olursa olsun zayıf görünmek istemiyordu.

"Güçlü olmak zorunda değils.."

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin