Güzel zamanlar geçiriyorduk.Alsa bunun olacağını düşünmezdim.
Hayatım boyunca kendimden küçüklere ve büyüklere zulüm eden biri olacaktım.Benim yetimhanede lakabım Yılan'dı.Çünkü bir yılandım.Bir anda ise Ruggero'nun meleği olmuştum.Bu beklenmeyen bir durumdu.
Ruggero,beni sürpriz olarak bir yere götüreceğini söylediğinde restoran falan diye gümüş rengi mini eteğimi,siyah gömleğimi,
eteğimle aynı renk olan ayakkabılarımı giydim,saçlarımı dalgalandırdım,makyaj yaptım.Ama sonuç;dövmeci.
Ruggero'ya ters ters baktım arabada.
"Ne oldu meleğim?"
"Dövmeci?"
Gülümsedi.
"Sadece sana birşey göstermek istiyorum."
Anlamadığımı belirten şekilde baktım ona.Ruggero ise gri gömleğinin düğmelerini yavaşça açmaya başladı.
"Ne yapıyorsun?"
Beni takmadan düğmeleri açmaya devam etti.Sonra gömleğini kenara sıyırdı ve ben göğsünün sol kısmına şaşkınlıkla baktım.
Kalbine benim yüzümün dövmesini yaptırmıştı.
"Ruggero..."
Dedim hayranlıkla.Ruggero elini başına götürdü.
"Buraya senin isimin yazıldı."
Elini bu sefer dudaklarının tam altına koydu.
"Bu dudaklara senin dudaklarının tadı sindi."
Ben ona hayranlık ve duygularla bakarken,o benim de elimi aldı ve kalbindeki yüzüme getirip koydu.
"Buraya da senin yüzün kazındı."
"Ruggero,"
Dedim ve derin bir nefes aldım.
"...seni çok seviyorum."
İçtenlikle konuştum.Ruggero da gülümsedi ve aynı içtenlikle cevap verdi.
"Ben de seni çok seviyorum."
Sonra tekrar karşıma baktım.
"Hadi şuraya gidelim."
Kaşlarını çattı.
"Göğsüne dövme yaptırmayacaksın."
Kıkırdadım.
"Kıskanç olunca çok tatlı oluyorsun.Ama merak etme,kimseye göğsümü açmayacağım."
Kaşları geri düzeldi.
"Peki öyleyse."
El ele içeri girdik ve ben dövmecinin kulağına birşey söyledim.
O da gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.Koltuğa oturdum ve kolumu masaya koydum.Bileğime bir yazı yazdıracaktım.Ruggero'nun isteği ile,koluma dondurucu sıktılar
bu yüzden pek de birşey hissetmedim.Sonunda hazırdı.‘’Sadece sev dedi gözlerin,bense aşkta müebbet yedim.Seni ömrüm boyunca sevmeye yemin ediyorum Ruggero.’’
Ruggero bunu okuduğunda bana gülümsemişti.
✌✌✌
O güzel geceden bu yana bir gün geçti ve Ruggero her fırsatta bileğimi öpüyordu.Mutluyduk.
Ama içimde kötü bir his vardı bugün;çok kötü bir his.
Her ay olan rutin doğum-kontrol muayenemiz için Chiarra'nın bulunduğu hastaneye geldik.Bu arada da fırsattan istifade Valu'lar da bizimle birlikte geliyorlardı.
Bu arada Carolina doğum yapmıştı,oğlu olmuştu ve adı da Gaston'du.
Ruggero ile muayenehaneye girdikten sonra telefonuma bu mesaj geldi.
'Hastanemizin doğum katında bir bomba tespit edilmiştir.Lütfen sakince binayı terkediniz.'
Ruggero'ya bunu söylediğimde,direkt kapıya koştuk,ama kilitliydi.
"Ruggero,ne yapacağız?"
Gözyaşları gözlerime dolmaya başlamıştı bile.Ruggero etrafa bakındı ve cama baktı ve birşey gördü.
"Karol,oraya bak."
Arkamı dönerek cama baktım.Yangın merdiveni vardı.Kolumu aldı ve beni oraya getirdi.
"Hadi,ilk sen."
Ona hayretle baktım.
"Ruggero hayır."
"Karol bak zaman yok hadi!"
Benim itirazlarıma kulak asmadı ve beni zorla oraya çıkardı.
"Karol,in hadi!"
"Hayır Ruggero,olmaz!Hadi gel birlikte inelim!"
"Karol!Zaman azalıyor hadi in!"
Etraftaki seslerden gerçketen de az zamanımız kaldığının farkına varmıştım.Gözlerim artık taşımıştı.
"Ruggero..."
"Karol bak!Bu belki de son anımız.Seni seviyorum Karol.
Çocuklarımıza iyi bak.""Ben de seni seviyorum."
Dedim çaresizce ve beni aşağı doğru itti.Otomatik kapıyla birlikte aşağı indirildim.Polisler beni aldıktan sonra,büyük patlama oldu ve ben de artık kalbimi hissetmiyordum...
●●●
Eheh,sövmüyoruz arkadaşlar.
Napiyim konu bulamıyordum,ben de biraz bu şekilde heyecan yaratacağım.
dEli Çilekli Süt'ünüz♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vahşet
Randomİsimden anlayın işte hajsndsn Şaka şaka Uzun zamandır bu kitaptayım ve ilk kitabım. Bitti 😊😊😊 Küfür içeriklidir. ~30 Eylül 2020 / 31 Ağustos 2021~