SAVAŞTA HER YOL MÜBAHTIR !!!

7.BÖLÜM

--BADE--

......

"Evet döndüm ama uzun süre kalmaya niyetim yok. Yeğenim.... Peri'yi almaya geldim."

Ne diyor bu !! Yok yok. Kesinlikle şaka yapıyor olmalıydı . Yıllardır -Peri doğduğunda bile - buraya gelmemişken bir anda ortaya çıkıp bunu isteyemezdi. Buna asla izin vermem, veremem.
Peri'm.... Onu asla bırakamam... Bütün öfkem sesime de yansırken tıslarcasına, keskince tek bir kelime döküldü dudaklarımdan...

"Asla!!!"

Söylediğim bu kelimeyi sadece ona değil kendime de tekrarlıyordum sürekli. Asla izin vermeyecektim buna.

Keskin bakışlarımın odağında olan bu adam yıllar öncesinde yaşadıklarımı tekrar yaşatamayacaktı bana. Tekrar onun yüzünden yıkılmayacaktım. Kendisinde olduğu gibi Peri kızımın gidişini izletemeyecekti bana.

Öfkeli gözlerim Salih'in yanıma gelip
" Bir sorun mu var ?" diye bana yönelttiği soruyla Salih'e çevrildi.
O da tıpkı benim gibi kızgın gözleriyle, her an üstüne atlayacakmış gibi Arslan' a bakıyordu.

Geçmişte yaşananları Alper ve Derin dışında sadece ona anlatmıştım. Bu bakışlarından anladığım kadarıyla da Arslan'ı tanımıştı. Tabi bir de Peri'm biliyordu bu durumu ama tam biliyor da denemezdi orası ayrı.

Burada daha fazla kalmak istemediğimden " Sorun yok Salih, gidebilir miyiz ?" dememle koluna girip çıkışa doğru adımladık.

............

--ARSLAN--

Karşımda mezarlığın çıkışına yürüyen ikiliyi izlerken fark etmeden sıktığım yumruğumu derin bir nefes alarak gevşettim. Kim bu adam?

Hemen yanımda duran Joseph de tıpkı benim gibi Bade'nin yanındaki adamı izliyordu dikkatle .
Bakışlarımın kendisine çevrildiğini hissedince " Ben daha çok merak etti kim olduğunu. Hızlandırcak ben araştırmayı ." Diye cevap verdi.

Evet , Jos'dan Badeyi araştırmasını istemiştim dün onu hâlâ yaşadığını görünce. Ben onu öldü sanarken , onun yaşadığını, Alper'in aslında Derin adında başka bir kadınla evli olduğunu öğrenmiştim. Kafamda o kadar soru, o kadar doldurulması gereken boşluk vardı ki kafayı yiyecektim neredeyse.
Dünden beri aklımda dolanan 'Ben nasıl bir oyunun içindeyim' sorusuna bir türlü cevap veremiyordum.

Aradan geçen zamanla daha fazla orada durmamış , İstanbul'daki evime geçmiştik. Joseph'in buraya ilk gelişi olduğu için öncelikle evi biraz incelemekle uğraşmıştı. Ben de o arada kısa bir duş aldım kendime gelebilmek için. Ev tarzı rahat bir şeyler üzerime geçirerek seslerin geldiği yöne adımladım.

Joseph bir yandan telefonla konuşup bir yandan önündeki laptopa bakarak başını salladı ve birkaç onay cümlesiyle telefonunu kapattı.

Jos'un karşısındaki çift kişilik koltuğa yığıldığımda , yüz ifadesinden önemli bir şeyler olduğunu anladım.

" Dostum araştırma tamam sayilir. Ancak duyduklarina çok şasıracak sen ."

" Dinliyorum Jos?"

" Senin abi ile Bade arasında bir şey yok. Hiç olmamış . Abin Derin diye biriyle evlenmiş ve minik bir kızlari var . Bade ile Derin çok önceden tanışıyor , bak"

Elindeki laptoptan açtığı fotoğrafta iki tane birbirinden tatlı küçük kız çocukları vardı. Biri Badeydi, bunu o aklıma kazınan gözlerinden bilmiştim ancak diğer kızı tanımıyordum. Dikkatli bakınca Peri'nin tıpkı bu kıza benzediğini fark ettim. Gülüşleri aynıydı , sadece gözleri farklıydı. Buradaki kızın gözleri daha yumuk ve kahverengiydi ama Peri'nin gözleri tıpkı Alper'inki gibi iri iri ve maviydi.