SAVAŞTA HER YOL MÜBAHTIR !!!

1. BÖLÜM

Başlıyoruuuuzzz!!!

Başlama tarihinizi buraya  bırakır mısınız?...

***
--BADE--

"Kim o diyorum?"

Derin'in üçüncü 'kim o diyorum?' sorusunun ardından kapı deliğindeki elimi çekip " BEEENNN!!" diye bağırdım . Aslında bu oyunu sürdürürdüm ama biraz daha devam etsem benim pimpirikli arkadaşım , bütün polis teşkilatını kapıya yığardı.

" Kızım ne diye kapı deliğini kapatıyorsun ? Kalpten gideyim mi istiyorsun?"

Derin'in kapıyı açmasıyla bana bağırması bir olmuştu. Yahu ben bu kızın bağırışını bile özlemişim.

" Ben senin özlemine dayanamayıp kalkmış taa İzmir'den Ankara' ya gelmişim, sen ise geçmiş karşıma bağırıyorsun. Önce bir sarılır insan."

"Hiii! Bade! Hani gelemeyecektin ?"

Beni kendine çekip sarılırken bir yandan da bana bunları söylüyordu.

"Gideyim mi o zaman?"

" Saçmalama kızım . Gelemem dedin diye ben öyle şey ettim. Hem geçsene içeri , ne dikiliyorsun burada bostan korkuluğu gibi?"

İşte bizim birbirimizle anlaşmamız buydu.  Derin'in  'bostan korkuluğu gibi ne dikiliyorsun' demesiyle eve geçtik.

İçeri girmemle küçük cadının sesi duyuldu.

" Anniiiş kim geymiş?"

" Bak bakalım kim gelmiş?"

"Hih ! Teyzoooş!"

Peri'nin adımı bağırarak bir anda üstüme atlamasıyla bir kaç adım sendelesem de dengemi sağlayabilmiştim.

" Küçük cadım benim ."

" Seni çoookk özyedim. "

" Ben de seni çok özledim kuzum benim. "

Periyle birbirimizi öpücüklere boğarken Derin'in sesi duyuldu.

" Aaa. Ama kıskanıyorum ben."

Derin'in yakınmasına ikimiz de kıkırdamıştık ama yine de birbirimizden ayrılmayıp sarılmaya devam ettik . Daha doyamamıştım ki ben nasıl bırakıyım ? Allah'ım çok tatlı bu kız ya.

Derin önden giderken ben de kucağımdaki Peri kızımla onu takip ettim.
Karşımızdaki ikili koltuğa Derin otururken ben de kucağımda Periyle tekli koltuğa geçmiştim.

En son buraya geldiğimden beri tam altı ay geçmişti. Her ne kadar her gün telefondan konuşup günümüzü özet geçsek de birbirimizi görünce uzun bir sohbete daldık . Saat biraz ilerleyince de sohbete mutfakta yemek hazırlarken devam ettik. Yemekleri pişmeye bıraktığımızda birer kahve koyup içtik.

Saat akşama gelince eniştem de işten gelmişti. Eniştem bizden biraz - altı yaş kadar- büyüktü. Biz Derinle 28 yaşına yol alırken eniştem de 34 yaşında idi. Ama ikisinin aşkları o kadar büyüktü ki bu yaş farkı onlar için sorun olmamıştı. Zaten eniştemin yüzüne bakılınca en fazla 28 derdiniz ki o kadar bile göstermiyor.
Bu arada Derinle benim aynı yaşta olmamız ikizliğimizden değildi. Biz çok aşırı yakın arkadaştık. Belki kan bağımız yoktu ama can bağıyla kardeştik biz.

Eniştem "Hoş geldin baldız " diye sarılırken bende tereddüt etmeden ona sarıldım.

" Hoş buldum eniştecim. Bu arada sen her görmemde gençleşiyor musun ne?"