Gözüme çarpan ışık ile gözlerimi hafif araladım. Hala Barın'ın evindeydim. Bakışlarımı odadan alıp yanımda uyuyan Barına çevirdim. Gülümseyerek biraz yanağını okşadım. Bu kadar tatlı olunur mu be!
Ses çıkarmadan yataktan kalktım. Çıplaktım ve üzerime bir şeyler almam gerekiyordu. Odada bulunan dolabı açıp içine baktım. Gözüme çarpan siyah gömleği alıp giydim. Üst tarafında bir iki düğmeyi açık bırakıp aynaya baktım.
Gömlek kalçalarımı zor kapatıyordu ama çok hoş durmuştu. Gülümseyip sessizce odadan çıktım. Kahvaltı hazırlamak istediğim için mutfağı aradım ama ev çok büyüktü ve her yeri gezmiş oldum. Sonunda Alt katta olan mutfağı bulduğumda kahvaltı hazırlamaya başladım.
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra dolaptan bardak almak için uzanmıştım ki Barın kollarını bana sarıldı.
Yüzünü boynuma gömüp öptü. Gülümseyerek ona döndüm. Bacaklarımdan tutup beni tezgahın üzerine oturttu. Ellerini tekrardan belime koyup "Günaydın Kraliçem," dedi. Bende gülümseyerek kollarımı boynuna dolayıp "Günaydın Kralım," dedim.
Kahvaltı masasına bir bakış atıp tekrardan bana döndü. "Bana kahvaltı hazırladığın günleri de mi görecektim?"
"Olamaz mı ya?"
Dudaklarımız arasında kısa bir mesafe bırakıp "Hayali bile güzelken gerçeği inanılmaz mükemmel," deyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Öpüşüne karşılık verince gülümsedi. Bacaklarımı beline dolayıp onu kendime çektim. Oda hiç itiraz etmeden bana yaklaştı. Nefessi kalana kadar öpüştük. Ondan ayrılıp "Hadi kahvaltı yapalım," dedim. "Sen burada otur ben bir yumurta kırayım."
Ben onu hayranlık ile izlerken Buzdolabından iki üç tane yumurta çıkarıp kırdı. Tavayı da ocağın üzerine koyup yumurtaları içine attı. Yumurtalar pişerken onu bakıyordum. Bakışlarını bana çevirip gülümsedi. Yanımda duran bademlerden birini alıp ağzına attı ve dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı.
Pişen yumurtayı masaya koyup yanıma geldi ve beni tezgahtan aşağı indirdi. Barın bir sandalye çekip oturdu bende karşısındaki sandalyeye oturacakken beni kolumdan çekip kucağına oturttu. Göz devirerek "Kahvaltı yapacağız Barın," desem de o takmadı. Masanın üzerinden bir ekmek alıp ağzıma tıktı ve "Yapıyoruz zaten," dedi.
Daha rahat oturmak için bacaklarımı iki yana açıp yüzümü ona döndüm. Üzerinde kıpırdanınca erkekliğine sürtündüm. Ağzından bir inilti kaçarken güldüm. "Kahvaltıdan sonra eve gideceğim."
Dediklerimle başını salladı ve "İlk önce bir duş alalım sonra," deyince kaşlarım çatıldı. "Alalım derken?" Barın gülüp "Sen anladın," dedi. Onu takmayarak kahvaltımı yaptım. Kahvaltımız bitince Barın ayağa kalktı ve bende onla beraber tabi. Kollarımı boynuna bacaklarımı da beline sardım.
Odasına doğru giderken öpmeye başlamıştı beni. Odasına geldiğimde beni yatağa uzatıp üzerime çıktı. Ağırlığını üzerime vermeden kollarını iki yanıma dayadı. Gözünün önüne gelen saçını kenara atıp "Sana bir şey soracağım ve bana içinden geçeni söyleyeceksin," deyince kollarımı boynuna sardım ve "Tabi ki," dedim.
"Yaşadıklarımızdan pişman mısın?"
"Hayır! Bir aydır seninle tanışıyoruz ve ben seni çok seviyorum. Daha önce kimseye hissetmediğim şeyleri sana hissetim. Bu yaşananlardan da zevk duydum. Sonuçta aşık olduğum adamla yaşadım bunları."
Barın gülümseyerek "Benimsin ve sadece benim olarak kalacaksın," deyip öpmeye başladı beni. Öpüşüne karşılık verirken pantolonunun kemerini çözüp pantolonunu çıkardım ve erkekliğini okşadım. O inlerken ben gülümsüyordum.
Barın üzerimdeki gömleği çıkarıp beni de kendisi gibi çıplak bıraktı. Dudaklarımdan aşağı doğru inip göğüslerimi öpüp emmeye başladı. Ağzımdan iniltiler çıkarken "Hadi gir içime artık," dedim. Barın gülümseyerek "Az sabır güzelim," deyip bir parmağını kadınlığıma soktu. Ben çığlık atarken o ikinci parmağını da soktu.
İçimde gel git yapmaya başlayınca daha çok inledim. "Barın içimde parmakların olacağına sikin olsun," desem de o gülüp üçüncü parmağını soktu. Bir süre gel git yapıp parmaklarını çıkardı. Bacaklarımı iki yana iyice açıp vajinamın her yerini yalamaya başladı. Tırnaklarım sırtını çizerken vajinamı yalamayı bırakıp göğüslerime geçti ve bu sefer onları ısırıp yalamaya başladı.
Göğüslerimden boynuma, boynumdan da yüzüme geçti. Gülmseyerek "Hazır ol," dedi ve birden sikini amıma koydu. Ben çığlık atarken Barın dudaklarıma kapandı. İçimde gel git yaparken, bir eliyle memelerimden birini avcunun içine almış oynuyordu. Dudaklarımı koparırcasına öpüyordu.
Boşalacağını anladığında içimden çıkıp yanıma yattı ve ikimde boşaldık. Ayağa kalkıp banyoya doğru ilerledim. Küvetin içini köpük doldurup içine girdim. Barın da bir süre sonra yanıma geldi. Yanıma uzanıp beni üzerine aldı. Gülümseyerek üzerinde zıpladım. O inlerken erkekliğini tutup yaladım. Erkekliğini bir süre yaladıktan sonra dudaklarına geçtim. Tam dudaklarına eğilmiştim ki içime girdi.
Ağzımdan çığlık çıkarken Barın belimden tutup beni kendine çekti ve beni öpmeye başladı. İçimde kalmasına izin verip öpüşüne karşılık verdim. Elleri belimi usulca okşarken daha çok azıyordum.
Bir süre öpüştükten sonra içimden çıktı ve düşümüzü aldık. Duştan çıkıp üzerimizi giyindik. Benim elbisem olmadığı için Barın kendirlerinkinden verdi bana. Elimden tutup dışarı çıktık. Evin önünde duran arabaya bindik ve Barın arabayı çalıştırıp evime doğru sürmeye başladı.
Bakışlarım Barına kayınca göz devirdim. Seksimiz kısa sürdü diye bozuk atıyordu. Elimi yanağına koyup "Bozuk atma bana Barın," dedim. "Bende kalabilirsin biliyorsun demi?"
"Biliyorum ama benimde evim var sonuçta."
Cevap vermeyip arabayı sürmeye devam etti. Sonunda kapının önüne gelince emniyet kemerini çıkarıp Barına döndüm ve onu öptüm. Bana bozuk olduğu için başta karşılık vermedi ama sona doğru dayanamayıp karşılık verdi. Ondan ayrılıp "Bunu telafi edeceğim söz veriyorum," dedim.
Gülümseyip beni kendine çekip sertçe öpmeye başladı. Bir süre öpüp "Doyamadım," dedi. Yanağından öpüp arabadan indim ve eve girdim. Kapıyı arkamdan kapatırken salondan ses gelince oraya yöneldim. Karşımda babamı görünce şaşkınlıkla gözlerim büyüdü.
"Baba?"