Yemeği ağzıma götürürken Barın'ın bana baktığını görünce kaşığı tabağa geriye koyup "Ne bakıyorsun ya? " dedim. Barın dirseklerini masaya koyup "Kızım niye biz direkt eve geçmedik ki," deyince göz devirdim. "Aç olduğumuz için olabilir mi?"
"Bende açım ama sana. Daha fazla beklemeyeceğim," deyip ayağa kalktı ve bir eliyle saçını geriye doğru atarken bir eliyle de elimden tutup beni ayağa kaldırdı. "Ya Barın yemek yiyoruz ya burada," dedim sitemle. "Bende açım ama ," deyip restoranın çıkışına doğru yürümeye başladı.
Bir kaç kızın Barın'a baktığını görünce Barın'ın koluna diğer elimi koydum. O benim!
Barın bana kısa bir bakış atıp güldü. Kolunu cimcikleyerek "Ne gülüyorsun be!" Dedim. "Beni kıskanman hoşuma gitti."
Hemen kolundan ayrılıp "Öylemi, bende biraz erkeklerin yanına gidiyim de biraz da sen kıskan," deyip yanından uzaklasacakken beni elimden tutup kendine çekti. Kolumu arkamdan bağlayarak gözlerimin içine baktı. Sinirlenmişti!
"Benim sinirlerimi hoplatma Sanem!"
Yüzümü buruşturarak "Yav he, he," dedim.
Beni daha çok kendine bastırıp "Şaka yapmıyorum Sanem, bir daha bana böyle şeylerle gelme, sonucu kötü olur!" dedi. Herkesin bize baktığını fark edince "Herkes bize bakıyor," dedim.
Bakışlarını benden alıp etrafımızda kilere baktı ve bana döndü. "Senin benim olduğunu göstereyim o zaman," derken kaşlarım çatıldı. Birden dudaklarımızı birleştirince şok oldum.