50 oyu bekleyemeyen ben bölüm atarım. Arkadaşlar lütfen oyleyin.
Yorgunluktan ayaklarima kara sular inerken Barın'a saydırıyordum. Ciddi, ciddi beni bırakıp gitmişti. Bu çocuğun inadı benimkinden daha pis!
Beni biraktigindan beridir üç saat geçmişti. Otele iki saat yürüme mesafesi vardi daha ama benim yürüyecek takatim kalmamıştı.
Iki araba yanımda dururken bende durdum. Biri mavi biri de siyahti. Camları inerken icerdekiler bakış acıma girdi. Mavi olanın içinde iki kız vardı. Siyah olanın da ise iki erkek vardı. Şoför koltuğunda oturan kıvırcık çocuk arabadan inip yanıma geldi. Ben ona bakarken o "Iyi misiniz? Neden buradasiniz?" diye sordu. Bu arada çocuğun gamzeleri vardı ve çok tatliydu ama benim sevgilim var. Tabiki de umrumda değildi.
Sevgilim onu azdırıyorum diye beni arabadan attı. diyemeyeceğim için "Arabam çok geride yolda kaldı.Otele gitmem gerekiyor çünkü sevgilim orada. Bende Otele geçmek için yürümeye karar verdim," diye yalan uydurdum.
Mavi arabanın şoför koltuğunda oturan kız camdan uzanıp "Allah aşkına neden durduk Çağatay? Yorgunluktan öleceğim zaten. Hemen otele gitmek istiyorum," dedi cirlak sesiyle. Bu kızı sevmemistim.
İsminin Çağatay olduğunu öğrendiğim çocuk göz devirerek "Defol git Pelin o zaman!"dedi. Pelin "Iyi,"deyip son gazla yanımızdan ayrıldı. Çağatay bana dönüp "Hangi otel?" diye sordu. Ben otele söylediğim de aynı otele gideceklerini ve istersem onlarla beraber gelebilecegimi söyledi. Tabiki de reddetmedim.
Arka koltuğa yerleşirken Çağatay arabayı çalıştırdı. Öndeki çocuk bana dönüp gülümseyerek "Merhaba ben Oğuz,"deyip elini uzattı. Bende gülümseyerek elini tutup "Ben de Sanem," dedim. Çocuk Çağatay'a göre daha güler yuzluydu. Ve çok cana yakındı. Yolculuk araba ile olduğu için bir saat içinde varmıştık.
Barın'dan...
Oflayarak disarda dolanıyordum. Nasıl Sanem'i yolda bıraktım ki! Of Sanem,of! Neden damarima basıyorsun ki! Illaki beni sinir edeceksin! Zaten opemiyordum bir de rahat durmayinca cigrimdan çıkmıştım. Ooffff!!!
Elimi cebime atıp telefonumu cikaracaktim ki telefonun yerin de olmadığını gördüm. Odada unutmuştum. Derin bir of çekip otele girdim. Asansöre binmek için beklerken iki kız da yanımda belirdi. Kapılar açılınca beraber içeri geçtik. En üst kattin düğmesine basıp köşeye geçtim. Gözlerimi yere dikerken asansör hareket etmeye başladı ve kızlarda kendi aralarında konuşmaya.
"Of Pelin ya, neden bizimkilerle gelmedik."
"Ne abarttin Eda ya! Birazdan onlar da gelir."
"Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsin? Seni gören Çagatay'a aşık değilsin zanneder."
"Ne yapayım Eda? Ona aşığım diye dibinden ayrılmayayım mı?"
"Ya o kız aklını çelerse. Sonuçta kim olduğu belli değil."
"Saçmalama Eda!Burada Çağatay dan bahsediyoruz. O herkesten akıllı. Ki Çağatay'ı tanimiyormus gibi konuşma. Önüne gelene kendince yardım ediyor. O kızı da o sebepten arabaya aldı. Tamam yoldan geçen bir kızı arabaya alması yanlış ama Çağatay'ı taniyorsun. Karşısındakinin kim olduğunu umursamadan yardım eder. Ve en önemli nokta ise buna karışmam. Onu seviyor olabilirim ama sevgilisi değilim sonuçta. Karışma ya hakkım yok!"