Ölüyüz biz seninle. Ölmek yalnızca toprak altına girmek sanıyorsun fakat yaşarkende ölebilir insan. Belki bir kaldırım kenarında,belki de gökyüzüne bakarken...
~~Etrafı buzlarla çevrilmiş ve kutupta kalmış gibiydi. Her ne kadar hayatında korkusuzluğa bürünmüş ve cesaret tüm damarlarına hükmetmiş olsa da o yinede kapana kısılmış hissetmekten kendini alıkoyamıyordu. Bir tarafta gözlerini onun üzerinden çekmeyen Demirhan diğer taraftada onu kurşunlamak için zaman kollayan adamlar vardı. Herşeye rağmen sesinin o karamsarlıktan uzak ve emin tınısından vazgeçmedi.
"Duydunuz beyler o bir polis ve birazdan sizin defterinizi kapatacak."
Adamlardan birinin gür sesi herhangi birini köşeye püskürtebilecek güçte çıktı fakat Mahur herhangi biri değildi.
"Bana bak kahpe bu herifin blöfçü olmadığını nerden bileceğiz üstelik öyle olmasa bile senin kurtuluşun yok. O paraları sakladığın delikten çıkarmazsan alnını karışlarım."
Mahur şaşkınlığını gizleyemedi. Sesini şaşkınlığının gölgesinde bırakarak konuşmaya başladı.
"Nasıl ya paraları siz almadınız mı?"
Adamların gözleri bu lafı duyunca daha da koyulaşmış ve zifiri karanlığa dönmüştü. Mahuru da o zifiri karanlığa hapsetmek üzerelerdi.
"Neyden bahsediyorsun sen lan hala bizimle oyun mu oynadığını zannediyorsun?"
O an Mahurun gözleri sadece Demirhana odaklanmıştı. Yüzünde sadece Mahurun anlayabileceği bir ifade hakimiyet kurdu. Paraları Demirhanın aldığına ve onu süründürmek istediğine artık tamamen emindi. O sırada Demirhan yanlarına doğru ufak ufak yaklaştı ve söze atladı.
"Öncelikle blöf yaptığımı iddia ediyorsunuz ama polis olduğumu size kanıtlamak zorunda değilim zaten biraz sonra ekibim burda olduğunda inanmaktan başka çareniz kalmayacak. Bu arada ona bir daha kahpe dersen ağzınla çenenin yer değiştireceğini bilmeni isterim."
O an adamın adımları Demirhana doğru ilerlemeye başladı. Mahurun korku damarlarına ilk defa enjekte edilmiş gibiydi. Demirhana bir şey yapacaklarından korkmaya başlamıştı. Adam Demirhanın yakasına yapıştığında sesi sert çıktı.
"Sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin ibne, seni şuracıkta gebertirim kimsenin ruhu bile duymaz."
Demirhanın kahkahası tüm sokağı çınlattı. Adamların daha da delirmesine yol açıyordu. Demirhanın insanları çıldırtmakta eline su dökebilecek tek kişi Mahurdu.
"Yanılıyorsun ben bir polisim ve beni öldürdüğün takdirde tüm emniyet peşine düşecek, aranılanlar listesine kocaman adın yazacak, her yer didik didik edilecek, tüm güvenlik kameraları izlenecek, robot resmin bile çizilecek. Şuan yakasına yapıştığın adam bir polis ve senin ananı ağlatacak."
O sırada adam Demirhanın yüzüne bir yumruk geçirdi. Demirhan ağzının kenarındaki kan birikintisini silip adamlara baktı. Bakışları donuk ve ruhsuzdu. Daha sonra ona vuran adamı eliyle davetkar bir biçimde yanına çağırdı.
"Sakin birgün geçirmek istiyordum ama beni buna siz zorladınız. Şimdi sizi kaşıyacağım uyuz olmuşa benziyorsunuz."
Adam Demirhanın son cümlesiyle beraber üzerine atıldı fakat onun uçan tekmesiyle tanışmayı beklemiyordu. Demirhan havada adeta uçarak attığı bu tekmeyle adamı diğerlerinin önüne düşürdü. Mahur ise düşen adama bakıp kahkahasını serbest bırakmamak için kendisini zor tuttu. Adamlardan bir diğeri ise Mahurun üzerine çullandı. Demirhan ve Mahur aynı anda adamlarla büyük bir kavganın ortasına atılmıştı. Demirhan yakasına yapıştığı adama üzerine gelen bir başka adamla çarpıştırdı. Ara sıra yediği yumruk darbelerine aldırış etmeden önüne geleni savurdu. Mahur ise ona doğru savurulan yumruğu boşlukta bırakıp kafasını sağa yatırdı daha sonra da adamın göğüs kafesine fazla etkisi olmayan ama ona zaman kazandıracak bir yumruk geçirdi. Bu yumruğun ardından bir başka adamın sırtına atlayıp onu kulağından ıssırdı. Adam acı içinde onu yere savurduğunda bir başkası ona tekme atmıştı. Mahur acı içinde yüzünü buruşturdu. Demirhan az önce Mahura tekme atan adamı yakalayıp sürükledi ve ağzının ortasına bir tekme geçirdi. Adam bu darbe sonrasında bayılmıştı. Mahur ayaklanıp Demirhanın olduğu tarafa adeta ışınlandığında ikisi sırt sırta vermişti. Düşmanlarla savaş halindeki iki askeri andırıyorlardı. Mahur Demirhanın güven veren sırtına yaslandığında nefes nefese kalmıştı. Demirhanın o anda ikisinin etrafını saran diğer adamlara bakarak Mahura söylediği söz ise hala ne kadar düşünceli bir adam olduğunu kanıtlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEME BİR ADIM KALA
Misterio / SuspensoCehenneme bir adım kala onunla karşılaştı. Bir zamanlar cenneti ayaklarına seren adamla...