Bölüm 9-Tuzak

218 153 5
                                    

İntihara teşebbüsüm gibisin.Ölümün eşiği ve hatta uçurumun kenarısın. Uçurumundan düşecek olsam bile kıyından ayrılamam.
~~

Kalbinin içine sanki geceyi hapsetmişler gibiydi. Yalnızlığının merkezinde düşünceleri yer alıyor ve onu bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Mahuru bulmaya çalışmasının bir diğer sebebi de aslında bu olmuştu. Babasının işlemiş olabileceği bu cinayeti Mahurun da bilmeye ve yıllar önce kendi elleriye bıraktığı ipucuna ulaşmaya hakkı vardı. Demirhan bu defteri bir sır gibi herkesten saklamış ama sonrasında Mahura bunları anlatıp rahatlamak istemişti. Mahur ise ondan kaçarak ve izini kaybettirerek ona büyük acımasızlık yapmış ve onun herşeyi anlatma kararını yok etmişti. Şimdilerde Demirhan yalnızca ona layık gördüğü bu gerçekliği dışavurması gerektiğine inanmaya başlamıştı. Ya ona gerçeği anlatacak ya da bulduğu kanıtları yok ederek vicdanının tozlu raflarını silecekti. Elindeki ses kayıt cihazına baktığında artık kararını vermişti. Babasına şüpheyle yaklaşmaya başlayacak ve bunun bir cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu ortaya çıkaracaktı. Ama yine de içinden gelen dürtüye karşı koyamayarak ses cihazını Mahurun ceketinin cebine yerleştirdi ve telefonundaki ses kaydını da saniyeler içinde sildi. Mahurun cinayet delillerini ortadan kaldırmıştı.

Mahur cebinde bulduğu ses kaydının ona ait olduğunu öğrendiği an Demirhanın onu ele vermekten vazgeçtiğini de anlamış olacaktı.Demirhanın kanıtları bırakmasının tek sebebi sadece babasının onun annesini öldürdüğü ihtimaliyle yüzleşmemesi ve vicdan azabı duymasıyla ilgili değildi aynı zamanda onun yanmasına izin veremediği içindi. Onu parmaklıklar arasında görmek istememiş,duyguları mantığının önüne geçmişti.Mahur geceyi Demirhanın evinde geçirmiş olduğunun farkındalığını unutarak yerinden doğrulduğunda onu karşıdan kendisi izlerken bulmayı beklemiyordu. Bir anda korkuyla geri çekildiğinde ona kocaman olmuş gözleriyle baktı.

" Böyle huyların olduğunu bilmiyordum."

" Nasıl huylarım varmış benim?"

Mahur tek kaşını kaldırıp onun yüzünü inceledi.

"Sapık gibi izlemeler falan."

Demirhan ona gözlerini devirmeden önce yok artık der gibi bakmıştı.

"Genelde bu senin uzmanlık alanına giriyor yabangülü."

"Ben sapığım öyle mi? "

"İnsanın kendini bilmesi ne kadar güzel."

Mahur ona kızışmış gözleriyle bakarken Demirhan sözlerini sürdürdü.

"Gece vakti içip zilzurna sarhoş bir vaziyette kapıma dayanmış olmanda bunun göstergesi."

Mahur dudaklarını ıstırırken ona ilk kez çekinceyle baktı.

"Şey acaba yanlış bir şeyler söylemiş olma ihtimalim yüzde kaç? "

Demirhanın dudakları kıvrıldı ve onun bu tavrına içtenlikle gülümsedi.

"İhtimallerden pek hoşlanmam bu yüzden bana direk ne olup bittiğini sorman gerek."

Mahur sıkkın bir nefes verdi.

"Aslında ben öyle lafı eveleyip gevelemem hatta sende biliyorsun ki söylemek veya yapmak istediğim şeyler hakkında düşümem bile ,direk uygulamaya geçerim ama tam olarak hafızama kazınmayan ve istemsizce yapmış olabileceğim şeyleri öyle rahatlıkla soramıyorum,yapmış olabileceğim şeyler beni ürkütüyor."

Demirhan Mahurun sözlerinin ardından bir dakika bile beklemeden ayaklandı ve onun yamacına gelerek dizlerinin üzerine çöktü. Mahur şaşkınlıkla ona bakarken gözlerini kırpıştırdı. Demirhandan bir süre sonra şaşkınlığının dozunu artıracak bir hamle daha geldi. Mahurun elini tutuğunda ona içinde birikenleri söylemeye başladı.

CEHENNEME BİR ADIM KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin