10. Bölüm

5.9K 542 109
                                    

Çok güzel bir rüya görüyordum. Chanyeol’le birlikte uyumuştuk. O kadar güzel bir rüyaydı ki şimdi bile onun varlığını yanımda hissediyordum. Ama her güzel rüyanın bir sonu olduğu gibi kapımdan gelen yumruklama sesi beni Chanyeol’den ayırmaya çalışıyordu.

Baba daha sonra gelsen olmuyor muydu?

Sadece bir süre daha bu şekilde kalmak istiyordum. Babama yine sinirlenirken yorganı tekmelemeye başladım.

“Chanyeol?”

Ama bir tuhaflık vardı. Hatta iki tuhaflık. Birincisi neden tekmelerim sert bir şeye çarpmıştı? İkincisi neden babam benim adımı değil de Chanyeol’ün adını sesleniyordu?

Neler olduğunu anlamam için gözlerimi açmam gerekti.

Tanrım...

Chanyeol...

Rüya değil lanet olsun! Rüya değil! Uyanmak zorundasın Luhan!

Panikle yerimden doğrularak yanımda uyuyan Chanyeol’e döndüm.

“Chanyeol!” Fısıltımı duyması için adeta yalvarıyordum. “Chanyeol uyan. Chanyeol.” fısıldamalarım sarsıntıya dönüştüğünde sonunda uyanmıştı. “Chanyeol uyan patronum kapıda.” Kısık gözlerini açmaya çalışırken beni duyup duyamadığından emin değildim.

“Müsait misin? Giriyorum bak.” Kapının dışından gelen ses komut verdiğinde hayatımın sona erdiğini düşünmüştüm. Kapı açılırken tek yaptığım gözlerimi korkuyla kapatmaktı. Eğer burada bu şekilde yakalanırsam olabilecekler benim için pek hoş görünmeyecekti. 

“Uyuya kalmışım. Uykum biraz ağırdır.” Chanyeol içeri giren patronuma bahane ürettiğinde ben ise yorganın altında nefes bile almadan durmaya çalışıyordum. Tanrım lütfen fark etmesin. Lütfen.

“Uyandırdığım için kusura bakma. Fırlatma makinesini gördüm kortta da bir sorun mu var diye bakmaya gelmiştim.” O yağmurda ve o ruh haliyle geride bıraktığım yıkıntıyı toplamayı unutmuştum tabii ki.

“Ah... Çok üzgünüm. Tamir etmeye çalışmıştım ama bazı aksaklıklar oldu, merak etmeyin ben halledeceğim daha sonra.”

“Sorun değil sadece endişelendiğim için sormuştum. Luhan gelince toparlar zaten. Rahatına bak sen.”

“Teşekkür ederim.” Chanyeol’ün sesinden sonra oluşan sessizliği kapanan kapı bozmuştu. 

“Tanrım. Fark edecek diye çok korktum.” Chanyeol'ün üzerinde sürünerek tekrardan yüzünün hizasına geldiğimde onun bakışları hayalet görmüş gibiydi. “Bir şey mi oldu?” Üzerinde duran bana büyümüş gözleriyle bakarken bu sefer ben de korkmaya başlamıştım. “Chanyeol?” Onu sarsmak için hareketlendiğimde imkanı varmışçasına gözleri daha da büyüklük kazanmıştı. "Bir sorun mu var?" Patronumun çıkmadığı ihtimaliyle bile hızla arkamı dönsem de bizden başka kimsenin olmadığı oda yeniden telaşlanmama neden olmuştu.

“Luhan lanet olsun üzerimde bana sürtünerek hareket etmeyi bırak.” Tek nefeste konuşması benim paniklememe neden olmuştu.

“Canını mı acıttım?” Endişeyle sorduğumda gözlerini devirip beni iterek yatağa düşmeme neden oldu. Ardından üzerimde yerini alırken bu sefer hayalet görmüş gibi bakan kişinin ben olduğumu düşünüyorum. “C-Chanyeol?” Bedenimi bacaklarının arasına alırken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ya da sesli bir şekilde atan kalbim yüzünden hayatta kalmaya çalışıyordum da denilebilir.

“Benden kaçmak için 5 saniyen var. Yoksa patronun gelse bile elimden kurtulamayabilirsin.” Ve... Ve şu an bana yiyecek gibi bakıyordu... “1...”

Ball BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin