14. Bölüm

6.2K 496 199
                                    

Gözlerimi yeni evimde açtığımda belime dolanmış kollar harika bir sabaha başladığımın habercisi gibiydi. Gülümsememe engel olamayarak yastığın üzerine dağılmış olan saçları okşadım. Sadece saç tellerine dokunmak bile beni kendimi o kadar çok iyi hissettiriyordu ki bazen bu kadar şanslı olabildiğime inanamıyordum. Dudakları uykunun etkisiyle şişmiş ve nefes alışverişlerinde inip kalkıyordu. Şu an gözümde küçük bir çocuktan ibaretti.

Göz kapaklarının hareketi eşliğinde kirpikleri titrerken kısa süre içinde o sevgi dolu gözlerini açarak bana baktı. Sabah karşısında beni görmenin mutluluğu yüzüne vurmuş gibiydi. Dudakları kısa süre içinde kıvrılarak bana bakerken saçlarını karıştırdığım elime kedi gibi sürtündü. Gözümde daha da sevimlileşirken ona biraz daha sevgi besliyordum.

Daha önce yaşadığımız –patronum tarafından bozulan- tecrübeyi saymazsak onu yeni uyandığında görmek görebileceğim en güzel şeydi. Uyanık kalmaya çalışan gözleri bir kaç defa kırpışarak daha iyi bir görüş almaya çalışıyor gibiydi. Tam ona büyük bir gülümseme ve öpücük eşliğinde günaydın diyecekken bir anda çatılan kaşları durmamı sağlamıştı. 

“Saat kaç?”

“Bilmiyorum ama öğlen olmak üzere sanırım.” Cevabımın ardından hızla ve bir o kadar da endişeyle yerinden doğrulduğunda oldukça şaşırmıştım. Sanırım bizim normal bir sabah yaşamamız oldukça zordu. 

“Tanrım geç kaldım!” Örtüden kısa bir süre içinde kurtulup ayağa kalktığında ben sadece hızla banyoya girmesini izliyordum. Su sesi kulaklarıma dolarken biraz daha Chanyeol’ün yatağında, Chanyeol’ün kokusuyla baş başa kalabilmek için yatakta kalmayı tercih ettim.

Böylelikle duştan çıkmış Chanyeol’ü daha yakından görebilirdim.

Tanrım tamam kabul ediyorum!

Çok utanıyorum ama bu durum onu öyle görmek istemeyeceğim anlamına gelmez.

Utançla yüzüme Chanyeol’ün yastığını bastırırken kıkırdamama engel olamıyordum.

Ben, Chanyeol’ün sevgilisiydim, onunla aynı şehirde yaşıyor, aynı evde kalıyor ve aynı yatakta yatıyorduk.

Başka bir şeyi daha itiraf etmem gerekirse kasabadan buraya gelirken Chanyeol’ün yokluğunda düşündüğüm diğer şeylerden biri de hiç kuşkusuz Chanyeol’le birlikte yaşamanın ne kadar güzel olabileceğiydi.

Birlikte yemek yapacak, birlikte yemek yiyecek, birlikte alışveriş yapıp televizyon izleyecek, birlikte uyuyup uyanacaktık.

Birlikte, birlikte ve birlikte...

Her şeyi birlikte yapacak olmamız düşüncesi beni git gide daha da mutluluğa sürüklerken Chanyeol’le yaşamanın güzelliklerini düşünürken su sesinin kesildiğini ve Chanyeol’ün çoktan odaya geri döndüğünü fark etmemiştim.

“O yastıkla intihar etme gibi bir düşüncen varsa hemen vazgeç, çünkü ileride çıkacak olan gazetelerde şampiyon olarak anılmak istiyorum. Katil zanlısı olarak değil.”

Benim bu salak hallerimi gördüğünü için yüzüne bakmak yerine bu sefer gerçekten canıma kıymak için yastığı yüzüme bastırdım.

“Ayrıca ölü bir sevgili en son istediğim şey.” Yastık kısa sürede yüzümden ayrıldığında neredeyse kendi nefesimde boğulmak üzereydim. Ancak karşımda gördüğüm ıslak ve üstsüz beden, boğulmayı daha çok tercih etmeme neden oluyordu.

“Beni bu halde görmeni istemiyorum!” Yaramaz bir tonda bağırıp ellerimle kırmızı yüzümü kapattım. Onu bu halde görmek daha çok kızarmama neden oluyordu çünkü.

Ball BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin