28)Kovuldun

530 48 23
                                    

Sabah burnumda hissettiğim gıdıklanma ve odaya giren gün ışığının gözümü kamaştırmasıyla gözlerimi açtım. Yeji kollarımda uyuyordu hâlâ. Hyunjin yanımızda değildi.

Yavaşça Yeji'yi sardığım kollarımı gevşeterek yataktan çıktım ve üstünü örttüm. Odadaki tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Aynaya bakıp dağınık saçlarımı karıştırıp önce tuvaletten sonra da odadan çıktım.

Aşağı inip önce oturma odasına yöneldim. Televizyon açıktı ama Hyunjin yoktu. Burnuma gelen yanık kokusu ile mutfağa gittim. Oradaydı. Krep yapmaya çalışıyordu. Yapabildiği söylenemez ama en azından deniyordu.

"Ne yapıyorsun öyle?" Yanına gidip arkasından sarıldım ve kafamı sırtına yasladım. Kıkırtısı kulaklarıma dolduğunda gülümsemem büyüdü. "Krep yapmaya çalışıyordum ama yaktım"

Ocağın altını kapatıp bana döndü ve kollarını belime sardı. Ben de karşılık olarak kollarımı beline sardım ve kafamı göğsüne yasladım. "Yeji uyuyor mu hala?" Sorduğu soruyla kafamı kaldırıp ona baktım.

"Uyuyordu en son git bak istersen ben de krepleri yapayım" Onaylar şekilde kafasını salladı. Dudaklarımızı hafifçe değdirdiğimde gülümsemesi büyüdü.

"Bu anları görmem gerektiğini düşünmüyorum" Arkamızdan gelen tanıdık kız sesiyle oraya döndüm. Hyunjin'in kollarından sıyrılıp Yeji'yi kucağıma aldım. "Uyanmışsınız küçük prenses" Yeji kollarını boynuma sarıp bana sarıldı.

"Abim neyi yaktı gene?" Gülümseyip Hyunjin'e döndüğümde somurtan yüzünü görünce kahkahamı bastıramamıştım. Kalçama yediğim şaplakla gülmeyi bıraksam da kıkırdamaya devam ediyordum.

"Yeji'yi ver bana krepleri hallet hadi sen" Kucağımdan kız kardeşini alıp içeri geçerken onları izledim. Oturma odasına gittiklerini değiştirilen kanallardan anlamıştım.

Krepleri yapıp Hyunjin'in daha önceden kurmuş olduğunu sofrayı doldurdum. Kahvaltıya çağırmak için oturma odasına gittim.

Yeji Hyunjin'in uzun siyah saçlarını çekiştirip onu kızdırmaya çalışıyordu. Buradan bakılınca Hyunjin'in gerçekten yardıma ihtiyacı var gibi görünüyordu. "Kahvaltı hazır hadi gelin" Sesimi duyunca oturduğu yerden kalkıp koşarak mutfağa gitmişti ufaklık.

"Hep öyle mi anlaşıyorsunuz siz ya?" Sorduğum soruyla Hyunjin saçlarını düzeltip gülümsemişti. "Tek çocuk olduğun için anlamaman çok normal bebeğim" Elini belime koyup beni mutfağa yönlendirdi.

"Sensin bebek" Somurtup önden mutfağa girdim. Kıkırdayıp peşimden geldi ve hazırladığım güzel kahvaltıyı afiyetle yedi.

_______________________________

"Önce Yeji'yi eve bırakalım sonra işe gideriz" Arabanın şoför koltuğuna oturdu. Dönüp arka koltuktaki çocuğu kontrol ettim. Dışarıya bakıyordu. "Olur" Arabayı çalıştırdı ve evlerine sürdü.

Yeji'yi eve bırakıp arabayı iş yerine doğru sürmeye başladı. Yol boyunca ikimiz de konuşmak ister gibi olduk ama konuşamadık. Açıkçası hala dünü düşünüyordum. Aklımdan çıkmıyordu bir türlü.

Yeni evli çiftler gibi davranıyorduk birazcık. Rahatsız edici ama güldürüyordu beni açıkçası. Gerdeğe girmiş yeni gelin diyemem çünkü kafe tuvaletinde kimse gerdeğe giremezdi. Bunları düşünürken ileri giden bedenimle kendime geldim.

Arabanın ani frenlemesiyle kafamı kaldırdım. Etrafta gözlerimi gezdirip Hyunjin'e döndüm ve "İyi misin?" diyerek omzunu sıvazladım. Sadece "İyiyim" dedi ve iş yerine sürmeye devam etti.

Kalbime Zararsın || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin