Kalbime Zararsın || Hyunin

7)Senin Olmak İstediğin Yerde Ben Varım

Jeongin çok sıkılmıştı hastane yatağında. Boyna telefonunu kurcalıyor ve Hyunjin'i stalklıyordu. Hep o Mina denen kızla postlar ve hikayeler atıyordu. Yang Jeongin Choi Mina'dan ölümüne nefret ediyordu.

Felix'in abisi Chris -ya da Chan- ve abisinin arkadaşları Minho'yla Seungmin,Felix'le beraber Jeongin'e geçmiş olsuna gitmişlerdi. Chenle çokça sevdiği çocuk olan Jisung'la ders çalışmaya gitmişti ve Jaemin ise Jeno ile buluşmuştu. Kısacası sevdikleri için arkadaşını satmıştı bu ikili.

"Daha iyi hissediyor musun küçük tilki?"

"Evet hyung daha iyiyim"

Chris bile daha çok düşünüyordu Jeongin'i. Dağılmış olan saçlarına elini daldırıp karıştırmıştı Chris. "Hoşlandığın biri falan varsa söyle ayarlayalım ufaklık" diye söylemişti sırıtarak Minho. Felix ise "Yok kimse sormayın şöyle sorular" diye söylenmişti.

Seungmin Felix'se sırnaşıp neden bu kadar tepki verdiğini soruyordu. Felix ise olayı geçiştirmeye bakıyordu. Ve şey Seungmin Felix'se fazla yakındı. Evet çok ama çok yakın. Bildiğin flört ediyorlardı gizliden gizliye. Gerçi pekte gizli değildi ama.

Seunglix ikilisi kendi arasında gülüşürken Jeongin'in morali hala güzel bir günde yeni ayakkabılarıyla dışarı çıkıp köpek bokuna basan biri gibi bozuktu. Sevdiği orosbu çocu onun yüzüne bakmıyordu. Yüzüne bakmayı bırak kıskandırmak için yardım istediği kızla çıkmaya başlamışlardı.

Umarım kızı başka biriyle birlikte olurken yakalarsın Hwang Hyunjin. Bir Jeongin bedduası.

Jeongin'in harika beddualarından biri daha. Herkes ayağını denk alsın ananızdan girip yedi ceddinizi halledip mezardaki akrabalarınızdan çıkarım diye yazmıştı başka bir İnstagram hesabından Hyunjin'in son postuna. Çocuğa bir daralma gelmişti ama artık yani.

Herkes çıkıp hastane odasında Felix ve Jeongin kalana kadar ağzını açmamıştı siyah saçlı olan. Yalnız kaldıklarında ise hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Çünkü Jeongin'de farkındaydı artık bunların haksızlık olduğunu ve onun bunları yaşamak için hiçbir nedeni olmadığını.

Yang Jeongin Hwang Hyunjin'i hakediyordu. Bu kadar şey onun masum ve minicik kalbine iyi gelmiyordu.

Yaklaşık on dakika kadar ağlamıştı Felix'in kollarında Jeongin. Sonra daha fazla ağlamayacağını anlayınca uzaklaşmıştı arkadaşından. Şimdi ne yapacaktı? Sevdiği çocuk onu sevmiyor önüne kim geliyorsa onunla sevgili oluyordu.

Bir Jeongin sözü der ki;
Hwang Hyunjin çok kötü birine benziyorsun gerçekten. Bazen senden nefret ediyorum ama yinede seni çok seviyorum.

________________________________
Bir ay sonra...

Günlerden cumartesi sabahıydı ve Jeongin'in okulundan biri evinde parti düzenliyordu. Bizimkiler elbette gidecekti sizce bu eğlenceyi Chenle ve Jaemin gibi bir ikili kaçırır mı?

Elbette kaçırmazdı.

Jeongin Hyunjin'inde orada olacağını biliyordu bu yüzden gitmek istemiyordu. Çünkü o sevgilisi olacak orospu da onlarla birlikte olacaktı kesin. Ama maalesef bu hayatta istediğiniz her şey olmaz. Jeongin'in arkadaşları ise Jeongin'in evde kalmasına izin vermiyordu.

Jeongin bir ay önceki bayılma olayından sonra bir kaç kez daha halsiz düşmüş ve bayılmıştı. Vücudu dayanıklı değildi. Yani o partiye gidipte arkadaşlarının zoruyla içki içerse eğer bitkin düşecekti. Yani ya bayılacak ya da sarhoş olup geri dönüşü olmayan şeyler yapacaktı.

Bu yüzden o partide içki içmeyecekti Jeongin. Kararlıydı. Tabii bu karar uzun sürer miydi emin değildi.

________________________________