Jeongin ağlayarak uyumuştu o gece. Bir andan da niye ağladığını bilmiyordu. Onun olmayan bir şey neden bu kadar canını yakıyordu o da bilmiyordu. Sadece ağlamıştı. Ağlamış...Ağlamış...Ağlamış ve uyumuştu.
Felix ve diğerleri Jeongin'i sayamayacağım kadar çok kez aramıştı ama boşaydı. Telefonu kapatmıştı çünkü Jeongin. Tanrı neden Yang Jeongin gibi bir güler yüzlü meleği üzer ki?İleride çok mutlu olacağı için mi böyle oluyor?
Felix en sonunda Jeongin'lere gitmişti dayanamayıp. Ne olduğunu bilmiyordu çünkü. Jeongin,Mina ve Hyunjin ikilisi ortadan kaybolduktan yaklaşık on beş dakika sonra gitmişti. Sonra da bir daha partide hiç gözükmedi.
Parti çok kalabalık olduğu içinde Jeongin'in parti alanından çıktığını görmemişlerdi. Ama Jeongin yarım saatten fazla ortada olmayınca endişelenip aramışlar ve görevlilere sormuşlardı. Görevliler de öyle birinin yaklaşık yarım saat önce oradan ayrıldığını söylemişlerdi.
Diğerleri de hemen hızlıca oradan çıkıp gitmişti. Geriye sadece Hyunjin yüzünden sevdiğini kaybeden iki kişi bırakmışlardı. Jisung Minho'yla bakışamıyor Changbin ise Felix'i kesemiyordu. Hyunjin herkesin hayatını batırmıştı. Kendi hayatı da dahil çevresindeki herkesin hayatını darma duman etmişti.
Jeongin yataktan kalkar kalkmaz hemen telefonu almış ve İnstagram'ı girip son gönderilere bakmıştı. Hyunjin gönderi atmamıştı. Mina'nın hesabına girince ise sinir küpüne dönmüştü. Çünkü Mina Hyunjin'in resmini atmıştı.
(Medya)Telefonu bir hışımla bırakıp ellerini saçlarına daldırmıştı Jeongin. Sinir krizi geçirip çığlıklar atıyordu. Dün zaten yolda gelirken gördüğü onca şeyden sonra üç dört kere kusmuştu. Tekrar aklına geldikçe sinirleniyor ve çığlıklar eşliğinde lanetler ediyordu.
Tabii ki Felix bunları duyunca Jeongin'in uyandığını ve sinir krizi geçirdiğini anlayıp hemen odasına çıkmıştı. Kapıyı hızla açıp sarılmıştı arkadaşına. Omzunda sakinleşmesini ve ona sarılarak ağlamasını bekliyordu şimdi sarışın olan.
Evet. Jeongin gerçekten sakinleşip kafasını arkadaşının boynuna gömerek hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Belki bu dört arkadaş grubu arasında Jeongin'i en az süre zarfında görüp tanıyan kişi Felix'ti ama bağları çok farklıydı. Evleri de birbirlerine yakındı zaten. Jeongin'lerin tam karşısındaydı Felix'in evi. Chenle Jeongin'le beşik arkadaşıydı. O yüzden aralarında çok büyük bir bağ vardı. Jaemin'le ise ortaokuldan arkadaşlardı.
Felix'le geçen sene yaz tatilinde tanışmışlardı ve yakınlaşmışlardı. Sonra da aynı okula gidecekleri öğrenmişlerdi ve Jeongin o anda o okula neden gittiğini anlatmıştı Felix'e. Ayrıca çilli yüzüyle çok tatlı olan Felix bu olayı aşırı romantik ve ponçik bulmuştu. Çok uwu davranışlar sergilemiş ve Jeongin'in yüzünü güldürmüştü.
Şimdi oturmuş bunları konuşuyorlardı. Felix direkt ne olduğunu ve neden gittiğini soramazdı çünkü belli ki kötü bir olay yaşamıştı. Yani sinir krizlerine giriyordu.O kadar kötü bir şey yaşamış olmalıydı. Bu yüzden Felix önce sakinleştirip yumuşatmayı sonra da sormayı planlıyordu.
Ve akıllı Felix başarılı olmuştu. Jeongin birer birer dökülmeye başlıyordu. Savunmasızdı
şu an da Yang Jeongin. Tüm her şeyi anlatmaya başlamıştı. Sakin kalmaya çalışıyor ve ağlayarak anlatıyordu."Yanınızdan ayrıldığımda yukarıdaki odalara bakmaya gitmiştim. Yaklaşık 6 odaya bakmıştım ve midem çok bulanmıştı. Son olarak bir odaya daha bakıp bırakıcam diye düşündüğüm anda Hyunjin'le Mina'yı altlı üstlü görmüştüm. Hyunjin o Mina denen kızın içine-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Zararsın || Hyunin
Fanfiction"Senden Nefret Ediyorum Ama Seni Çok Seviyorum" Başlama Tarihi: 14.11.2020 Yayınlama Tarihi: 20.11.2020 Bitiş Tarihi: 27.04.2021 ‼️Okunma sayısı fazla olan tek ve yazdığım ilk kitabım olduğu için yayından kaldırmaya kıyamıyorum ANCAK bu kitap aşırı...