12)Jeongin Benim.

922 112 113
                                    

Medya bir hatırlatmadır😌😚

Yapmam gereken ödevlerim olduğu için bölüm atmayı unutuyorum üzgünüm🥺😔
_____________________________

Hyunjin eve dönerken sadece evde olacak kaosu düşünüyordu. Babasından korkmuyordu. Babasının annesine zarar verme ihtimalinden korkuyordu. Düşündükçe kafayı yiyeceğini farketmişti Hyunjin.

Hızlıca akşamın on birinde evine yürümüş ve kapıyı açmak için anahtarlarını çıkarmıştı. Anne ve babasının kavga sesleri geliyordu içeriden. Anahtarı çok sessiz olmaya çalışarak kapı deliğine sokup çevirmişti. Yavaşça içeri girip kapıyı aynı yavaşlıkta kapatmıştı.

Oturma odasının kapısından anne ve babasına bakıyordu şimdi. Yanlarına giderse eğer bir şey olur diye korkuyordu. Çok ama çok korkuyordu.

Yavaşça odasına çıkıp üstünü değiştirdi ve yatağına girdi. Uyumaya çalıştı ama imkansızdı. Aşağıdaki sesler uyumasına engel oluyordu.

Hyunjin daha fazla dayanamayıp oturma odasına gitmişti. Kapının kenarından gördüğü şeylerle ağzı şokla açılmıştı. Babası sonuna kadar suçlu olmasına rağmen içmiş ve üstüne annesini dövüyordu.

Bu bardağı taşıran son damla olmuştu Hyunjin için. Hiç düşünmeden babasını koltuğa itip yumruklamıştı. Sarhoş olduğu için beş yumruğun ardından kendini kaybeden ama hala bilinci yerinde olan adamı gördükten sonra gözleri camdaki siyah giyinimli kafasında siyah şapka olan birine kaymıştı.

Kimdi o? Niye Hyunjin'lerin evini gözetliyordu? Bunu sadece Tanrı ve o kişi bilebilirdi. Yinede Hyunjin'in tüylerini ürpertmişti. Korkunç görünüyordu.

Hyunjin o kişiye dikkatlice bakmaya çalışıyordu ki babası boğazına yapışmıştı. Hyunjin'in sertçe duvara itmiş ve bağırmıştı. Hyunjin'in canı çok yanmıştı ama umrunda değildi. Ayağa kalkıp babasına kafa tutmaya devam ediyordu.

Annesi ise polisi aramıştı gizlice. Sadece oğlunun ve eşinin kavgalarını izliyordu. Gözü camlarından içeri giren daha demin dışarıda gördüğü siyah giyinimli kişiye dönmüştü Hyunjin'in.

Yanına gidip engel olmak için koşmaya çalışmıştı ama babasının cebinden çıkardığı çakı ile geri gidip duvara yapışıp kalmıştı. Kıpırdamıyordu. Sadece arkasında olan duvara yapışık kalmayı tercih etmişti.

"Senden en başından beri kurtulmam lazımdı. Eğer o gün sen olmasaydın annenin hiçbir şeyden haberi olmayacaktı!" diye çemkirmişti oğluna. Annesi ise "Zaten farkındaydım! Oğluna öyle bağırma! Yapmadan önce düşünecektin!" diye karşılık vermişti.

Babası sarhoşluğunda verdiği cesaretle elindeki çakıyı oğluna saplamak için hazırlanmıştı. Çakıyı rasgele bir yere doğru itmişti.

Ama yaralanan kişi Hyunjin değildi.

Biri Hyunjin'in önüne geçmiş ve elleriyle çakıyı tutarak ellerini feda etmişti.

Hyunjin gözlerini açtığında karşısında camdan evlerine giren siyah giyinimli kişi olmasını elbette beklemiyordu.

Peki kimdi bu? Niye Hyunjin'i korumuştu? O çakıyı eline saplayacak kadar nasıl yürek yemişti?

Hyunjin bunları düşünürken annesi tavayla eşinin kafasına vurmuştu. Adam haliyle bayılmıştı.

Şimdiyse geriye elleri kanlı bir siyah genç,Hyunjin ve annesi kalmıştı. Bu siyah giyinimli genç güler yüzle arkasına döndüğünde Hyunjin gördüğü kişiyle şok olmuştu...
________________________________
Bir buçuk saat önce...

Kalbime Zararsın || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin