14)Ne Yaşamışız Ki Biz O Kadar Büyük?

767 94 16
                                    

Jisung Minho ile konuştuktan sonra fısır fısır kaynatan iki arkadaşına bakmıştı. "Pişt. Ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır?" diye sormuştu Jisung. Hyunjin ise kedi gibi hırlamıştı. Changbin ise gülmeye başlamıştı.

"Neydi bu şimdi?" diye sorarak arkadaşlarının aklından geçenleri öğrenmeye çalışmıştı. Changbin "Sevgilisini Hrr Minho diye kaydetmeyende ne biliyim" demiş ve tekrar kahkaha boğulmuştu. Jisung ise "Sen nasıl kaydettin sevgilini?" diye sormuş ve Changbin'in cevabını merakla beklemişti.

"Lee Yongbok diye tabii ki öyle canım cicimlere gelemem ben" diye cevap vermişti. Hyunjin'de Changbin'in cevabı üzerine "Senin ben aklına sıçayım Seo Changbin. Lee Yongbok ne amına koduğum?" diye terslemiş ve arkadaşına gülmeye başlamıştı.

Jisung sessiz kalmıştı çünkü seme arkadaşlarının yanında çok uke kalıyordu. Küçücüktü. Changbin'den uzun olsada kısa bir boyu,küçük bir yüzü,ince bacakları ve zayıf bir vücudu vardı. Sincap yanaklarını andıran hatta sincap yanakları gibi olan yanaklara sahipti.

Han Jisung küçük ama mükemmel ve kusursuzdu. E tabii bu güzelliğe sahip olan kişi Lee Minho'dan başkası değildi.

Jisung bir kendi vücuduna birde arkadaşlarının vücuduna baktı. Yapılılardı. Changbin çok kısaydı ama yapılı bir vücudu vardı.

Jisung'un ise vücudu minicikti. Arkadaşlarının yanında iki yaş küçük gibi kalıyordu. Jisung bunları düşünürken Hyunjin onu dürtmüştü. Jisung o kadar dalmıştı ki farkına varamamıştı o hafif dokunuşun.

Onu kendine getiren kafasına yediği sert Changbin tokadıydı. Dönüp kafa atacaktı ama vazgeçmişti Jisung. Hyunjin "Karadenizde gemilerin mi battı kanka hayırdır?" diyerek Jisung'un sorununu öğrenmeye çalışmıştı.

Jisung bir şeyinin olmadığını söyleyerek konuyu geçiştirmişti. Zaten geçiştirmek zorundaydı yoksa dalga konusu olurdu.

Ne diyecekti Hyunjin ve Changbin gibi iki dangalağa? Ya ben sizin yanınızda çok uke kalıyorum sinirlerim bozuldu ona dalmışım mı deseydi yani? En az bir yıl dalga geçerlerdi.

Changbin tekrardan arkadaşlarını toplamış ve asıl toplanma amaçları olan konuyu dökülmeye başlamıştı.

"Ya nasıl anlatılır bilmiyorum ama beni biliyorsunuz. İki üç kız sevdim hepsi bana sırt çevirince mutluluğu kızlarda bulamayacağımı anlamıştım ya hani. Haklıymışım. Gerçekten iyiki kızlar yerine erkekleri seçmişim"

Jisung Changbin'i sarsıp asıl konuya geçmesi için bir şeyler zırlamıştı. Hyunjin ise pür dikkat dinliyordu. Nedenini o da bilmiyordu sadece konu ilgisini çekmişti. Yani o öyle sanıyordu.

"Neyse işte. En başından anlatacağım. Yongbok beni okulun içine çağırdı. Bende gittim. Sonra hiçbir şey söylemeden beni soyunma odasına götürüp kapıyı arkamızdan kapatıp kilitledi. Dolaplardan birine yaslandı. Ne olduğunu falan sordum. Abisinin onunla uğraştığını söyledi. Ne tür bir uğraşma diye sordum. Sevgilisi ben olduğum için onunla uğraşıyormuş. Jeongin Hyunjin'i ayartmadan sen Changbin'i ayarttın falan diyormuş. Son senesi keşke hemen mezun olup gitse." diye mızmızlanmıştı Changbin.

Hyunjin "Eee bu kadar mıydı yani?" diyerek yüzünü buruşturmuştu. Changbin'de sözüne devam etmişti.

"Sonra Yongbok bi ara bana göz ucuyla baktı. Hiç beklemediğim bi anda öptü beni. Gerçekten çok uzun bir öpüşmeydi. Kapıya bazı öğrenciler gelip açmaya çalışmasaydı biz devam ederdik de işte onlar gelince hemen bir yere saklandık. Öğrenciler kapıyı anahtarla açıp üstlerini değiştirdiler. Tabii ben Yongbok'un gözlerini kapattım ama o ayrı konu." demiş ve sevgilisini kıskandığını alttan alttan söylemişti Changbin.

Kalbime Zararsın || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin