ON ÜÇ

7.5K 230 182
                                    

(Mm Eda'nın ailesi)

Eda Saygın

Serkan'ın kokusunu içime çektim ve ondan yavaşça uzaklaştım. Gözlerimin dolmasına izin vermeden arkamı dönüp arabaya doğru yürümeye başladım. Arabaya bindiğimde, gözlerimdeki yaşları serbest bırakmıştım...

Ne diye böyle olmuştu. Bana mutlu olmak resmen haramdı. Serkan, Demir'i görünce kim bilir ne düşünmüştü. Ama Demir resmen bana emrivaki yapmıştı. Gideceğimi duymuş birden bire kapımda belirmişti. Bende başka bir niyeti olmadığından emin olunca, toparlanmama yardımcı olmasına izin vermiştim. Zaten yanıma fazla kıyafet almamıştım ama annemlere hediye almıştım. Kendimi alışverişe vurduğum için biraz abartmış olabilirim.

Demir'in arabaya binmesiyle aklımdaki düşüncelere son verip arabayı çalıştırdım. Kafamı son kez ona çevirdim... Mahzun bakışları gözlerimi deliyordu. Onu orada öylece bırakıp gaza bastım.

● ● ●

Muğla'ya vardığımda bavulumu ve eşyalarımı aldım. Bir taksi çevirip adresi verdim. Muğla'yı özlemiştim... Çocukluğumun geçtiği yerdi ne de olsa.
Tabii annemin ve babamın işi yüzünden birçok yer gezmiştik ama en uzun süre burada kalmıştık.

Yolculuk devam ederken Serkan'ı düşünmeden edemiyordum. Bu kadar kısa sürede beni nasıl da kendine bu denli bağlamıştı. Gözlerine bakınca içim öyle eriyordu ki...

Kafamı sağa sola sallayıp aklımdaki düşünceleri savuşturdum. Buraya olanlardan biraz da olsa uzaklaşmak için gelmiştim, şimdi bunlar düşünmek istemiyordum.

Eve vardığımda ücreti uzattım. Arabadan inip eşyalarımı taksicinin çıkarmasının ardından müstakil evimizin bahçe kapısını açıp, bavulmu peşimden sürüklemeye başladım. Akşamüstü olmuştu bile.

Kapının önüne geldiğimde sabırsızlıkla zile bastım. Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve karşımda annemi gördüm.

"Kuzummm hoşgeldinnn" dedi ve bana sımsıkı sarıldı bende aynı şekilde karşılık verdim.

Sonra Ayça da kapıya geldi ve babam da. Hepsine sarıldıktan sonra,

"Ayça hadi şurada eşyaları bıraktım yardım et de taşıyalım." Dedim bahçe kapısı göstererek.

"Tamam abla." Dedi ve bavulumu içeriye koydu.

Annem:
"Yavrum babanla halleder onları gel sen yol yorgunusun zaten" dedi ve beni içeri çağırdı. Babam da,

"Aynen hatta Ayça sende geç içeri ben hallederim."

İçeri geçtiğimde evimize özlemle baktım her şey yerli yerince duruyordu. Salona geçip koltuğa oturdum. Annem ve Ayça da yanıma gelip oturdular.

"Eee abla nasılsın, nasıl gidiyor?"

"İyiyim canım, senin dersler nasıl sınavın da yaklaşıyor."

"Gayet iyi her şey yolunda. Senin işler nasıl?" Demesiyle annem beni kendine çekti ve göğsüne bastırdı.

"Benim kuzum arı gibidir. Çok yoruluyor musun canım?"

"Yok ya alıştım artık."

"Hemen de pabucum dama atıldı Fulya hanım" diyen Ayça'yı da annem kendine çekti.

"Oy hemen de kıskanırmış. Hadi yemek hazır bekliyor masada."

Kurt gibi acıkmıştım gerçekten. Koltuktan kalktığımızda babam da salona giriyordu.

"Hadi hadi hiç oturma yemek yiyeceğiz."

Hep birlikte mutfağa geçtik ve yemek yemeye başladık. Annem en sevdiğim yemek olan mantıyı yapmıştı. Annemin yemeklerini ayrı özlemiştim.

YENİ KOMŞU +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin