Sobayı yakıp yanındaki minderlere oturduk ve sessizce sobanın huzur veren çatırtısını dinlemeye başladık. Serkan'ın omuzuna başımı yasladım onun kolu ise hemen beni sarmaladı.
"Şu an zaman dursa ve sonsuza dek bu anda kalsak olmaz mı?" Dedi.
"Hiç itirazım yok ama geleceğin bize neler getireceğini bilemeyiz, mesela evlenince hangi evde kalıcaz sende mi bende mi... Ya da çocuklarımızın isimleri ne olacak bence kız-" dememe kalmadan Serkan sözümü kesti,
"Eda, ya bir tedavisi yoksa... Ben senin buna mahkum olmanı istemiyorum."
Biraz geri çeklidim ve Serkan'ın yüzüne baktım bakışlarını benden kaçırdı.
"Sevgilim, bi bakar mısın bana" dedim ve elimi yanağına koydum gözleri gözlerimi bulduğunda konuşmaya devam ettim.
"Mahkum olmak ne demek... Ben seni çocuk için, evlilik için ya da herhangi bir şey için sevmedim ki. Ben seni sadece sen olduğun için sevdim Serkan. Sana karşı hislerimi ilk anladığımda seni tam olarak tanımıyordum bile. Tabii ki çocuğumun olmasını istiyorum ama bunun seninle olmasını istiyorum. Sen beni çocuğun olmuyor diye bıraksan da ben başkasından olacak bir çocuk istemiyorum ki. Seninle bir çocuğum olsun istiyorum, o yüzden lütfen aklından bu düşünceleri sil. Ve eğer tedavisi olmazsa da bir sürü evsiz çocuk var onlardan birine annelik babalık ederiz. Ki bence tedavisi var, iyi düşünelim iyi olsun. " Dedim. Serkan gülümsedi ve elini yanağıma koyup yavaşça okşadı.
"Seni hak edecek ne yaptım ben ya.. İyi ki çıktın karşıma, iyi ki..."
"Sende iyi ki o eve taşındın."
Beni kendine çekti ve tekrar omuzuna yaslandım.
"Bu arada evlenince tabii ki benim evimde kalacağız." Dedi şakayla.
"A - a nedenmiş?"
"İç güveysi gibi ben mi gelicem"
"Ya Serkan" dedim ve kıkırdadım. O da güldü.
"Senin eve taşınacaksak elektriklerini kontrol ettir sonra bi aksilik çıkmasın." Dedim ve gülmeye devam ettim.
"İyi ki çıkmış o aksilik."
Gülüşmelerimiz devam ederken saat gece yarısını geçmişti.
"Acaba Ayça'lar eve döndü mü?" Diye kendi kendime sordum ve Ayça'yı aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı ve eve gittiklerini söyledi. Bense annemlere, 'amcamlarda kalacağımızı' söyleyip bizi idare etmesini söyledim. Onaylayıp kapattı.
"Liseli gibi olduk." Dedim ve güldüm. Serkanda:
"Lise demişken bugün karşılaştığımız şu çocuk adı neydi unuttum. "
"Eray"
"O ilk aşkın mıydı?"
"Ooo ilk aşklara girdik yani... Sen kıskanmış olabilir misin acaba.."
"Olabilir, sonuçta sevgilim değil misin" dedi o kadar komikti ki gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Pekii" dedim.
"Eee anlatmayacak mısın?"
"Ya aslında aşk falan değildi sadece bi heyecandı. Okulda baya popülerdi ve üst sınıftı ha bide basket takımındaydı ve onun peşimden koşması ne yalan söyliyeyim hoşuma gitmişti. Sinir olduğum kızlar deliriyordu. Ama sonra birlikte zaman geçirmeye başladıkça bende ondan hoşlanmaya başlamıştım. Ama sonu hüsran oldu zaten pek ciddiye almıyordum. "
"Demek öyle... Peki Demir?"
"Offf tam bir hayal kırıklığı.." dedim ve ayağa kalktım. "Yatağa uzanalım mı biraz orda konuşuruz benim sırtım ağırıdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KOMŞU +18 (Tamamlandı)
ChickLitEda Saygın'ın yan evine yeni bir komşu taşınır ve yeni bir aşk macerası başlar.