Selam güzellerimee Bummer, okuyan çoğu kişinin best fici oldu. Hak ediyorumdur umarım, güzel yorumlarınızı çok seviyorum. Sizi de öyle<3 Smut yazma konusunda hala kötü olduğum için biraz kısa kestim, umarım anlayış gösterirsiniz
İyi okumalarr🥺❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
"Hay sikeyim." diye tısladığını duydum ve ondan sonrası o kadar hızlı gelişmişti ki, ne olduğunu bile anlayamamıştım. Bileğimden sımsıkı tutmuştu beni ve tüm konferans salonunun dik bakışları içinde dışarı çıkmıştık. Müdür Yoongi'ye bir kez seslendi ama onu dinlemeyeceğini biliyordu, o yüzden bizi durdurmak için kimse hiçbir hamlede bulunmadı. Okulun bilinen en büyük düşmanlarıydık ve neredeyse el ele bir şekilde salonu terk ediyor oluşumuz herkesin dik bakışlarına neden olmuştuk. Umursayacak gibi değildik ikimiz de.
Şimdi ise kütüphanenin duvarına yaslanmış bir şekilde öpüşüyorduk.
Öylesine sert öpüyordu ki bir an ona karşılık veremeyeceğimi düşünmüştüm. Elleri yavaş bir şekilde kalçalarıma indiğinde yapacağı şeyi anlamış, boynuna sarılan kollarımın tutuşunu sıkılaştırarak bacaklarımı beline sarmıştım. Beni duvarla arasında sıkıştırması boğazımdan kaçan bir inlemeye neden oldu, o sırada dudaklarımın üstündeki pembeliklerin sırıttığını haykırırcasına gerildiğini gördüm. Ne yaptığımızı sorgulayacak gibi değildik ikimiz de.
En sonunda nefes almak adına kafamı geri çektim ama Yoongi bana yaklaştı. Aramızdaki mesafeyi sıfırladığında tekrar öpeceğini sandım ama dudakları benimkilere yaslı bir şekle geldiğinde durdu. "Yoongi," dedim ama sesim yalvarır gibi çıkmıştı. "Canını yakmak istiyorum." diye karşılık verdi bana. "Canını yakmak, benim için ağladığını görmek istiyorum ama sana bunu yapmaya bile kıyamadığımı fark ediyorum."
Sessiz kaldım, göğsüm hızlı bir şekilde inip kalkıyordu ve kalçalarımı tutan ellerinin sıkılaştığının farkındaydım. Tam beni tekrar öpeceğini sanmıştım ki beni yere bıraktı. Yüzümü duvara doğru çevirdiğinde ne yaptığını anlamak için kaşlarımı çattım ama dudaklarını ensemde hissetmem uzun sürmedi. Elleri bedenimi keşfeder gibi kasıklarımın üstüne yerleşti, ardından gömleğimin düğmelerinin arasından hissettim soğuk parmaklarını. Avuç içini karnıma bastırarak beni kendine biraz daha yaklaştırdığında dudaklarımın arasından kesik bir nefes aldım. Bunları daha önce çok kez yapmış, birbirimizi sayamayacağımız kadar çok kez dağıtmıştık ama bu farklıydı.
