Sweet Lies |Minsung|

18

"O havuzdan çıktıktan sonra yürüyemeyeceksin."

—————————————————

Kapalı havuza ulaştıklarında Jisung sarhoşluğun da etkisiyle titriyordu. Hafif ışıklı karanlık ortam Jisung'un heyecandan düşüp bayılmasına sebep olabilirdi.

Minho elini bırakıp hızlıca üzerindekileri çıkardığında sadece iç çamaşırıyla kalmıştı. Jisung onun çıplak sırtına bakıp yutkunurken Minho aniden ona döndü.

"Soyun."

Jisung gözlerini kırpıştırıp ona bakmaya devam edince Minho kıkırdadı ve kendisine yaklaştı.

"Benim cesur mutantım nereye kayboldu?"

Minho elini Jisung'un kemerine atıp kendine çektiğinde Jisung'un nefesi kesildi.

"Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim Jisung."

Jisung onun sıcak nefesini dudaklarında hissedince yutkundu.

"Beni sen zorladın. Sürekli beni kışkırtıp dururken kendimi tutmak ne kadar zordu biliyor musun?"

Minhonun eli yavaşça kemerini çözdü. Gözlerini gözlerinden ayırmıyordu.

"Beni çıldırtıyorsun."

Jisung yutkundu.

"Ve bunu bu kadar kısa sürede yapabilmiş olmana hayret ediyorum."

Pantolonunu yavaşça aşağı indirdi. Pantolonla birlikte parmaklarını da onun bacaklarına sürterek indirdi. Daha sonra ayakkabılarını da çıkardı. Ayağa kalkacağı sırada bacağına dudaklarını sürerek ve emerek yukarı doğru çıktı. Jisung'un nefesi kesilmişti.

"Seni durmadan kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ancak sen rahat durmadın. Kontrol edilemeyen bir bıçak gibiyim Jisung. Eğer beni gerçekten istiyorsan bu bıçağın seni kesebilme ihtimalini göze almak zorundasın."

Minho onun üzerini yavaşça çıkarıp parmaklarını çıplak göğüsünde gezdirdi. Jisung'un gözleri yarı kapalıydı ve yanakları kızarmıştı.

"Duygu yok demiştik."

Minho eğilip boynuna bir öpücük kondurdu.

"Senin bu kurala uyacağını hiç sanmıyorum."

"Sana aşık olmayacağım." Dedi Jisung kararlı bir şekilde.

"Bundan emin misin?"

Minho onun boynunu sertçe emdi.

"Eminim. A-ayrıca aşık olsam ne olur ki?"

"Senin istediğin o adam olamam Jisung. Sana kalbimi kolayca veremem."

"Neden?"

Minho boynunda yukarıya doğru öperek çıktığında duraksadı.

"Ben aşkın ne olduğunu bilmiyorum. Ben kendimi bildim bileli sadece görevimi yapıyorum. Bana iş verilir ve ben bu işi yaparım. Benim hayatım bu. Başka bir şeye ayıracak vaktim yok."