13

3.6K 501 269
                                    

"Nereye böyle?"

—————————————————

Bu sefer yolun sonuydu. Kaçtığı karanlık peşini bırakmamaya kararlıydı. Ne kadar kaçarsa kaçsın bir şekilde onu buluyordu.

"Sizi göremediğimi mi sanıyordunuz yoksa?"

Minho ve Jisung hızlıca arkasını dönüp onlara sırıtarak bakan Chris'e baktılar.

"Nasıl?"

"Burası bir araştırma merkezi. Onun gibilerle deneyler yapıyoruz. Benim beynime giremezsin seni küçük ucube."

Minho öfkeyle yumruklarını sıktığında telefonunu çıkardı.

"Bırak onu yoksa ölürsün."

"Sadece beni arayan patronumla konuşman için çıkardım. Sana söyleyecekleri var."

Jisung Minho'ya kaşlarını çatarak baktı. Babası onu kurtarmak için bu kadar çabaya girer miydi?

Elbette girerdi.

Ben onun varisiyim

Minho oldukça sakin bir şekilde telefonu ona uzattı. Yüzünden hiçbir duygu okunmuyordu.

Chris tereddüt etse de telefona uzandı ve kulağına götürdü.

"Kimsin?"

Kaşları çatıldı.

Minho Jisung'u arkasına çekti.

"Çocuk bana lazım."

"Hayır başkasını bulamam."

Chris bir küfür mırıldandı. Jisung onun babasıyla ne konuştuğunu çok merak ediyordu.

"Kahretsin Changbin! O olmak zorunda mıydı?"

Bekle..

Changbin mi?

Jisung neler olduğunu bilmek istiyordu. Changbin kimdi ve Minho neden ona patronum demişti?

Chris öfkeyle telefonu kapatıp Minho'ya uzattı.

"Gidebilirsiniz."

Jisung şaşkınlıkla ona baktı. Ne yani bu kadar kolay mıydı?

"Üzgünüm Minho. Bir daha karşınıza çıkmayız."

"Sorun değil." Minho olayı uzatmamak için daha fazla bir şey demedi Jisung'u hızla çekip oradan çıkardı.

Arabaya bindiklerinde hızlıca ona döndü.

"İyi misin?"

"Evet. Neler oluyor Minho?" Jisung kaşlarını çatarak ona baktı.

"Önce bana içeride neler olduğunu anlat."

Jisung konuşmadan önce derince iç çekti.

Sweet Lies |Minsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin