"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?"
—————————————————
Minho gelen sesle Jisung'u hızlıca itti.
"Hyunjin?"
"Şey.. Baban seni merak etti ve ben de aramaya çıktım. Anlaşılan o ki yanlış bir zamanda gelmişim."
"Sadece bir oyun oynuyorduk." Dedi Jisung.
"Elbette öyledir. İyi geceler size." Hyunjin sırıtarak uzaklaştı.
"Hani kimse bizi görmüyordu?"
"Kontrolümü kaybettim. Gidelim artık." Minho ayağa kalktı ve Jisung'u da kaldırdı.
İkili birlikte otel odasına gittiklerinde hiç konuşmadılar. Minho kendini banyoya atınca Jisung iç çekti ve yumuşak yatağa uzandı. Sessizce tavanı seyrettiği sırada aniden gelen acıyla çığlık attı.
•
"Yap!"
"Hayır baba. Lütfen!"
"Çocuğu zorlamamalıyız efendim."
"Zorlamazsak olacağı yok Joongi."
"Haklısınız ancak-"
Adam sabırsızlıkla çocuğa sert bir tokat attı.
"Yap!"
"N-nasıl y-yapacağımı bilmiyorum." Çocuk hıçkırıklara boğuldu.
Adam umursamadan silahını çıkarıp çocuğun alnına dayadığı an, bir anda kimsenin beklemediği bir şey oldu. Silah çocuğun alnından doktorlara doğru yöneldi.
"Efendim?"
"Bunu ben yapmıyorum. O yapıyor." Dedi adam.
"Jisung!"
"Jisung ne yapıyorsun?"
Adam elindeki silaha engel olamıyordu.
"Dur yoksa onları vuracaksın!"
Çocuk kıpırdamadan, soğuk gözlerle karşısındaki iki doktora baktı. Dehşete kapılmışlardı.
"Jisung!"
Çocuk yere çöktü. Büyük bir gürültü koptu.
"Ne yaptın sen?"
Çocuk titreyerek yerde yatan cansız iki bedene baktı.
"B-ben bir şey yapmadım."
•
"Jisung!"
"Ben yapmadım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Lies |Minsung|
FantasiBazen gerçekler yalanlardan daha çok acıtır. Genç adam bunu çok iyi biliyordu. Gerçeğe sırtını döndü. İncinmekten öylesine korktu ki gerçeği bilmek için çabalamadı, sorgulamadı. İntikam istemedi. Öfkelenmedi. Sadece kaçmak istedi. Kaçıp her şeyi unu...