SANA SARILINCA

602 50 42
                                    


Chanyeol'un ağzından

                   Sevdiğiniz bir insanı kaybetme korkusu sizi esir aldığında anlık ağzınıza ne geliyorsa söyleyebiliyorsunuz. Sonuçlarının ne olacağını tahmin edemeden. Bu hayatta kaybetmekten en çok korktuğum insandan bilerek bir buçuk sene boyunca ayrı kalmış yetmezmiş gibi karşısına geçip en son söylemem gereken şeyi söylemiştim. Beni bırakmasın beni anlasın diye yapmıştım çünkü biliyorum ki beni asla dinlemeyecekti. Yaptığım bencillikti biliyorum ama beni dinleyip anlaması gerekiyordu ne yaptıysam sırf onun için yaptığımı anlatmam gerekiyordu. Ama şimdi karşımda bana sadece donuk gözlerle bakıyordu. Gözlerindeki bütün ışık gitmiş gibiydi. Yerinden kalkıp tek bir cümle bile söylemeden yatağa uzanıp gözlerini kapatmıştı. Uykuya dalıp benden ve duyacaklarından kaçmak istemişti. Söylediğim o son cümleden sonra bende ağzımı açamadım iyi misin diye sormaya bile hakkım yoktu biliyorum. Ne kızımın doğumun da yanında olabilmiştim ne de büyütürken. Ona tek bir kelime söylemeden gitmiştim ama başka seçeneğim yoktu. O gün polisler kapıya dayandığında Zelo bahçeden yanıma gelip gitmem gerektiğini söylemişti. Polisler gittiğin de geri dönecektim ama Zelo'dan istediğim araştırma sonucu Baek'in babasının yaşadığını öğrenmiştim. Hem abimin acısı hem de polislerin beni aramasından dolayı iyi düşünememiştim bile yine aklımda sadece Baeki mutlu etmek vardı. Giderken sadece Jongine iyi olduğumu ve geri döneceğimi söylemiştim. Babasının sadece Pakistan'a sürgün edilerek gönderildiğini biliyordum. Elimde başka bir bilgi bile yoktu ama yine de gittim ve keşke gitmeseydim bile dedim. Pakistana gittiğim gibi o lanet herifin adamlarına yakalanmıştım. Ne kadar ne süre orada kaldığımı bile bilmiyordum, bir sürü işkenceye maruz kalmıştım. Altı ayın sonunda Zelo bana bir türlü ulaşamadığı için Jongin ile beraber Pakistana geldiğin de beni bulmuşlardı. Zaten hatırladığım şeyler kesik kesikti onların beni kurtarmasından sonra neredeyse dört aya yakın kendime gelememiştim. O adam buraya geleceğimi nereden duydu nasıl bana ulaştı anlamamıştım bile. Bu süre zarfında sadece Zelo yanımda kalmıştı ve Jongini sıkıca tembihlemiştik. Neyse ki ben oradayken Baek ve kızıma bulaşmamıştı. Bütün hıncını bana işkenceler uygulatarak almıştı. İyileştikten sonra da kaldığım işe devam etmiştim ve Baekin babasını bulmuştum. Bura da evlenmiş ve bir ailesi vardı.Baekten hiç haberi bile olmamış duyduğunda yıkılmıştı.  Bütün olanları anlattığım da onunla tanışmak istediğini söylemişti. Eşini ikna etmekte zor olmamıştı anlayışla karşılamıştı. Siwon'I (Baekin babasının adı) bulduğunda çok kötü durumda olduğunu bir geçmişinin olduğunun hep bilincinde olduğunu söylemişti. Yani her şeyin sonunda Siwon ile ülkeye geri dönmüştük. Beraber bir dava süreci başlatacaktık ve dava sonuçlanana kadar o adam hapse girene kadar Koreden gitmeyecekti. 

                      Yatağın yanındaki koltuğa oturup deli gibi özlediğim beyazımı izliyordum. Sırf o biraz daha mutlu olsun o adam da intikamımızı almak için çıktığım yolun pişmanlığı ile izliyordum. Benden hem kızımı hem de aşkımı ayırmıştı o yol. Hayal ettiğim gibi olsaydı en fazla bir hafta içinde gidip gelecektim. Gözümdeki yaşları silip onu izlemeye devam ettim. O kadar güzeldi ki, saçları tekrar beyaz haline dönmüş yüzüne ayrı bir olgunluk gelmişti. Onu ilk tanıdığım gün ki halinden tamamen farklıydı. İlk görüşte aşk yalanlarına asla inanan biri değilken beni resmen düşürmüştü. Kabul etmesem bile kendimi sürekli onun yanında bulurdum sürekli onun için bir şeyler yapardım. O bana dolu dolu olmuş gözleriyle baktığında bütün dünya'yı ayağına seresim geliyordu. Hem çok yanlış geliyordu onu sevmek hem de muhteşem. Kalbime kimseyi sığdıramayan ben kalbimi söküp onun ellerine vermiştim. Aynı zaman da bu hayatta yaralardan oluşan bir çocuktu. Bütün yaralarını sarmak istediğim bir çocuktu. Ona ne yaparsam mutlu olur bilmezdim, ne istediğini çözemezdim sürekli onu delirtirdim. Çünkü tek bildiğim bağırdığında kızdığında kendini özgür hissetmesiydi. Onu sevmek beni de çok yoruyordu ama umurumda bile değildi tek umurumda olan oydu. Tenine ilk dokunuşum karnında kızımızı ilk hissedişim hepsi bana yorgunluğumu unutturmuştu. Onun yanında canımın bile bir önemi yoktu. 

SENİ DERT ETMELER// CHANBAEK(MPREG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin