Ani kararlar, kötü sonuçlar doğurur diyordu en son okuduğum kitapta. İlk okuduğumda baya eleştirisel yaklaşmıştım. Sonuçta ani verdiğimiz her karar aklımızdan geçen ilk düşünce ve hissettiklerimiz olduğuna inanırdım. Ben hiç ani kararlar verebilecek değildim ta ki bugüne kadar. Masada verdiğim anlık tepkiler yetmezmiş gibi Chanyeol ile onun tahta evine gitme kararımla taçlandırmıştım. Chanyeol'un sayılmazdı aslında Jackson, Lisa ile rahat rahat takılmak için Chanyeolla beraber yapmıştı.
''Hadi geç içeri'' dedi kapıyı açıp kenara çekilerek. Sadece kafamı sallayarak içeri geçtim ve onun girmesini bekledim. Aslında yabancı olduğum bir yer değildi sık sık burada toplanırdık. Burada olmak benim de çok hoşuma gidiyordu. Küçücüktü ve içerisi cidden çok tatlı düzenlenmişti. Chanyeol içeri girip şömineyi yakmaya başlamıştı.
'' Gel hadi buraya, donmuşsundur kesin'' dedi ayaklarıma bakarak. Evden çıkarken ayakkabı giymeyi unutmuştum. Cidden gözüm çok dönmüştü. Chanyeol tekrar şömineye döndüğünde gözüm antredeki viskiye kaymıştı. Ve bir anlık karar daha geliyor.
''Hey, hey ne yapıyorsun'' Chanyeol, viskiyi kafama diktiğimi gördüğü gibi bağırmaya başlamıştı. Viski cidden içimi yakıyordu ve ciddi manada hoşuma gidiyordu.
''Lütfen, bugün bana karışma'' dedim viskiyi elimde sıkıca tutarak.
''Tamam karışmıyorum ama gel buraya otur ve diklemeden iç'' dedi.
Chanyeolun yanına gidip, şöminenin karşısına yere oturdum. Yan yana ve omuz omuza oturuyorduk. Bir süre ikimizde ağzımızı açmadık, ben sadece viskiyi yudumladım o ise arada beni izledi. Kafam ciddi manada dönmeye başlıyordu aynı zamanda deli gibi rahat hissediyordum.
''Ne olduğunu anlatsana artık'' Chanyeol içindeki merakı susturamamış bana doğru dönerek sormuştu.
''Evleniyorum'' dedim gülerek. Bu konu komik değildi tabii ki sadece aklıma geldikçe sinirden gülüyordum.
''Saçmalama ne evlenmesi ya'' Chanyeol hiç gülmüyordu.
''Canım babam öyle istiyor tabii ki'' söylediğim şeyle Chanyeol içinden babam deli gibi küfür ediyordu eminim.
''Bana kalkıp Kuzeninin oğlu ile evlenmemi söyledi, yine fikrimi sormadı sadece emretti'' dedim ve viskiden bir yudum daha aldım. Chanyeol susmuş sadece beni dinliyordu.
''Ben de kalkıp bütün evi dağıttım, Bir ara kendimi kesiyordum Sehun kurtardı ve dışarı çıkıp kafamı dağıtmamı istedi'' derin bir nefes alıp devam ettim.
''Sadece hemen dayak yemeden önce kendime gelmemi istedi. Eve geri dönünce beni yine öldüresiye dövecek ve ben sonunda evlenmiş olucam'' daha fazla kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.
''Ben sadece nefes alabilmek istiyorum. Diğer herkes gibi özgürce yaşamak istiyorum, sevilmek istiyorum, sevmek istiyorum. Ben birine korkmadan dokunmak istiyorum Chanyeol ama ben bunu kendim isteyerek yapmak istiyorum. Bu-bu olan şeyler niye Chanyeol niye ben'' Hıçkırmaktan konuşamıyordum. Chanyeolun beni kendine çekip sarılmasıyla afallasam da sarılmasına karşılık verip ağlamaya devam ettim.
''Sen bu yaşadıklarını kesinlikle hak etmiyorsun baekhyun ve sana yemin ederim bir gün dilediğin gibi yaşamana yardım edeceğim'' Chanyeol'un dediği şeyle hafif geri çekilip yüzüne karşı kahkaha attım.
''bu söylediğine sen inandın mı ?'' diye sordum. Baktığım yere tam odaklanamıyordum. Chanyeol'un kafası mı sürekli oynuyordu yoksa benim kafam mı ciddi anlamda iptal olmuştu ona bile emin olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ DERT ETMELER// CHANBAEK(MPREG)
Hayran Kurgu'''Anlaşılan sen de derdimmişsin Chanyeol. Bak bu hayat beni sana bile inandırdı ve muhtaç etti '' dedim göz yaşlarımı silerek. Bu söylediğim lafın ağrına gittiğini yüzünden anlayabiliyordum. Yanıma gelip elini yanağıma koydu. Buz gibiydi elleri t...