Şiir sunumu günü sabahı erkenden yatağından kalktım, ilk önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım dolabımdan bir şeyler giyip aşağı kata mutfağa indim, kahvaltımı yaptıktan sonra her zamanki gibi kapıda Demir'in gelmesini bekledim.Demir geldi arabaya binip yolla koyulduk yolda giderken radyo dinlemeye karar verdik, radyoyu açtığımızda Mabel Matiz Aşk yok olmaktır şarkısı çalmaya başladı.
-Gerçekten aşk yok olmak mıydı acaba? -Bir süre sonra okula vardık arabadan indik ,Demir ile birlikte kafeteryada oturmaya karar verdik,kafeteryaya vardığımda ,Adayla karşılaştım o kadar güzeldi ki onu görünce saçmalamadan yapmadım Kıza :"Bu ödevi batırmaması gerektiğini bu derste hocanın gözüne girmem gerektiğini söyledim..." ve nasıl olduğunu sordum Tuna olayından sonra sormam gerekiyordu.
Aslında sadece onun ne kadar güzel gözüktüğü geçiyordu aklından ,acaba instagramdan onun fotoğrafını beğendiğimi fark etmiş miydi ?
İnşallah fark etmemiştir sonra Demire dönüp yaptığım şeyden bahsettim.Demir
"Dün Adanın fotoğraflarına bakarken yanlışlıkla beğendim sence fark etmiş midir?"
"Kesin fark etmiştir "...."Oğlum ne olmuş ki yanlışlıkla beğenebilirsin insanlık hali kafan neredeydi fotoğrafı beğenirken acaba ?"
Tabi ki kafam Adaydı. Bunu Demire söyleyemezdim ama benle dalga geçerdi.
Hoca bizi şiir okumaya kaldırdığında ilk önce o başladı. O okurken onu hayranlıkla izledim sonra dizeleri okumaya başladım.
O da bana baktığını gördüm sinirden mi? Bakıyordu yoksa hoşlandığı için mi ?
Acaba fark etti mi?Fotoğrafını beğendiğimi .Dersten çıktığımız da ona şunları söyledim:" Sabah çok sinirliydim kusura bakma bana baktığını da gördüm bu arada." dedim.
Aslında bunu ona deme amacım onun dikkatimi çektiğini belirtmekti ardından yanıma Alev ve Demir geldi .
Alev benle konuşmaya başladı onun ailesiyle benim ailemin aile dostu olduğundan bahsetti. (sanki Bananeneyse) ben sadece Adayla konuşmak istiyordum sonra ,Alev yanımızdan gidince Ada'nın benim yüzümden kafasını çevirdiğini gördüm.
Yanındaki kızlardan öğrendiğim kararıyla Homeros Vadisine gidiyorlardı. Demir'e durumu anlatıp Homeros vadisine gitmemiz gerektiğini söyledim. Arabaya atlayıp yola koyulduk Homeros vadisin'e vardığımızda ona Alev ile ilgili durumumuzu anlattım. O da bana onu ilgilendirmediğini söyledi ,ama bunu bilmesi benim için çok önemliydi.Onların yanındayken Ada'ya Homeros Vadisi'nin hikayesini anlattım.Aslında bunları bilmeme çok şaşırmıştı.Eve dönüş yolundayken Demir bana Ada'nın ne kadar güzel olduğundan sürekli bahsedip durdu.Bende onun yüzüne yumruk attım.Böyle konuşmaması gerektiğini,Ada'dan hoşlandığımı söyledim.Oh be ! En sonunda söyledim.Ben Ada dan hoşlanıyorum!
Sonra eve döndüm eve döndüğümde birşeyler yazmaya karar verdim ve şu şiiri yazdım.
Susmak
Inatçısı Olandır yalnızlığın susmak
Susmak neydi seni dinlerken
Biliyorum Araz'ım
İnsan kendini bulmamalı,hep aramalı
Gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
Gece cinnetlrimi de alıp yanıma arıyorum,
Denize bakmayı bilmeyenler
Bir gün mutlaka boğulur aşklarında
Işte bundandır gözlerinden kaçışlarım..
Ben şiiri yazdığımda babam eve çoktan gelmişti.
Ona hoşgeldin baba dedim o da bana hoş bulduk rüzgar dedi.
Babama ve kendime bir bardak viski koymamı söyledi."Bir gün ben toplantıda adam oğlum annen bir anda toplantıya daldı sekreteri mi? görünce beni bununla mı aldatıyorsun dedi Ben de öyle bir şey olmadığını onun sadece çalışalım olduğunu söyledim bana inanmadı onunla fotoğrafların var dedi önüme annen fotoğrafları atmaya başladı beni hiç dinlenedi ve bir magazin programında beni onu aldattığımı söyledi.
O zaman ondan ayrılmaya karar verdim ama o kararı vermek o kadar da kolay olmadı. Çünkü ablan altı, sen bir yaşındaydın .Biz boşandıktan bir gün sonra araba sürerken beni arayıp benle kavga etmeye başladı,araba da ablan olduğunu bilmiyordum, araba bir anda şarampole yuvarlanmış, en son benimle konuştuğu için beni sorgulamadan suçladılar, üç yıl boyunca hapis yattım.
Eski oturduğumuz evi araştırdığımızda bir mektup gördük, okuduğumuzda bu bir psikiyatri raporuydu raporu okuduğumda şizofren teşhisi konulduğunu öğrendim,o zaman çok pişman oldum. Ama neden annen bana bu durumu söylememişti .İşte o günden sonra sana kadınları güvenmemen gerektiğini söyledim ,hep ama ben onu çok sevmiştim oğlum dedi."Baba ben aşık oldum Ada diye bir kızdan hoşlanıyorum .
Rüzgar aşık mı? Olmuş duy da inanma.
Biz konuşurken evin kapısı çalındı kapıdan içeri Demir geldi.Demir bana bir anda yumruk attı.
Ben ne olduğunu anlamadım baştan. Demir
-"Bu bana arabamda attığın yumruğun karşılığı dedi"...
Bende ona vurmaya başladım.
Babam kavga ettiğimizi görünce bizi ayırdı, "Oğlum siz en yakın arkadaş değil misiniz? "Rüzgar sen neden kavga ediyorsunuz dedi."...
Baban o da sevdiğim kıza hoş filan demesin o zaman dedim"..Melih ESENTÜRK Elli iki yaşında esentürk holding ve yayıncılık şirketinin sahibi ve Rüzgarın babası.
Sizce ne olacak Demir ve Rüzgar'ın arasında?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARLI ADA
RomanceÜniversitede Ada ve Rüzgârın aşkla ilk tanışmalarını anlatan bir hikayedir. Ben aşkı senden önce bilmiyordum Adam.