Tabi ki kim olacak Alevdi bizim bölümde olmamasına rağmen bizim katta ne işi olabilirdi ki? Büyük ihtimalle Alev okulun popüler çocuğunu kimseye vermek istemiyordu. Banane ki Rüzgar da kendini bir şey zanneden zavallının tekiydi ama benden özür dilemesi hoşuma gitmedi desem kimse bana inanmazdı.
Okul bitince Melek ile beraber bir yerlere gitmeye karar verdik. Nereye gideceğimizi düşünürken bir arkadaşımız hadi gezmeye Homeros Vadisi'ne gidelim dedi , tabii Biz de araba olmadığı için Elvin adında bir kız arkadaşımızın arabası ile yola çıktık yolda gelirken yiyecek bir şeyler almak için markete uğradık piknik masasına oturup manzarayı seyretmeye başladım ortam o kadar güzeldi ki.Daha sonra kızlarla yürüyüş yapmaya karar verdik yürürken park alanında bir araba fark ettim arabadan iki kişi çıktı birisi Rüzgar diğer rüzgarın arkadaşıdır diye düşündüğüm bir çocuktu sonra yanımıza uğrayıp buraya neden geldiğimizi.Bize sordu bende Rüzgâra onu ilgilendirmediğini zaten Alev ile birlikte olduğunu söyledim. Alev ile bir ilişkisi olmadığını bir anda gelip onunla konuştuğunu söyledi bana, ben de kızlarla piknik masasında bizi bekleyen arkadaşlarımızın yanına beraber yürümeye başladık, arkamı döndüğümde Rüzgarla arkadaşının bizi takip ettiğini gördüm yanımıza gelip bize katılıp katılmayacaklarını sordular, bizde başka bir yer olmadığı için yanımıza oturmalarını kabul ettik, Rüzgarın yanında ki çocuk kendini tanıtmaya başladı.
Aşk neydi ? Acaba
Aşk karnında uçuşan kelebek miydi yoksa Onu daha yine tanırken her her şeyinle yanında olmak mıydı ?
Kızlarla piknik yaptıktan sonra eve döndüm ,evde anneme babamla nasıl tanıştıklarını sordum O da bana şöyle dedi.
"Güzel kızım O zamanlar daha ben 17-18 yaşındaydım senden küçüktüm lisede babanı ilk gördüğümde ilk önce bana gıcık geldi sonra ona yavaş yavaş aşık olduğumu anladım Aşk öyle bir şey der ki canım kızım seni ilk önce afallatır sonra durduk yere ağlamaya başlarsın ,bir bakmışsın ki aklından sevdiğini kişi hiç çıkmıyordur. Sen benimle böyle şeyler konuşmazdın kızım büyümüş de aşık olmuş dedi"... Ağlamaya başladı annem.
( Adının Demir olduğunu 21 yaşında olduğunu ve bizim okulda konservatuar da Piyano bölümünde okuduğunu söyledi)
Rüzgar yanıma gelip tekrardan bana aralarında bir şey olmadığını söyledi ,bir tek ortak noktalarının olduğunun o da ailelerinin birbirini tanıdığını söyledi.
(ASLINDA BU ÇOK NORMALDİ İKİSİNİN DE AİLELERİ HEM İŞ HAYATLARINDA HEM DE SOSYETEDE TANINMIŞ AİLELERDİ.)
Sonra da bana Rüzgar Homeros vadisinin hikayesini anlatmaya başladı.
Efsaneye ve halkın inancına göre, Bornova Çayı'nın aşağısında yer alan bir mağara ve kaya kitlesinin bulunduğu, burada da İzmirli olduğu bilinen dönemin ünlü ozanı İlyada ve Odessa'nın yazarı Homeros'un yaşadığı varsayılmıştır. Böylece bu özel ve güzel yere "Homeros Vadisi" ismi verilmiştir dedi ve bende o zamana kadar Rüzgarın bu kadar bilgili olduğunu fark etmemiştim sanki zaman geçtikçe ona aşık oluyordum.
Aşk neydi ? Acaba
Aşk karnında uçuşan kelebek miydi yoksa Onu daha yine tanırken her her şeyinle yanında olmak mıydı ?
Eve döndüm ,evde anneme babamla nasıl tanıştıklarını sordum O da bana dedi
"Güzel kızım O zamanlar daha ben 17-18 yaşındaydım senden küçüktüm lisede babanı ilk gördüğümde ilk önce bana gıcık geldi sonra ona yavaş yavaş aşık olduğumu anladım,aşk öyle bir şey der ki canım kızım seni ilk önce afallatır sonra durduk yere ağlamaya başlarsın ,bir bakmışsın ki aklından sevdiğini kişi hiç çıkmıyordur. Sen benimle böyle şeyler konuşmazdın kızım büyümüş de aşık olmuş deyip ağlamaya başladı."..
Annem tabi bende ağlamaya başladım ağlayan ve düşünceli bir şekilde odama dönerken odamdaki şiir defterimden Cemal Süreyyanın şu şiir karşıma çıktı.
İki Kalp
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.Gerçekten anlamıyordum onun bana karşı düşüncelerini ve hislerini bilmek istiyordum sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARLI ADA
RomansaÜniversitede Ada ve Rüzgârın aşkla ilk tanışmalarını anlatan bir hikayedir. Ben aşkı senden önce bilmiyordum Adam.